Eve hapsedilmeye çalışılan kadınlar hayatlarından vazgeçmiyor
- 09:05 3 Ağustos 2018
- Emek/Ekonomi
URFA - KHK'lerle ihraç edilerek eve hapsedilmek istenen kadınlar, alternatiflerini yaratarak çalışma yaşamında var olma mücadelesini sürdürüyor. Leyla Sezer’de, bir grup arkadaşıyla "İşten atıldınız, artık evde oturun" zihniyetini kabul etmeyerek, Urfa'nın tek kadın çiçekçisini işletiyor.
Siyasi parti, sivil toplum örgütleri, memur ve işçi sendikalarının Olağanüstü Hal (OHAL) raporlarına göre, 25 bin 523 emekçi kadın Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işinden ihraç edildi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren ihraçlarla birlikte kadınlar, fason, güvencesiz işlerde çalışmaya zorlandı. İş bulamayan ve ekonomik özgürlükleri gasp edilen kadınlar, aile, toplum baskısıyla da karşı karşıya kaldı.
Çalışma yaşamının dışına itilmek istenilen kadınlardan biri de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Urfa Şubeler Platformu Sözcüsü Leyla Sezer oldu. Leyla, ayrıca toplumsal baskıya rağmen verdiği mücadeleyle ayakta kalmayı başaran kadınlardan da biri.
'Bir an ne yapacağımı bilemedim'
İhraç edilme sürecini "travma" olarak tanımlayan Leyla, işsiz bırakılmasıyla birlikte ekonomik olarak yaşanacakların kaygısına düştüğünü belirtti. Leyla, "Çünkü bir ailem, çocuğum var ve bir anda işsiz kaldım. İşsizlikten sonra bir an ne yapacağımı bilemedim. Nasıl ayakta durabilirim? Konusunda düşünmeye başladım" dedi.
‘Başarılı bir iş ortaya çıkardık’
İhraç edilen emekçi arkadaşlarıyla bir araya gelerek kolektif bir şekilde Urfa'nın tek kadın çiçekçisini işletmeye başladıklarını dile getiren Leyla, şöyle dedi: "Yıllarca mahallelerde çalışmalar yürüttüm. Fark ettiğim en büyük ayrıntı çoğunluğunu erkek esnafın oluşturmasıydı. Ekonomik olarak tek başıma bir şeyler yapamayacağımı düşündüm. Bu durum karşısında bir araya geldiğim arkadaşlarımla kolektif bir şekilde Urfa merkezde tek kadın çiçekçi dükkanını açtık. Bu dükkan ile birlikte Urfalılara kadınların ekonomik olarak ayakta durabileceğini anlatmak istedik. Bu kararın güzelliği ile birlikte başarılı bir iş ortaya çıkardığımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
‘Evde oturun’ zihniyetini kabul etmedik
Çevrelerinde bulunanlardan "zaten işten atıldınız, artık evde oturun" gibi baskılarla karşılaştıklarını kaydeden Leyla, "Eve hapsedilerek sadece aile ve çocuklarımızla ilgilenmemiz istenildi ancak biz bu zihniyeti asla kabul etmedik. Bu toplumsal baskıya karşı mücadele vermeyi sürdürdük. 2 yıldır dükkanımız açık ve aynı zamanda sendikal çalışmamızı sürdürüyoruz" diye konuştu.
Leyla, kadını eve hapsetmeye çalışan zihniyeti yıkmaya çalışırken, yaşadıklarını ve kadın emeğini dükkana gelenlere de anlattıklarını dile getirdi.