Tülay Hatimoğulları emekçilerle buluştu

  • 22:01 20 Eylül 2024
  • Emek/Ekonomi
ADANA – “Ekmek ve Adalet Buluşmaları” kapsamında Adana’da emekçilerle buluşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Savaşa ayrılan bütçe ekmeğe, işçiye, çiftçiye ayrılmalıdır" dedi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve beraberindeki heyet “Ekmek ve Adalet Buluşmaları” kapsamında Adana'daki temaslarını sürdürdü. Tülay, Seyhan İlçesine bağlı Şakirpaşa Mahallesi'nde bulunan bir tekstil fabrikasında çalışan emekçileri ziyaret etti.  
 
Emekçiler sorunlarını dile getirdi
 
Ziyaret sonrası Tülay, Ceyhan ilçesine bağlı Belediye Evleri Mahallesi'nde bir parkta tarım işçileri ve yurttaşla bir araya gelmek istedi. Ancak ilçede sağanak yağış ve elektrik kesintisi nedeniyle buluşma bir kıraathanenin önünde yapıldı. Buluşmada tarım işçileri ve çiftçiler, sorunlarını dile getirdi. Yeni yapılan düzenleme ile tarım işçilerine Adana Valiliği’nin kararıyla 800 TL yevmiye verileceği belirtilirken, tarım işçilerinin güvencesiz ve kötü koşullarda çalıştığı ifade edildi. Bir tarım işçisi kadın, güvencesiz çalıştırıldığını belirterek, tarım işçilerine sigorta talep etti. Bir çiftçi ise ürettiği ürünü satamadığını ve tarımın bitirildiğini, üretim yapamaz hale getirildiklerini vurguladı. 
 
‘Sistem yapısal bir kriz içinde’
 
Tülay ise "Ekmek dedik, adalet dedik. Türkiye ve Kürdistan’da en çok ihtiyaç duyduğumuz iki kavram. Ekmek ve adalet" sözlerini kullandı. "Ekmek ve Adalet Buluşmalarına" dair bilgi veren Tülay devamında, "Gittiğimiz her yerde burada konuşulan konulara o kadar benziyor ki. Ülke aç, insanlar yoksullaştı, yoksulluk daha çok derinleşti. Bugün Türkiye’de bir ara sınıftan bahsetmeye imkan yok. Şimdi işçilerimizin, çiftçilerimiz ve üreticilerimizin yaşadığı sorunlar ortada. Bunun elbette bir nedeni var. Bu sistem yapısal bir kriz içerisindedir. Aynı zamanda iktidar uyguladığı ekonomik politikalarla bu ülkeyi tamamen dışa bağımlı hale getirdi. Tarımı bitirdi ülkeyi bağımlı hale getirdi. Et ithal eden bir ülke konumuna geldik. Buğdayı hububatı ithal eder bir konuma getirdiler ülkeyi” sözlerine yer verdi.  
 
‘Meralar yasaklandı’
 
Kurdistan’daki meraların hayvancılık yapanlara yasaklandığını kaydeden Tülay, “O yüzden insanlar orada hayvancılık yapamıyor. Kürdistan’da 4 bin köy geçmiş dönemde ya yakıldı ya da zorla boşaltılarak insanlar göç ettirildi. Bugün Ceyhan’da yaşayan 90’lı yıllarda göç edip gelmiş olan çok sayıda insan var aramızda. 4 bin köyü insansızlaştırmak, boşaltmak demek, 4 bin köyde tarım üretimini ortadan kaldırmak demektir. Meraları yasaklamak demek hayvancılığı bitirmek demektir. Biz bu politikaları sadece tarım politikaları bağlamında ele almıyoruz. Adaletsizliğin en önemli noktalarından biri olan, Kürde hakkını vermeyen, dilini konuşmasını yasaklayan, son zamanlarda Kürdün şarkı söylemesini, düğünde halay çekmesini bile soruşturma konusu yapan anlayış 90'larda insanları göçerten Adana, Mersin, İzmir, Bursa gibi kentlere gitmesini sağlayan anlayışın halen devam ettiğini bize gösteriyor. İşte Kürt halkının adalet talebini bu kampanyamız çerçevesinde yıllara dayalı mücadelenin geldiği seviyeye bakarak, bizler Kürt halkının adalet talebinin dün olduğu gibi bugün de yanındayız” dedi. 
 
‘Savaşa ayrılan bütçe çiftçiye ayrılmalı’
 
Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi üzerinde duran Tülay, “Elzem ve acildir. Bugün Türkiye halkının mutfağındaki tencere ve yemek azalmışsa, ekmek küçülmüşse bunda savaş ve güvenlikçi politikalar etkendir. Savaşa ayrılan bütçe ekmeğe, işçiye, çiftçiye ayrılmalıdır. Güvenlik politikaları ve mermiye ayrılan bütçe bugün okula öğrencilerin servis ücretlerine ayrılmalıdır. Bütçeyi mermiye vereceğimize sevgili çocukların okullarda okuyan çocukların gönlünce tost yiyebilmesini sağlayabiliriz. Mermiye o paralar yatırılmasa bunu pekala sağlayabiliriz” diye konuştu.