25 Kasım etkinlikleri: Özgür yaşam özgür kadınlarla gelecek 2024-11-21 14:52:32   HABER MERKEZİ - TJA, 25 Kasım kapsamında birçok kentte yapılan etkinliklerde "özgür yaşamın özgür kadınlarla geleceği" mesajı verildi.     25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısı ile Kürdistan ve Türkiye kentlerinde kadınlar, gerçekleştirdikleri eylem ve etkinliklerde buluştu.    Wan   Wan’da Tevgera Jinên Azad (TJA) 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Van Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY'DER), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il ve ilçe örgütleri, DEM Parti Wan Milletvekili Gülderen Varlı’nın yanı sıra birçok kişi katıldı. Açıklamada, “Cezaevlerindeki tecrit ve şiddete karşı jin, jiyan, azadî” pankartı açılırken, basın metnini Rêya Armûşê (İpekyolu) DEM Parti İlçe Eşbaşkanı Nurhayat Polat okudu.   ‘İdam cezaları kadın mücadelesine saldırıdır’   Nurhayat Polat, kadına yönelik şiddetin hayatın her alanına sirayet ettiğini belirterek, şiddetin, kaynağını dünyada yaşanan savaşlardan aldığını vurguladı. “Ukrayna’da süren savaştan, Filistin’de bir yılını dolduracak olan savaştan, Lübnan’da yeni başlayan savaşlardan, yine Yemen, Sudan, Rojava’da devam eden savaş, Etiyopya gibi ülkelerde yaşanan iç savaştan etkilenen binlerce kadın ve çocuk var. Latin Amerika, Afganistan, Hindistan, İran vb. coğrafyalarda çok ağır kadın kırımı var. Yine Batı dünyası dediğimiz kapitalist modernitenin merkezi olan ülkelerde daha görünmez kılınan farklı biçimlerde çok ağır bir kadın kırımı var. İran’da molla rejimine karşı mücadele eden kadınlar tutsak edilmiş, işkence edilmiş ve İdam kararı verilmiştir. Tabii aynı zamanda bir sembol haline gelen Jîna Emînî’nin, Şiler Resuli’nin katledilişi, Pexşan Ezîzî, Werişe Muradî, Şerîfe Muhammed ve aktivistler hakkında idam cezası verilmesi erkek egemen sistemde kadın mücadelesine olan saldırılardır” dedi.   ‘Cezaevlerindeki şiddeti ve tecridi kabul etmiyoruz’   İdam kararlarının verilmesinin asıl sebebinin Kürt olmalarından kaynaklı olduğunu ifade eden Nurhayat Polat, "Jin jiyan azadî" serhildanlarının yaratmış olduğu cesaret ve kararlılık ile idama karşı mücadeleyle birlikte kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin yükseltileceğinin altını çizdi. Nurhayat Polat, “Bizler  Kürt Kadın Hareketi olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne giderken 'cezaevlerindeki şiddeti ve tecridi kabul etmiyoruz' haykırışıyla bugün bir kez daha buradan cezaevinin önünden sesleniyoruz, mücadelemiz dört duvar arasında tutsak edilemeyecektir, gözaltı, tutuklama ve baskılarla asla vazgeçmeyeceğimiz bilinsin. Erkek egemen devletler kadınların tarihsel yaratımlarından güncel kazanımlarına kadar her türlü değerlerine saldırıyorsa buna verilecek en anlamlı karşılık da ortak mücadele hattımızı örmek olacaktır. Buradan cezaevlerinde direnen tüm kadın arkadaşlarımızın direnişini selamlıyoruz. Binlerce yıldır susmadık, bugün de susmuyoruz, bugünden sonra da tüm dünya kadınları olarak farklılıklarımızla birlikte, mücadele deneyimlerimizi birbirine katarak öfkemizi yükselteceğiz. Özgür yaşam özgür kadınlarla gerçekleşecek, özgür toplum kadınların ortak mücadelesiyle inşa edilecektir” şeklinde konuştu.    Açıklama, "Jin jiyan azadî", "Bijî berxwedana zindanan" sloganlarıyla son buldu.   Amed      TJA, 25 Kasım kapsamında Amed'in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Yeniköy Mezarlığı'nda katledilen kadınların ve YJA Star’lı Delal Amed’in mezarını ziyaret etti. Anmaya TJA aktivistleri katılırken ziyaret esnasında bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.   ‘Sistemin en büyük amacı kadınlara düşmanlıktır’   Kadınlar ardından çıkan çatışmada yaşamını yitiren YJA Starlı Hülya Eroğlu’nun (Delal Amed) mezarı başında açıklama yaptı. Kadınlar adına açıklamayı tutsak yakını Meryem Soylu yaparken, “Şehitler ölmez diyoruz. Şehitlerimiz halkı için canını feda ediyor. Şehitlerimiz, kadınlarımız onurumuzdur. Sistemin en büyük amacı kadınlara düşmanlıktır. Her gün kadınlar katlediliyor ve şehit ediliyor. Kadın kim olursa olsun ve nerde olursa yaşamını yitiriyorsa sahip çıkmalıyız. Kadınlar üzerinde yaşatılan bu zulmü kabul etmiyoruz. Delal Amed şahsında şehit düşen tüm kadınları ve katledilen kadınları anıyoruz. Şehit namırın diyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.   Açıklamanın ardından katledilen kadınların mezarları ziyaret edilerek karanfiller bırakıldı.    Peyas (Kayapınar) Belediyesi Kadın Müdürlüğü tarafından 25 Kasım etkinlikleri kapsamında “Sözümüz bitmedi, şiddeti birlikte durduracağız!” sloganı sürdürülen kampanya kapsamında dört yerde dönük seminerler verildi. 500 Evler Mahallesi, Huzurevleri Mahallesi, Kadın Emeği Çarşısı ve belediye hizmet binasında kadın çalışanlara dönük 'Kadına Yönelik Şiddet ve 6284 Sayılı Kanun' başlığında seminerler verildi.   Farqin      TJA, DEM Parti ve DBP’li kadınlar, Amed’in Farqin(Silvan) ilçesinde bulunan Sıloke(Sağlık) köyünde buluşan kadınlara özel savaş politikaları kapsamında sohbetler gerçekleştirildi. Burada DBP Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray konuşma yaptı.    Dünden bugüne kadın şiddeti   Sultan Yaray ilk olarak kadına şiddetin dönemlere göre şekillenmelerine örnek verdi. Sultan Yaray burada kadına şiddete dikkat çekmek adına 15 ve 18’inci yüzyılları arasında kadınların ilaç yaparak şifa verdiği dönemlerde, “Büyücü” ya da “cadı” denilerek katledildiğine işaret etti. Sultan  Yaray ardından günümüzde şiddetin özel politikaları ile yapılması ve yansımalarına dair örnekler verdi. Uygulanan şiddete karşı kadınlara birlik olunması gerektiği yönünde, “Birlik olalım” denilerek örgütlü dayanışmaya vurgu yaptı.   Tecrit ve yansımaları   Sultan Yaray daha sonra kadınlara uygulanan şiddetin bir yanıyla da PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritle bağlantısı olduğunu söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan için kadınların, “Jin, jiyan, azadî” felsefesi çerçevesinde önemine vurgu yaptı.    25 Kasım mitingine çağrı   Sultan Yaray son olarak 25 Kasım’da Şex Seid Meydanı’nda yapacakları mitinge katılım çağrısında bulundu. Etkinlik kadınların köydeki şiddet ve madde bağımlılığına dair sorunları paylaşması ile son buldu.   Mersin      Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Kadın Meclisi, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Akdeniz ilçesinde bulunan Karaduvar Mahallesi’nde tarım işçisi kadınlarla bir araya geldi. DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca ve Akdeniz Belediyesi Meclis üyelerinin de katılım sağladığı etkinlikte, seralarda çalışan tarım işçisi kadınlara 25 Kasım’ın önemine ilişkin bilgilendirmelerde bulunuldu.    Kadınlara sohbet eden Perihan Koca, kadınlara yönelik şiddet ve cinayetlere dikkat çekerek herkesi 25 Kasım’da sokaklarda olmaya çağırdı.   Burada yaşadıkları sorunlardan bahseden tarım işçisi Hatice Koral, bu süreçte çocuklarını sokağa çıkartmaktan korktuklarını belirterek, “Nereye kadar böyle gidecek? Sürekli korku içinde yaşıyoruz. Bu kadın cinayetleri nereye kadar sürecek? Kadınların yaşadığı korku ne zaman bitecek” diye sordu.     DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş ise birleşik mücadele vurgusu yaparak kadın cinayetlerine ve çocuk tecavüzlerine karşı kadınları 25 Kasım’da saat 19.00’da Kushimato Sokağı’nda gerçekleştirilecek yürüyüşe çağırdı.    Ziyaret, “Jin jiyan azadî” sloganı ile son buldu.   Adana     DEM Parti Adana Kadın Meclisi de 25 Kasım kapsamında İnönü Parkı'nda stant kurdu. Standı KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ile KESK üyeleri de ziyaret etti. Yurttaşlara bildiri dağıtan kadınlar, 25 Kasım akşamı saat 18.00'de Uğur Mumcu Meydanı'ndan Atatürk Parkı'na kadar yapacakları yürüyüşe katılım çağrısında bulundu.   Erzirom   TJA, 25 Kasım kapsamında Erzirom’da (Erzurum) “Toplumsal Cinsiyet Atölyesi” düzenledi. DEM Parti Erzirom İl Örgütü binasında gerçekleşen etkinliğe siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. 3 oturum şeklinde yapılan atölyelerde, “erkeklik algısı”, “erk zihniyeti” ve “jineoloji” tartışıldı. TJA aktivisti Aynur Sarıca, toplumsal cinsiyet rollerine dikkat çekerek, erk zihniyetini anlattı. Tartışmalarının ardından açık kürsü olarak devam eden atölye çalışmasının son oturumunda ise eleştiri ve özeleştiri yöntemiyle erk zihniyetin önüne nasıl geçileceği, özgür eş yaşamın nasıl tesis edileceğine dair, yol ve yöntem tartışıldı.   Şirnex   Şirnex’te, (Şırnak) Silopiya (Silopi) Belediyesi, 25 Kasım dolayısıyla panel düzenledi. Silopiya Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Hayatlarımızdan haklarımızdan vazgeçmiyoruz” konulu panele konuşmacı olarak Çağlar Demirel ve Avukat Elif Tirenç İpek katıldı. Salona katledilen çocuk ve kadınların fotoğrafları ve  “Erkek şiddetine, savaş aklına hayır! Barış kadınlarla gelecek” pankartı asıldı.    Örgütlü mücadele vurgusu   Panelde ilk olarak konuşan Silopiya Belediyesi Eşbaşkanı Jiyan Ormanlı kadına yönelik şiddetin her alanda kendisini gösterdiğini ifade ederek, buna karşı örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekti.    Şiddet her yerde   Ardından konuşan Çağlar Demirel, toplumda kadına yönelik şiddetin ağırlıklı olarak ev içi şiddet olarak algılandığını söyledi. Erkeğin kendini evde iktidar olarak görüp şiddet uyguladığını belirten Çağlar Demirel, “Fakat şiddet sadece ev içinde değil sokakta, işte her yerde karşımıza çıkıyor. Bu şiddeti baba, ağabey, eş gibi kılıflara girerek yapıyor. Bunun yanında Kürdistan’da devlet şiddeti daha fazla var. Kürt kadınları, iktidarın şiddetine daha çok maruz kalıyor. Kürt kadınlarına karşı yürütülen özel savaş politikası bu şiddet daha da artırıyor. İktidarın özel savaş politikalarını iyi anlamalı ve teşhir etmeliyiz” diye konuştu.   Erkek ve devlet şiddetine karşı Kürt kadın hareketinin köklü mücadele tarihi olduğunu ifade eden Çağlar Demirel, “Her şeyden önce kadına yönelik bakış açısını değiştirdik. Kadının namusunun kadın bedeni üzerine değil toprağı ve özgürlüğü olduğunu kabul ettirdik. Sokak sokak her yerde bunun mücadelesini verdik ve kabul ettirdik. Yaşamın aktığı her yerde de mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.   Kürdistan’da kadınların maruz kaldığı şiddetin çok yönlü olduğunu dile getiren Çağlar Demirel, “Kürt kadınları hem kimlik hem cins mücadelesi yürüttü ve hala yürütüyor. Her iki kulvarda kadına yönelik şiddetin yaşandığı alanlardır. Kürt halkının kimliği kabul edilmiyor. Dili yok sayılıyor. Buna karşı kadınlar mücadele etti ve bundan sonra da mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.   Belediyelere atanan kayyımlara da dikkat çeken Çağlar Demirel, “Mevcut anlamda kayyımlarla iktidar tarafından kadınlara yönelik şiddet uygulanıyor. Bu kayyımlar darbedir ve kadın iradesini tanımamadır. Kayyımlar gelir gelmez halkın kazanımlarına saldırıyor. Kadın kurumlarını kapatıyor. Bunu asla kabul etmeyeceğiz” dedi.   Kürt kadınların mücadelesi   Avukat Elif Tirenç İpek de, kadın mücadelesinin anlatıldığı slayt gösterimiyle konuşmasına başladı. Kadına yönelik şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’nin önemine değinen İpek, Kürt kadınlarının bu konuda verdiği mücadelesini ve emeğini anlattı.   Sunumların ardından panel soru cevap şeklinde devam etti.    Panel atılan “Jin jiyan azadî” sloganıyla son buldu.