Taşlar yalnızca taş değildir…
- 09:10 4 Ağustos 2018
- Emek/Ekonomi
DİYARBAKIR - Seyahat ettiği yerlerden topladığı taşlarla avize, mumluk ve çerçeve gibi süs eşyaları yapan Afife Mintaş, yaptığı işlerde doğa karşıtı hiçbir malzeme kullanmadığını söylüyor ve ekliyor: “Taşlar yalnızca taş değildir. İnsanlar gibi farklı suretlere ve renklere sahiplerdir.”
Uzun süre farklı işlerde çalışan Afife Mintaş, yaklaşık bir yıldır seyahat ettiği yerlerden topladığı taşlarla avize, mumluk ve çerçeve gibi süs eşyaları yapıyor. Çocukluğundan bu yana taşlara ilgi duyan ve taşlarla arasında bir bağ olduğunu söyleyen Afife, taşların da insanlar gibi farklı suretlere, renklere sahip olduğunu söylüyor. Yaptığı eşyalarda hiçbir doğa karşıtı malzeme kullanmayan Afife, doğayı kendine küstürmemek için böyle bir yöntem kullandığını kaydediyor.
‘Daha çok Sason’daki taşları topluyorum’
Bu ilgisinin aslında çocukluğundan itibaren başladığını dile getiren Afife, “Daha çok köyden topluyorum ya da gittiğim yerlerde gördüğüm taşları topluyorum. Yaptığım el sanatı için de özellikle Sason’a gidiyorum ve oradaki köylerden taş topluyorum. Daha çok göl kenarlarından topladıklarım işimi görüyor. Göl kenarlarında bulunan taşlar daha kullanışlı ve güzel oluyorlar. Taşlarımı toplarken mumluk yapacaksam ona göre seçiyorum ya da avize yapacaksam avizede kullanabileceğim şekilde seçiyorum. Her taşı da kullanamıyorum. Bazen sipariş gelince taşlarımın kalmadığını söylüyorum, müşteriler de ‘her yer taş dolu’ diyorlar ama her yerde olan taşlar el sanatında kullanılamıyor. Seçici olmak gerekiyor” diyor.
‘Taşlar bana huzur veriyor’
Taşlarla arasındaki bağı anlatan Afife, taşlarında canlı olduğunu söylüyor. Afife: “Küçükken gölbaşına giderdik, eve döndüğümüz sırada güneşin altında kalan taşları görürdüm. Taşların sıcaktan etkilendiğini düşünür ağlardım. Bütün taşlar çok güzeldi ama ben en azından en güzellerini seçip güneşten kurtarmaya çalışırdım. Taşları eteğime doldurup eve götürürdüm sonra en azından kurtardığımı düşündüğüm taşlar için sevinirdim. Annem bana kızıyordu ama ben taşlarla o kadar yakın olmuştum ki annemin kızmasına aldırış etmiyordum” diye belirtiyor.
‘İnsanlar gibi taşlar da farklı ve renkli’
Taşların kendisine huzur verdiğini belirten Afife, şöyle diyor: “Taş sadece taş değildir. Taşların yaşamına girdiğiniz zaman nasıl ki insanlar arasında farklılıklar, renklilikler varsa taşlar arasında da farklılıkların ve renkliliklerin olduğunu görürsünüz. Ben o yaşama girdiğim zaman o gün içerisinde ya da o saat içerisinde başka hiçbir şey düşünmüyorum.”
‘Her taşın bir anlamı var’
Her taşın bir anlamı olduğunu dile getiren Afife, topladığı taşlarla traktör, avize, kalemlik, çerçeve ve mumluk yaptığını söylüyor. Afife, “Taşlardan duvar süsü de yapıyorum. Toplumda şöyle bir inanç vardır; nazar olduğunu düşündükleri eve ipe taş bağlayarak kapıya asarlar. Yaptığım bazı duvar süslerini bunu göz önünde bulundurarak da yapıyorum bu nedenle. Bunlar arasında en zahmetli olan avize yapmak. Çok zaman alıyor çok dikkat istiyor ama ben oturup taşlarla uğraşmaya başladığımda zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum, çok büyük zevkle ve gönüllülükle yapıyorum. Bu çalışmaları yaparken de hazır hiçbir malzeme kullanmıyorum” ifadelerini kullanıyor.
Doğadan aldığı tekrar doğaya karışabilsin diye…
Geri dönüşümü düşünerek hazır malzeme kullanmadığını söyleyen Afife, “Doğaya zarar veren hiçbir şeyi kullanmamaya dikkat ediyorum. Ben doğadan alıyorum, işliyorum ve benden onu satın alan kişi çöpe attığında doğaya zarar vermemesi için malzemelerimde seçici davranıyorum. Doğadan aldığım tekrar doğaya karışabilsin diye. Doğadan aldığıma zarar verirsem doğa bana hırslanır. Taşın yanı sıra meşe palamudu da kullanıyorum. Onlara zarar vermeden doğaya geri dönüşebilecek şekilde kullanıyorum. Palamut da çok güzeldir, on yıl elinde tutup tekrar doğaya atsan doğa yine de ondan kaçmaz ve içine alır” diyor.
Avizelerin elektriklerini de kendi yapıyor
Yaptığı avizelerin elektriklerini de kendisinin yaptığını belirten Afife, “Uzun zamandır elektrik işlerinden de anlıyorum. Evde de elektrikle ilgili bir sorun olduğunda kendim hallediyorum, eve hiç elektrikçi çağırmıyorum. Avizelerin elektriğini yapmak da benim için zorlayıcı olmuyor. Elektrik teline kadar kendim takıyorum, hazırlıyorum. Satın alan kişi götürüp evde sadece prize fişini takıyor” diyor.
‘Emek kutludur’
Çok sayıda kişinin taş sanatıyla ilgilendiğini söyleyen Afife, şöyle devam ediyor: “Genelde taşların üzerine çizimler yapılıyor ya da küçük taşlardan takılar yapılıyor. Benim yaptığım şey çok daha farklı ve zahmetli bir iş. Emek elbette aynıdır, dökülen ter emeği büyütür. Fakat benim yaptıklarımı yapan neredeyse yok denecek kadar az kişi var. Farklı bir şey yapıyorum. Yaptığım zaman çok mutlu oluyorum. Emek kutludur, herkes için böyledir. Emeğinin meyvesini almak da mutlu eden bir şeydir ama ben maddi kazanç peşinde de değilim. Yaptığım işi severek yapıyorum.”