Dosyaya sunulan uzman raporuna tepki: Şule’yi bu zihniyet öldürdü 2019-02-01 09:03:21   Habibe Eren    ANKARA - Şule Çet'in katledilmesinin ardından hazırlanan uzman mütalaa raporunda yer alan cinsiyetçi ve tecavüzü meşrulaştıran ifadelere tepki gösteren dava avukatı Umur Yıldırım, Şule'yi bu zihniyetin öldürdüğünü vurguladı. 6 Şubat'taki duruşmaya çağrı yapan Umur, "Şule’nin davasında çıkacak emsal bir karar bundan sonra olabilecek cinayetlerin önüne geçebilecek” dedi.    Ankara’da iki erkek tarafından cinsel saldırıya maruz bırakılan ve ardından bir plazanın 20. katından atılarak katledilen üniversite öğrencisi Şule Çet’le ilgili yürütülen soruşturmada kabul edilen iddianamede yer alan ve cinsel saldırıyı meşrulaştıran cinsiyetçi ifadeler, kadın örgütleri ve birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı.    İddianamedeki faillerle ilgili para karşılığı hazırlanan raporda “Bir kadın bir erkekle tenhada içmeyi kabul etmişse cinsel ilişkiye rıza göstermiştir” gibi tecavüzü meşrulaştıran ifadelere yer verildi. Davanın avukatı Umur Yıldırım, kamuoyuna yansıyan rapordaki cinsiyetçi ve tecavüzü meşrulaştıran yorumlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    ‘Bilim ve tarafsızlıkla hiçbir ilgisi yok’   Raporun resmi bir kurumdan ya da üniversite tarafından verilmediğine dikkat çeken Umur,  tek bir kişi tarafından verilen uzman mütalaa raporunun hukukta yeri olan bir rapor olduğunu ancak bu raporun bilim ve tarafsızlıkla hiçbir ilgisinin olmadığını kaydetti. Umur, raporda atıf yapılan iki uzmanın kitabına dayandırılan yorumlara ilişkin şunları söyledi: “Orada gösterilen iki kaynak var. Birisi, Prof. Dr. Zeki Soysal’ın kitabından alınmış diğeri de Şemsi Gök’ün kitabından. Zeki Soysal’ın kitabında öyle bir ibare yok. Alıntı yaptığı yer tamamen yanlış. İkinci olarak Şemsi Gök’ün kitabında bu tarz ibare var ama Şemsi Gök 2002 yılında vefat etmiş. 1920 doğumlu, ilgili kitabın birinci baskısı 1950 tarihinde, ikinci baskısı ise 1960 tarihinde yazılmış bir kitap. Yani fi tarihinden. O zamanlar Adli Tıp’a dair bir gelişme yoktu. Bilimsel geçerliliğini kaybetmiş bir kitaptan bu şekilde atıf yapılarak taraflı bir mütalaa raporu hazırlanmaya çalışılmış ama bunun dava da hiçbir öneminin olmadığını göreceğiz. Savcılık aşamasında da hiçbir değeri olmadığını savcı iddianameyi düzenlerken bunu gösterdi.”    “Şule Çet’i bu zihniyet öldürdü. Bu kötü düşünce öldürdü” diyen Umur, aynı nitelikte bir zihniyetin bu raporu hazırladığını vurguladı. Umur, “Bunu yazan kişinin gerçekten evladının olup olmadığını çok merak ediyorum. Kendi çocuğunun başına da gelseydi aynı raporu verir miydi” diye tepki gösterdi.    ‘Hak ettikleri cezayı almalarını istiyoruz’   Şule’nin faillerinin yargılanacağı 6 Şubat’taki mahkemeye işaret eden Umur, davanın 4-5 celse daha sürebileceğini belirterek, “Bu dava en az bir yıl daha sürer. İlk duruşmada zaten sanıklara gerekli soruları soracağız. Bu dosyada birçok delil var. Bu deliller sonuçta şu anki sanıklardan ortaya çıktı. İlk defa mahkemede yüzleşme fırsatımız olacak. Hak ettikleri cezayı almalarını istiyoruz. Fazlasını ya da eksiğini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.     ‘Şule’nin davası emsal ve caydırıcı olabilir’   Türkiye’de Şule gibi yüzlerce kadının katledildiğini vurgulayan Umur, şöyle dedi: “Şule bunlardan biriydi. Ama şu an Şule’nin davası simgesel bir durumda. Belki Şule’nin davasında çıkacak emsal bir karar bundan sonra olabilecek cinayetlerin önüne geçebilecek. Bir caydırıcılığı ve emsali olacak. Tüm kesimlerin destek vermelerini isteriz. O gün orada sade Şule’nin hakkını değil, Şule gibi olmuş, olacak tüm kadınların, çocukların ve insanların hakkı savunulacak.”    Ne Olmuştu?   Ankara’da Gazi Üniversitesi Tekstil Tasarımı öğrencisi Şule Çet, 9 Mayıs’ta sabaha karşı saat 04.00 sıralarında lüks bir plazanın 20’nci atılarak katledildi.  Çağatay A. ve Berk A., ifadelerinin ardından ilk önce serbest bırakıldı ancak daha sonra  kadınların mücadelesi, kamuoyu baskısı ve ortaya çıkan yeni deliller nedeniyle cinayet şüphesiyle tutuklandılar. Şule’nin otopsisinde 9 parmağının tırnak altında Çağatay A.’ya ait DNA izleri bulundu. Ayrıca cinsel saldırıya uğradığı ve kanında uyumayı tetikleyen uyarıcı maddeye rastlandı.    İddianamede, Şule Çet‘in cinsel saldırıya maruz kaldığı ve plazadan atılarak öldürüldüğü belirtildi. Çağatay A. ve Berk A.’nın “kasten öldürme”, “cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davada tutuklu sanıklar 6 Şubat 2019 tarihinde ilk kez hakim karşısına çıkacak.