TÜBAKKOM: Nafaka hakkına müdahale ayrımcıdır! 2019-08-01 11:52:01   HABER MERKEZİ - Geçtiğimiz haftalarda “Nafaka Çalıştayı” düzenleyen TÜBAKKOM, sonuç bildirgesini açıkladı. TÜBAKKOM, nafaka hakkına müdahalenin ayrımcı olduğuna dikkat çekerken, CEDAW ve İstanbul sözleşmesine de aykırı olduğunu kaydetti.   Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu’nun (TÜBAKKOM), 13 Temmuz’da Ankara'da Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlediği "Nafaka Çalıştayı"nın sonuç bildirgesi açıklandı. Türkiye ve bölgeden 54 baro ve baroların Kadın Hakları Merkezi'nden, 120'den fazla avukat katıldı.    Gerçekleşen çalıştayın ardından sonuç bildirgesini yayınlayan TÜBAKKOM, “Nafaka hakkına müdahale ayrımcıdır, Türkiye şartlarında CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi’ne aykırıdır” vurgusunu yaptı. TÜBAKKOM, sonuç bildirgesinde şu ifadeler yer aldı:   “* Nafaka yükümlülüğü sosyal devlet ilkesine değil yalnızca önceki evlilik birliği sebebiyle var olan dayanışma yükümlülüğüne dayanır. Bu nedenle fonlar kurulması veya sosyal yardımlar yapılması nafakanın alternatifi değildir.   * Ayrımcı toplumsal roller, ücretli işe alımda görünen ve görünmeyen engeller sebebiyle kadınlar aleyhine iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığının hüküm sürdüğü bilinen bir gerçektir. Kadınlar aleyhine cinsiyet ayrımcılığı sebebiyle yoksulluk nafakasından en çok kadınların yararlanması ve daha doğrusu yararlanmak zorunda kalması nedeniyle nafaka hakkına yapılacak müdahaleler ağırlıklı biçimde kadınları olumsuz etkileyeceği için kadınlar aleyhine dolaylı ayrımcılık oluşturur ve CEDAW hükümlerine aykırı düşer.    * Şiddet döngüsünden kurtulamayan kadınlar üzerinde yoksulluk nafakası üzerinden mali anlamda baskı ve tehdit yaratmak, şiddetle mücadeleyi etkisiz hale getirmek, dahası şiddetle mücadeledeki pozitif yükümlülükleri ihlal etmek anlamına gelir ve bu nedenle taraf olduğumuz İstanbul Sözleşmesine aykırı düşer.   * Yoksulluğa rağmen, nafakaya hükmedilip hükmedilmeyeceği ve yoksulluğun bitip bitmeyeceği bilinmeden, önceden nafakanın süresinin belirlenmesi konusunda takdir yetkisi tanımak kadınlar aleyhine dolaylı ayrımcı bir tutumdur, görünmez ve ücretlendirilmemiş emeğin yol açtığı yoksullaşmanın ve işgücü kaybının görmezden gelinmesi anlamına gelir.”