Halkların talebi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü 2025-02-12 09:02:39                AYDIN – PKK Lideri Abdullah Öcalan ve DEM Parti İmralı Heyeti arasında süren görüşmeler doğrultusunda, sürece ve barışa dair düşüncelerini paylaşan kadınlar, Abdullah Öcalan’ınözgür olması gerektiğini vurguladı.    Türkiye’de İmralı ile siyasi temaslar sürerken, dünyanın dört bir yanında çözümün sağlanması ve barışın hayata geçirilmesi için çalışmalar devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), birçok kentte düzenlediği “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmalarıl”  kapsamında halkla bir araya gelerek sürece dair görüşlerini paylaşıyor. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ise birçok kentte barış panelleri düzenleyerek toplumun barış konusundaki taleplerini dile getirmeye devam ediyor.   Kalıcı bir çözümün diyalogla mümkün olduğu vurgulanırken, bu süreçte PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasının büyük önem taşıdığı belirtiliyor. İmralı Heyeti ile yapılan görüşmelerin ardından, Abdullah Öcalan’ın ilettiği 7 temel mesaj, dünya gündeminde önemli bir yer tuttu. Geçtiğimiz günlerde, akademisyenler, sendikacılar, siyasetçiler ve insan hakları savunucularından oluşan çok sayıda uluslararası katılımcı, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne (AKBK) bir mektup göndererek, Abdullah Öcalan’ın derhal avukatları ve ailesiyle görüştürülmesi ve fiziki özgürlüğünün sağlanması çağrısında bulundu.   Özellikle Kürt halkının yakından takip ettiği bu sürece dair düşüncelerini paylaşan kadınlar, öncelikle Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini belirterek, barışın Kürt halkı tarafından tesis edileceğini vurguladı. Kadınlar, Kürt halkının haklarının güvence altına alınacağı bir barıştan yana olduklarını ve sürece dair umutlu olduklarını ifade etti.   ‘Uyanık olmalıyız’   Mukadder Paşalı, barışın yüz yıldır Kürt halkının hayali olduğunu belirterek barış istediklerini ifade etti. Barışı Kürt halkının tesis edeceğini vurgulayan Mukadder Paşalı, “Geçmişteki sürecin sekteye uğraması nedeniyle bugün için tabi ki kaygılarımız ve korkularımız var ama partimize güveniyoruz. Süreci biz hazırlayacağız. Çünkü bizim taleplerimiz var, bizim hak isteme durumumuz var. Biz, onların oyunlarına karşı uyanık olmalıyız. Hepimizin dileği, sürecin gerçekten barış olarak sonuçlanması. Tutsaklarımızın özgürleşmesi, halkımızın tamamının özgürleşmesi. Ben 60 yaşındayım, o kadar büyük hayaller, umutlar içimizde büyütmüşüz, bedeller ödemişiz, sürgünler yemişiz. Barış bizim için kaçınılmaz” şeklinde konuştu.   ‘Büyük kazanımlar hayal ediyorum’   Kürt halkının yüz yıldır barışı beklediğini tekrarlayan Mukadder Paşalı, bu barışın büyük bir kazanımla sonuçlanması gerektiğini dile getirdi. Küçük kazanımlarla bu sürecin başarılmayacağını söyleyen Mukadder Paşalı, “Bu yüzden barışı biz hazırlamalıyız çünkü biz ağır bedeller ödemişiz, kendimizi küçümsememeliyiz. Bu barış, evlatlarımızın geleceği için kurulması gereken bir barış olmalı. Bu saatten sonra bizi küçük şeylerle kandırmamaları lazım. Bu sebepten dolayı partime güveniyorum, Kürt halkı uyanıktır. Kendi adıma, büyük kazanımlar hayal ediyorum. Çocukluktan bu yana benim hayalim, özgürlüğü, mutluluğu başka ülkelerde değil de kendi hasret kaldığım Siverek topraklarında yaşamak isterim” diye belirtti.   ‘Biz katledilsek bile barış diyoruz’   Devletin Kürt halkı üzerindeki baskıları, ekonomik kriz gibi sebeplerden dolayı bu sürecin bir yanıyla da zorlu olduğunu kaydeden DEM Parti Köşk İlçe Yöneticisi Nurten Adıbelli, bu sebeplerden dolayı barışın sağlanması konusunda biraz karamsar olduğunu paylaştı. Nurten Adıbelli, “Bir yandan umutsuzuz bir yandan da neler olacağını düşünüyoruz. Belediye eşbaşkanlarımız gözaltına alınıyor, kayyımlar atanıyor. Biz barışı istiyoruz, biz barış için varız ama karşımızdakiler samimi bir şekilde barış için el uzatmıyor. Biz katledilsek bile barış diyoruz, özgürlük diyoruz. Bir yandan var bir yandan yok gibi. Yani sanki bir kapı açılıyor, diğeri kapanıyor. Bu sebeple insanlar çok da güvenemiyor ama istiyoruz tabi ki, umudumuz var” sözlerini kullandı.    ‘Barışı istiyoruz, savaşı değil’   Sürecin barış süreci olması gerektiğini söyleyen Nurten Adıbelli, “Anneler artık ağlamasın, cezaevlerinin kapıları açılsın. İnsanlar düşüncelerini, fikirlerini özgürce söyleyebilsin. Umudumuz budur. Parti çalışmalarımızda nereye gidersek bundan bahsediyoruz. Barış diyoruz. Ama devlet ne kadar samimi, onu anlamıyoruz. Biz Kürt’üz, kendi dilimizi istiyoruz. Kendimizi, kendi dilimizle ifade etmek istiyoruz. Barışı istiyoruz, savaşı değil. Barış gelsin” dedi.    ‘Abdullah Öcalan dışarıda olmalı’   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Aydın il yöneticisi Müceyla Arslan, barışa dair adım atılması gerektiğini ve halkın barıştan yana olduğunu ifade ederek Kürt halkının haklarını elde ettiği, dilini var ettiği bir barıştan yana olduklarını söyledi. Müceyla Arslan, özellikle kadınlar için barış istediklerini belirterek, “Abdullah Öcalan’ın dışarıda olsa daha iyi olur ama içeride dahi ağırlığını koyuyor ve yapıyor. Baskılar var, kayyımlar var ve bizler buna karşıyız. Mesela Abdullah Öcalan hakkında konuşurlarken hala terörist başı diyorlar. Bu gerçekten de zorumuza gidiyor. Hepimiz de herkes gibi bir barışı, bir çözümü bekliyoruz”  diye konuştu.