MÛŞ - 11 yılın ardından, Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nda yer alan kızları Bahar Delici’yi gören ailesi, “11 yıldır gitmiş, hiç haber almadım. İlk kez gördüm, çok duygulandım, çok gururlandım” diyerek kalıcı barışın bir an önce sağlanması mesajını verdi. 

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısıyla başlayan süreçte, tarihi bir adım daha atıldı. Abdullah Öcalan’ın 9 Temmuz’da İmralı Ada Hapishanesi’nden yaptığı videolu çağrının ardından, Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nda yer alan gerillalar, Güney Kürdistan’ın Silêmanî kentindeki Şikefta Casenê bölgesinde silah imha töreni gerçekleştirdi.

 

Yarım asrı aşan bir zaman dilimine sayısız acı, gözyaşı ve aynı zamanda başarı sığdıran Kürt halkı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu’nun dayatılmış kaderine karşı geliştirdiği tarihsel çıkışla, umut ve barışın tohumlarını yeşerten yeni bir kimliğe kavuştu. Halklar, yeniden filizlenen inançlarını barış özlemiyle yoğururken; gözler, kapitalist modernitenin ulus devlet kalıplarıyla kuşattığı inanç ve yaşamların özgürlükle buluştuğu bir geleceğe çevrildi.

 

Barışın yolunu açan tarihi adımda yer alan Barış ve Demokratik Toplum Grubu, yalnızca siyasal sürece yeni bir nefes kazandırmakla kalmadı; aynı zamanda yerleşik tarih anlatılarını sarsarak kendi zamanının öznesine dönüştü. Silah bırakma töreni ve devamındaki gelişmeler tüm dikkatleri üzerine çekerken, ekranların başında bekleyen yalnızca kamuoyu değildi. Yıllardır çocuklarının sesine, kokusuna hasret kalan yüzlerce gerilla ailesi de, 11 Temmuz’da ekrana kilitlenmişti; umutla, gözyaşıyla ve derin bir direniş duygusuyla…

 

11 yıllık hasreti ekrana sığdırdılar 

 

Çocuğunu görme umuduyla ekrana odaklanan sayısız gerilla ailelerinden biri de Barış ve Demokratik Toplum Grubu üyelerinden Bahar Delici’nin (Azime Çiya) ailesi. Muş’un Melezgirt (Malazgirt) ilçesinde yaşayan aileye konuk olarak, 11 yılın ardından ekran başında gördükleri kızlarına dair duygu ve düşüncelerini dinledik.  

 

Yeni bir kimlik yarattı 

 

Muş’un Melezgirt ilçesinde dünyaya gelen Bahar Delici, 13 yaşında annesini kaybeder ve beş kardeşine çocuk yaşta annelik yapmaya başlar. 17 yaşına geldiğinde ise daha büyük sorumluluklar alarak, doğup büyüdüğü toprakları özgürleştirme hayaliyle PKK’ye katılır. Amcasının PKK’ye katılımının ardından yaşamını yitirmesi kendisinde dönüm noktası oluşturan Bahar Delici, 2014 yılında yönünü özgür dağlara çevirir. Burada yeni bir kimlik kazanan Bahar Delici, adını Azime Çiya olarak değiştirir ve dağlara sevdalı bir gerilla olarak ilk adımı atar. 

 

Tarihi anı ekrandan izlediler 

 

Özgürlüğe adım atışından bu yana kızları ile gurur duyduklarını kaydeden ailesi, 11 Temmuz’da ekrana kilitlenerek tarihi ana tanıklık eder. Kızlarını ekran başında izleme şansına sahip olan ailesi 11 yıllık heyecan ve özlemi gözyaşlarına sığdırır. Tarihi anı tarihi ilgiyle izleyen ailesi sıradaki adımları da aynı merakla bekliyor. 

 

‘Çok şükür bugüne sağ olduğunu öğrendik’

 

Bahar Delici’yi büyüten üvey annesi Habibe Delici, o ana dair duygu ve düşüncelerini paylaştı. Büyük bir heyecan duyduklarını kaydeden ve kızıyla gurur duyduğunu belirten Habibe Delici, “Bizim başımız senin sayende dik. Biz istiyoruz ki kimsenin annesi ağlamasın. Biz istiyoruz ki artık hiçbir annenin, babanın yüreği yanmasın. Elli yıldır bu acı annelerin yüreğinde. Ben hayırlısıyla seni görmek istiyorum. Benim kızım çok şükür ki dağların tepesinde. Herkesin gözü senin üstünde. Herkesin başı dik. Hiçbir annenin yüreği artık yanmasın. Barış olsun artık. Bütün anneler dağdaki evlatlarıyla gurur duyuyor, ben de dahil. Çok şükür bugüne, sağ olduğunu öğrendik. Artık devlet barışı sağlasın. Mecliste barış olsun” sözlerine yer verdi.

 

‘Besê Hozat’ın yanındaydı, çok gururlandım’

 

Kızını ekran başında heyecanla izleyen babası Rıfat Delici de yıllardır görmediği ve haber alamadığı kızını görmenin sevincini anlatıyor. Bu sevincin barışla sağlanması gerektiğini ifade eden Rıfat Delici, “Kimse çocuğunu kaybetmesin. Yüzyıllardır çocuklar katlediliyor. Yeter, bu ölüm kalksın. Biz istiyoruz ki çocuklarımız gelsin. 11 yıldır gitmiş, hiç haber almadım. Ben sanmıştım ki şehit düştü. Haberi gelecek sanmıştım. Ben ilk kez gördüm, çok duygulandım. Besê Hozat’ın yanındaydı, çok gururlandım. Biz artık silahların konuşmasını istemiyoruz. Siyasi olarak mücadele yapsınlar. Biz istiyoruz ki Kürt ve Türk arasında her şey iyi olsun. Güzel bir süreç olsun. Kalıcı bir barış olsun. Herkes barışa destek versin. Ben gerilla babasıyım. Artık ne gerilla ne asker ölsün. Bu ölümler dursun, bu kan dursun. Bahar, ben istiyorum ki seni gelip göreyim. Baban hep senin yanında. Seninle gurur duyuyorum. Başım dik. Senin içinde olduğun davadan çok gururluyum. Senin hasretini çekiyorum. Seni televizyonda görünce çok gururlandım. İmkânım olsa sesini duyardım” dedi.