Türkiye’den ‘eşitsizlik’ manzaraları: Okumak için çalışmak zorundalar 2017-12-04 09:02:04   Filiz Zeyrek    ADANA – Adana’nın sokaklarında okul saatinden sonra boyacılık yapan ya da çakmak satan çocukların hayallerine konuk oluyoruz. Kimisi doktor olmak istiyor kimisi öğretmen… Hayalleri birbirinden farklı ama maruz bırakıldıkları eşitsizlik aynı.     Kiminin elinde boya fırçası, kiminin elinde çakmak veya tespih… Ellerindeki araçlar farklı ama ellerinin minikliği aynı. Çünkü onlar defter kalem tutabilmek için önce boya fırçası tutmak zorunda. Ülkedeki eşitsizliğin ve refah seviyelerindeki uçurumu minik bedenlerinde hisseden bu çocuklar okul harçlıklarını çıkarabilmek için çalışıyorlar. Elbette hiçbir eşitsizlik ve adaletsizlik onları hayallerinden alıkoyamıyor. Çalışırken de okula giderken de çocuk zihinlerinde kurdukları düşler dünyasından vazgeçmiyorlar. Bizleri o dünyaya davet eden çocuklar hayallerini anlattı.    ‘Babamı iyileştireceğim’   İlk olarak 10 yaşındaki Ramazan bahsediyor hayallerinden. Amacı okuyup doktor olmak. Çünkü babası hasta ve onu iyileştirmesi lazım…  Ağırlıklı olarak hafta sonu çalıştığını dile getiren Ramazan, “Çünkü diğer günler ödevlerimi yapmak zorundayım. Çakmak ve tespihleri toptan alıyorum ve çarşı merkezinde dolaşarak satıyorum” diyor.  Ailesinin çalışmasına karşı olduğunu belirten Ramazan, “Ben yine de kendi harçlığımı çıkarmak için çalışıyorum. Doktor olup hasta babamı iyileştireceğim” diye bahsediyor.    'Zabıtaları görünce çok hızlı kaçıyorum'   Sokaklarda onca tehlike ile karşılaşan Ramazan onu en çok korkutanın ise belediye zabıtaları olduğunu söyleyerek şunları ekliyor: "Beni en çok korkutan belediye zabıtaları… Çünkü bizi yakaladıklarında sattığımız ürünlerimize el koyuyorlar ve o gün zarara girmiş oluyoruz. Zabıta sürekli yolumuzu kesiyor ve ürünlerimize el koyuyor. Ama ben zabıtaları görünce çok hızı kaçıyorum beni asla yakalamıyorlar."   ‘En havalı boya sandığını alacağız’   İki kuzeniyle birlikte ayakkabı boyacılığı yapan Ömer ise sadece haftasonları değil haftaiçileri de çalışmak zorunda. Kazandığı parayı annesine verdiğini söyleyen Ömer, “Annem parayı okul masraflarım için kullanıyor. Ben evde oturmayı sevmiyorum çalışmak güzel. Kazancımız iyi olursa en havalı boya sandığını alacağız” diyor.    Bazen kendilerinden yaşça büyük çocukların yollarını keserek paralarını almaya çalıştığını söyleyen Ömer, “Ben ve kuzenlerim birleşip onlara izin vermiyoruz. Benim 6 kardeşim var. O yüzden aileme destek olmam lazım” diye anlatıyor.    Günde 5-6 ayakkabı boyadığını söyleyen Ömer’in en büyük hayali ise beden eğitimi öğretmeni olmak.