Rûken Ehmed: Alternatifimiz demokratik konfederalizm 2025-05-23 09:02:12   Dilan Babat   SILÊMANÎ - Kongra Star Demokratik Siyaset ve İttifaklar ve İlişkiler Üyesi ve NADA Hazırlık Komitesi Üyesi Rûken Ehmed, kadınların mücadelesine ortak bir sesle sahip çıkılması gerektiğini belirterek, ortak komitelerin kurulmasıyla kadınların deneyimlerini birbirine aktarma ihtiyacı olduğunu kaydetti.   Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu’nun (NADA), 15-17 Mayıs tarihleri arasında Silêmanî’de gerçekleştirdiği 1. Kongresi, yayımlanan sonuç bildirgesiyle sona erdi. NADA’nın kongresinde, “Dünya Demokratik Kadın Konfederasyonu Belgesi” ve “Kuzey ve Doğu Suriye’de Kadın Devrimi Belgesi” kadınların onayına sunularak kabul edildi. “Kadın Devrimi” belgesi olarak sunulan belgelerde ve tartışmalarda, sıkça Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik konfederalizm manifestosuna da yer verildi.   Kongra Star Demokratik Siyaset ve İttifaklar ve İlişkiler üyesi ve NADA Hazırlık Komitesi üyesi Rûken Ehmed, mikrofonumuza konuştu.   ‘Demokratik konfederalizm alternatif bir sistem’   NADA’nın geçen yıl birinci kongresini gerçekleştireceğini ancak güvenlik nedenlerinden kaynaklı bu yıla ertelediklerini söyleyen Rûken Ehmed, “NADA’nın üç günlük kongresinde amaç ve önemine dair tartışmalar yürüttük. Dört yıllık raporunu açıkladık. Eksiklikleri ele aldık ve özeleştiride bulunduk. Birinci günde kadına yönelik şiddet ve kadın mücadelesi tartışıldı. Ulus-devlet ve kapitalist sistemin kadınlar üzerindeki etkisini ve 3. Dünya Savaşı’nın kadın kırımı üzerindeki yansımalarını konuştuk. Dünyadaki savaş ve çatışmaların kadınlar üzerindeki etkisi, ekoloji üzerine konuştuk. Tartışmalarımız derin ve önemliydi. 19 ülkeden kadınların katılması kongreye renk kattı. Bu da bize hangi ülkeden, dilden ve kültürden olursak olalım, kadınların mücadelesinin bir olduğunu gösterdi. Kadınların mücadelesine ortak bir şekilde sahip çıkmak lazım. Bu sisteme karşı demokratik konfederalizmin alternatif bir sistem olması gerektiğini tartıştık” dedi.   ‘Demokratik konfederalizm ve kadın özgürlük paradigma belgeleri sunuldu’   NADA’nın ikinci gününde çözüm ve önerilerin tartışıldığını, Kuzey ve Doğu Suriye’deki modelin esas alındığını kaydeden Rûken Ehmed, şunları söyledi: “Rojava’daki kadın devrimi mücadelesini nasıl yaygınlaştırıp anlatacağımız üzerine tartışmalar yürütüldü. Üç günlük kongrede kadın devrimi üzerine belgeler sunduk ve NADA’nın bu belgeler üzerinden nasıl bir strateji uygulayacağını konuştuk. Bu belgelerden biri demokratik konfederalizm, bir diğeri ise kadın özgürlükçü paradigma oldu. Demokratik konfederalizm tartışıldı ve bugün onaylandı. Bu kongrede bu belgelerin önemine vurgu yapıldı.   Kadınlar şiddetle, yasalarla ve her türlü baskıyla karşı karşıya kalıyor. Kadınların büyük bir mücadeleyle elde ettikleri kazanımlar da tehlike altına giriyor. Çok radikal kurum ve kuruluşlar, Orta Doğu’da tehlike teşkil ediyor. Yerel mücadele tek başına yetmiyor; erkek egemen zihniyet, ulus-devlet ve dinci zihniyet kendini hâlâ var ediyor. Bu yüzden hem yerelde hem de dünya genelinde güçlü bir kadın birliğinin öne çıkması gerekiyor.”   ‘Ortak komiteler kurmamız lazım’   NADA’nın daha önce yaşadığı eksiklikleri göz önüne alarak örgütlenmenin daha fazla güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Rûken Ehmed, şöyle devam etti: “Yerel komitelerin oluşması gerekiyor. Bu komitelerin içerisinde kadına ve topluma da yer verilmesi gerektiğini belirttik. Bu doğrultuda ortak etkinliklerin düzenlenmesi ve birbirimize destek olmamız lazım. Kadınlar tecavüze, şiddete uğradığında, siyaseten uzaklaştırıldığında ve yasal güvence altına alınmadığında toplumsal bir mücadelenin sağlanması gerekiyor. Sudan, İran ve Filistin’de katledilen kadınlara kongrede destek çağrıları yapıldı. Bu nedenle buradaki etkinliklerimiz son bulmayacak.   Çoğu konuda amaçlarımızı birlikte belirlememiz lazım. Kadın devrimiyle özgür bir topluma doğru gidilmeli. Demokratik bir toplumun öncülüğü yapılmalı. Bu şekilde hükümetler ve sistemler üzerinde bir baskı kurabiliriz. Rojava’da hem yerel hem de uluslararası destek olmasaydı bizler başaramazdık. Burada hem kendi içimizde hem de uluslararası arenada bir mücadele yöntemi belirledik. Bu yüzden birbirimizin tecrübelerinden yararlanmamız ve ortak komiteler kurarak bu deneyimlerimizi burada ortaklaştırmamız gerekiyor.”