'Mutfakta, çarşıda ve pazarda yangın var'

  • 09:06 8 Eylül 2018
  • Emek/Ekonomi
ANKARA - Ekonominin içine girdiği girdaptan kolaylıkla çıkamayacağını belirten EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, "Hükümet girilen kriz girdabını hangi gerekçeyle açıklarsa açıklasın piyasada, mutfakta, çarşıda, pazarda, işçinin emekçinin çalışma ve yaşam koşullarında bir yangın var ve bu yangın, bir mücadele olmadığı sürece harlanma eğilimindedir" dedi. 
 
Dolar ve Euro'nun yükselişi karşısında Türk Lirası’nın sürekli olarak değer kaybetmesi ve ekonomik krizin derinden hissedilmesiyle birlikte yoksulluk da artış göstermeye başladı. Doğalgaza, elektriğe ve birçok ürüne gelen zamla yurttaşlar kışı krizin eşiğinde karşılıyor. 
 
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ekonomik krizin halkı nasıl etkilediğine dair değerlendirmelerde bulunurken, işçi sınıfı ve emekçilerinin bu krizin faturasını ödemeyeceğine vurgu yaptı. 
 
'Krizin temel sorumlusu iktidardır'
 
Ekonominin içine girdiği girdaptan kolaylıkla çıkamayacağını belirten Selma, ekonomik krizlerin kapitalist sistemin yapısal sorunu olduğunu ve siyasi iktidarların uyguladıkları politikalarla bu krizden sorumlu olduğunu ifade etti. Selma, "Dolayısıyla AKP ve Tayyip Erdoğan korosu, kur krizi olarak başlayan ekonomideki kötü gidişi her ne kadar  'dış güçlerin oyunu'na bağlasa da bu krizin temel sorumlusu uyguladıkları politikalarla bugünkü iktidardır" dedi.
 
Krizin tüm yaşama yayılacağı uyarısı
 
Dışardan sıcak para girişini sağlamak için ülkenin tüm zengin kaynaklarını dizginsiz bir şekilde yağmaya açan, emekçinin canına mal olma pahasına çalışma düzeninin kölelik koşullarına getirilmesi gibi politikaların sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu vurgulayan Selma, şöyle konuştu:  "O zaman Türkiye 'yükselen yıldız'dı ve burayı yağmalayan tekeller, onların devletleri dost güçlerdi. Şimdi ekonomide kriz koşulları başladığında birden Türkiye'yi çekemeyen, oyun oynayan 'dış güçler' oldular. Nasıl tarif edilirse edilsin krizin döviz kurunda baş gösteren belirtileri hızla tüm finans alanlarına, sanayiden ticarete, halkın çalışma ve yaşama koşulları dâhil tüm toplumsal hayata ve ekonomiye yayılması ihtimal dahilindedir."
 
"Tekeller ve onların siyasi iktidarı olarak AKP, bu kriz koşullarını fırsata çevirerek karlı çıkmanın yollarını arayacaklardır" diyen Selma, her kriz döneminde sistemin faturayı emekçilere, halka çıkardığını söyledi. 
 
‘Mutfakta, çarşıda ve pazarda yangın var’
 
AKP’nin bu krizi fırsata çevirerek karlı çıkmanın yollarını arayacağını söyleyen Selma, her kriz döneminde sistemin faturayı emekçilere ve halka çıkardığını belirtti. Selma, “Hükümet girilen kriz girdabını hangi gerekçeyle açıklarsa açıklasın piyasada, mutfakta, çarşıda, pazarda, işçinin emekçinin çalışma ve yaşama koşullarında bir yangın vardır ve bu yangın, bir mücadele olmadığı sürece harlanma eğilimindedir” diye konuştu. 
 
'Toplu işten çıkarmalar ve ücretsiz izinler başlayabilir'
 
Selma, ekonomik krizlerin ilk belirtisinin çoğu zaman temel tüketim mallarına gelen zamlarla anlaşıldığını ancak bununla sınırlı bir etkiden söz edilemeyeceğini belirterek, "Akaryakıttan başlayan zamlar temel tüketim mallarına yansıyarak halkın günlük yaşamında etkisini gösterir. Zamların yanı sıra artan vergiler, toplu işten çıkarmalar, ücretsiz izinler, TİS hükümlerinin uygulanmaması, çalışma süreleri artarken ücretlerin de yerinde kalması gibi halkın yoksullaşmasını artıran, işçinin, emekçinin çalışma ve yaşama koşullarını daha kötü duruma getirecek politikalar peş peşe gündeme gelmektedir" diye konuştu. 
 
'Emperyalist ve işbirlikçi tekeller azami karlarını güvenceye alacak'
 
Selma, küçük ve orta işletmelerde iflas ve kapanmaların artacağını, eğitimden sağlığa, kamu çalışanlarının ücretlerinden emekli maaşlarına kadar tüm sosyal harcamalar için bütçeden ayrılan payların ise kısıtlanacağını söyledi. Emperyalist ve işbirlikçi tekellerin azami karlarını güvenceye alacak önlemler alacağını dile getiren Selma, “Hükümet her ne kadar  'aynı gemideyiz' söylemiyle faturayı halka kesmeye çalışsa da şimdiden AKP medyasına bile 'bu kadar olmaz' dedirterek zorunlu tüketim maddeleri dahil bütün sektörlerde patlak veren zam furyası, enflasyon karşısında eriyen ücretler, işten atmalar türünden yıkıcı sonuçlar krizin yükünü kimin yükleneceği tartışmasını derinleşmektedir” ifadelerini kullandı. 
 
'Kimse halktan fedakarlık yapmasını beklemesin'
 
Ekonomide kötü gidişin ve bugünden belirtileriyle uç vermiş krizin sorumlusunun halk olmadığını vurgulayan Selma, "Dolayısıyla krizin faturasını halk ödemek zorunda değildir. Tekellerin vergi borçları silinmiş, milyarlarca lira teşvik ve istisna uygulamaları olarak tekellere aktarılırken kimse halktan fedakârlık yapmasını beklememelidir. Bu mesele muhalefetin hükümetin arkasında dizilmesi gereken milli bir mesele hiç değildir" diye konuştu.  
 
'Mücadele örgütlenmelidir'
 
"Aynı gemideyiz" aldatmacasının kolay tutmayacağını ifade eden Selma, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geminin küreklerinde yer alan ve gemiyi yürüten forsaların gemisi ile lüks kamaralarda oturanların gemisi aynı olamaz. Vergi adaletsizliğin son bulması, tekellere ve sermaye gruplarına sağlanan olanakların, ayrıcalıkların sonlandırılması gibi taleplerin bu dönem daha güçlü bir şekilde ifade edilmesi gerekir. İşten atmaların yasaklanması, artan enflasyon karşısında ücretlerin iyileştirilmesi, asgari ücretin insanca yaşanacak koşullarda belirlenmesi, iş cinayetlerine karşı işçi sağlığı ve güvenliğinin koruyacak tedbirlerin alınması, TİS'lerin işlevsizleştirilmesi ya da geçersizleştirilmesi uygulamalarına son verilmesi gibi taleplerle mücadele örgütlenmelidir.”
 
Sorunun adı ve çözümü net: Birleşik mücadele
 
Çiğli Organize’de çalışan tekstil işçilerinin “Sorunlarımız ortak, çözümü birlik olmak. Bizler daha ne kadar fedakârlık yapacağız, işçiler 2 gün şalter kapatsın, bak o zaman neler oluyor” şeklindeki tepkisini hatırlatan Selma, “Sorunun adı ve çözümü net. Faturayı halka ödettirmek iktidara karşı tüm toplumsal kesimlerle birleşerek mücadele etmektir.  Bu mücadeleyi örgütlemek üzere siyasi partiler ve sendikalar sorumludur. Biz en azından Emek Partisi olarak bu konudaki sorumluluğumuzun ve görevlerimizin farkındayız, bunu yerine getirmeye gayret ediyoruz” dedi.