Figen Yüksekdağ'dan reddi hakim: Yargılama sürecimin sağlıklı yürütüleceğine inancımı yitirdim 2019-01-16 13:22:06   ANKARA - Tutuklu yargılandığı davası görülen HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, reddi hakim talebinde bulundu. İktidarın HDP'liler üzerinden siyaset yaptığını ve yargılanmaları üzerinde etkisi olduğunun altını çizen Figen, mahkeme heyetine hitaben "Siyasetin üzerinde bu kadar baskı altında olduğu koşullarda bundan sonra benim yargılama sürecimin sağlıklı yürütüleceğine inancımı yitirdim" dedi.     Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutuklu yargılandığı dava Ankara Sincan Cezaevi Kampüsü Salonu'nda bulunan 16'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde savunması ile devam ediyor.    'Bu yargı kararlarının hepsi bir oyuna denk geliyor'   Savunmasının devamında üç seçim boyunca halkın seçilmişleri olarak seçim dışı bırakıldıklarını belirten Figen, şöyle konuştu:  "Bu süreç boyunca Türkiye'de rejim değişiyor. Kamusal düzen altüst oluyor, yenisi kuruluyor ama sorarız bozulan rejimlerin yenisi kurulabiliyor mu? Kurucu bir rol oynayamadılar. Yarını görebilecekleri bir kurumsallık bile oluşturamadılar. 3 kritik seçim boyunca bizler müdahale edemediğimiz gibi,  sesimizi taşımaktan bile baskılarla karşı karşıya kaldık. Cumhurbaşkanı adayımız Demirtaş serbest bırakılmadı. Mandela bile Güney Afrika'daki 30-40 yıllık savaş sürecinin sorumlusu olarak görüldüğü halde, içeriden çıktıktan sonra aday olabildi. Ama HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı, serbest seçim hakkını kullanamadı. Benim çok kısa bir süre sonra vekilliğim düşürüldü. Ben tüm bunlara tuzak diyorum. Bu yargı kararlarının hepsi bir oyuna denk geliyor. Hepsi siyasi iktidarın kurduğu oyunda bir yere düşüyor ve bizler bu kadar kötü perdelenen bir oyunun seçilmiş siyasetçiler olarak bir parçası haline gerildik. Bunun karşısında meşruluk ve hakikati savunduk."     'Bizler karanlığa alışmayacağız'   Figen, devamında kendi hakkında dört buçuk yıl ceza veren hakimin Yargıtay'a terfi edildiğini söyledi. "Bütün mahkemeler üzerinde kurulan baskı ortada. Biz bu işin doğrudan göbeğindeyiz" diyen Figen, "Bunların her birisini somut olarak görüyoruz. Ben mahkemede yaşanan örnekleri söyledim. Size bir telefonla benim duruşmamda nelerin değiştiğini söyledim. Bunları gündem yaratmak için söylemiyoruz, bunlar somut gerçekler. Bu iktidar gözlere perde çekiyor. Bunlar sadece kısa bir süreliğine gizli kalacak ama açığa çıktığında karanlığa alışmış olanlar aydınlıkta hiçbir şey göremeyecek. Toplumsal süreçlerde rol oynaması gerekenleri karanlığa alıştırmaya çalışıyorlar ama biz karanlığa alışmayacağız" şeklinde konuştu.    'İktidar davalarımız üzerinden siyaset yürütüyor'   Figen, dava sürecini uzatmaya dönük bir çaba içerisinde olmadığına vurgu yaparak, "Ben alacağımı almışım. En fazla 20 yıl daha ceza verirsiniz. İlk vekilliği düşürülen siyaset yasağı getirilen benim. İktidar alenen bizim davalarımız üzerinden siyaset yürütüyor. Geçen seçimlerden önce art arda cezalar verdiler ki bizim kitlemizde şok etkisi yaratarak kendi hâkimiyetlerini ilan etmek istediler. Onunla birlikte hepimize paket olarak ceza verme çalışması yapmış oldular. Bunların her birisi seçim süreçlerinde bizim davalarımızın nasıl kullanıldığını gösteriyor. Benim davam açısından da şunu net söylerim ki, ben uzatmaya dönük bir çaba içinde olmadım. İlk geldiğimden beri şunu söyledim. Ben burada suçlu değilim ki savunma yapayım. Ben halkımın karşısında savunma yapıyorum. Ben bu platformu ciddiye alıyorum çünkü tam olarak son nefesini vermemiş bir yargı kurumu herkese lazım" dedi.     Figen, savunmasını şöyle sürdürdü:   "Uzatma niyetim yok, bu iddiayı kabul etmiyorum. Mesele şu 'uzatmak istemiyorsun' ısrarlı söyleminden şunu anlıyorum; durmadan talimat veren AKP Genel Başkanı benim yargılama sürecimi neden kısaltmak istiyor? Benim bir cevabım var ama hukuki bir cevap değil, siyasi bir cevap. Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra AKP Genel Başkanı 'bir hatadır oldu bundan sonra olmayacak' diye açıklama yaptı. Bence yanlışı düzeltelim. Gerçeği şudur. Birisi yargılamayı uzatmaya çalışmıyor, başka birisi yargılamayı kısaltmaya çalışıyor ve bu yargılamaya müdahaledir. Rezalettir. Siz hangi dünyada yaşıyorsunuz demokratik kriterler sıralamasında Uganda'dan sonra geliyoruz. Yargıya güven konusunda dibe vurmuşuz. Bu durum içinde AİHM Türkiye'ye diyor ki siz hangi dünyada yaşıyorsunuz. Çok genel bir kural var. Tutuksuz yargılama kararı alırsın, gerekli tedbirleri alırsın, kaçma şüphesi zaten akla mantığa aykırıdır, bize hakarettir. Bizim çok fazla imkânımız vardı da kaçmadık. Tutuklanmadan 3 gün önce yurtdışına gittim geldim ben. Böyle bir şüphe yoktur. Şüpheli olan yargı kurumudur.   'Bizimkisi onurlu bir yorgunluktur'   Delil nedir? Benim yaptığım konuşmalar bir suç delili olabilir mi? Ben sözümü söylediğim için yargılanıyorum. Bir seçim dönemi daha geldi. Benim partim kimsenin tasavvur bile edemeyeceği zorluklar ve zulüm içerisinde seçim çalışması yapıyor. Bu bizim yaptığımız kaçıncı seçim çalışması bütün zulme rağmen 1,5 yılda bin 500 kişiyi buldu tutuklanan sayısı. Ama bu ülkede bir tutunacak dala ihtiyaç var. Bu ihtiyacı karşılamak için benim yoldaşlarım direniyor. Bizden intikam almaya kalkanlar ve buna alet olanlar, bizim yaşadıklarımızın binde birini görseler karabasan görürler.   Bizlere hukuksuzluğu reva görenler vazgeçer mi bilmiyorum ama biz karanlığa karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz! Her onurlu davanın bir yorgunluğu olur bu da onurlu bir yorgunluktur, başımız gözümüz üstüne."   Figen'den reddi hakim talebi   Figen, savunmasını reddi hakkim talebinde bulunarak sonlandırdı. Figen reddi hakim için şunları belirtti: "Kapı açma siyasetinin önceliğini göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Siyasetin üzerinde bu kadar baskı altında olduğu koşullarda bundan sonra benim yargılama sürecimin sağlıklı yürütüleceğine inancımı yitirdim. Heyetinizin bu aşamada tarafsızlığını yitirdiği için taraf olmak zorunda bırakıldığı için talebim bu yargılamadan çekilmenizdir."   Duruşma avukatların savunmaları ile devam ediyor.