27 yıl sonra Madımak

  • 09:08 2 Temmuz 2020
  • Tarihte Bugün
Bugün 2 Temmuz. Madımak’ta 35 insanın katledilmesinin üzerinden 27 yıl geçti. 27 yılın ardından yitirilenlerin yakınları, katliamın failinin Cumhurbaşkanı’nın özel affıyla serbest bırakılmasına tanıklık etti.
 
Ermeni Soykırımı, Rum Soykırımı, Dersim Soykırımı, 33 Kurşun, Malatya, Maraş, Çorum, 1 Mayıs, Roboski, Suruç, Ankara ve daha sayısız katliam. Kanlı tarih sayfalarına geçen katliamlardan birinin tarihi 2 Temmuz 1993, yer Sivas.
 
Ankara’da 1988 yılında kurulan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) her yıl düzenlediği Pir Sultan Abdal Şenlikleri’nin dördüncüsü düzenlenecekti. Pir Sultan Abdal’ın köyü olan Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı Banaz köyünde her yıl düzenlenen etkinliklerin dördüncüsü, 1-4 Temmuz 1993 tarihlerinde gerçekleştirilecekti.
 
Etkinlik öncesi 1993 Nisan ayında dernek yöneticileri, bir mektup kaleme alarak örgütlere, aydınlara, sanatçılara, yazarlara gönderir. Mektupta, “dönemin siyasi iktidarının özünden saptırarak düzenlediği etkinliklere karşı bu etkinliklere öncülük ederek, özünü koruma ve etkinlikler için dayanışma” çağrısında bulunulur. Dernek yöneticileri, Kültür Bakanlığı ve Sivas Valiliği’nin katkılarını da ister ve bu talebe olumlu yanıt verilir. 
 
Örgütlü saldırı
 
30 Haziran 1993 akşamı yüzlerce kişi, Ankara’dan Sivas’a hareket eder. 1 Temmuz gününün programı oldukça yoğun katılımla geçer. 2 Temmuz günü programı saat 10.00’da başlar. Gün içerisinde gerçekleştirilecek etkinliklerin hazırlıkları sürerken, saldırının ayak sesleri de duyulur. Saldırıların örgütlemesinin daha önceden yapıldığı, bir gün öncesinden dağıtılan “saldırı bildirilerinden” ve çevre kentlerden dinci grupların Sivas’a taşınmasıyla anlaşılır. 2 Temmuz Cuma günü saldırılar Cuma namazından sonra başlar. Dinci gruplar önce etkinliğin gerçekleştirildiği kültür merkezi önünde toplanıp buraya saldırır, “Sivas laiklere mezar olacak”, “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak” gibi sloganlar atılır.
 
Çabalar sonuçsuz kalır…
 
Kısa sürede sayıları 15 bini bulan saldırgan grup, Madımak Oteli’ne yönelir. Katliam tehlikesine karşı hem kentin yöneticileri hem de dönemin başbakanı, Cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri aranır. Tüm telefon trafiğinin ardından binlerce saldırganın olduğu bölgeye sadece yaklaşık 100 asker polis gönderilir. 
 
Zaman ilerledikçe, saldırganların oteli yakacakları anlaşılır. Dışarıdan otelin içine bidonlarla benzin atılmaktadır. Otelin alt katlarında çıkan yangının ardından gecikmeli de olsa itfaiye gelir, ancak saldırganlar itfaiyenin hortumlarını keser. 
 
Ve 35 kişi katledilir… 33’ü konuk, 2’si otel görevlisi 35 kişi katledilir Madımak’ta. 51 kişi yaralı, 40 kişi ise yara almadan kurtulur. 
 
Yargı süreci
 
Katliamın ardından 190 kişi gözaltına alındı, gözaltına alınanlardan 124’ü "laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla tutuklandı. 26 Aralık 1994'te karara bağlanan dava sonucunda, 22 sanık hakkında 15'er yıl, 3 sanık hakkında 10’ar yıl, 54 sanık hakkında 3’er yıl, 6 sanık hakkında 2’şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi. Müdahil avukatlar, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararını "taraflı, hukuka ve adalete aykırı" olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi katliamın "cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik olduğunu" belirterek Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.
 
28 Kasım 1997'de açıklanan kararda, 33 sanığa Türk Ceza Yasası'nın 146/1 maddesinden idam cezası, 14 sanığa 15 yıla kadar değişen hapis cezaları verildi. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi 24 Aralık 1998'de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usul noksanlıkları nedeniyle bozdu. Şubat 1999 tarihinde usul eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000'de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildi.
 
Geçen bu zaman zarfı içerisinde sanık sayısı tahliyelerle 33'e düştü. Olayın kilit ismi olarak nitelendirilen, dönemin Sivas Belediye Meclis üyesi Cafer Erçakmak ve Yargıtay'ın 1997'deki bozma kararından sonra firar eden 8 sanık hala yakalanmış değil. Davanın firari olan 5 sanık ile ilgili kısmı, 13 Mart 2012 tarihinde “zaman aşımı” gerekçe gösterilerek düşürüldü.
 
Öte yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, katliamın tutuklu sanığı Ahmet Turan Kılıç’ı “affetti”. “Affa” Madımak’ta yakınlarını kaybedenler tepki gösterdi.
 
AKP milletvekili oldular
 
Sanıkların avukatlığını üstlenenler arasında olan Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan, bakanlığı sırasında failleri hapishanede ziyaret etti. Geniş avukat listesinde çok sayıda Refah Parti üyesi ve yöneticisi olması, katliamın sadece dinci bir grubun planı olmadığı şüphelerini de güçlendirdi. Faillerin avukatları, sonraki yıllarda AKP ve Saadet Partisi'ne katıldı, aralarından AKP milletvekili seçilenler oldu.
 
Katledilenler
 
Muhlis Akarsu (45), Muhibe Akarsu (45), Gülender Akça (25), Metin Altıok (53), Mehmet Atay (25), Sehergül Ateş (30), Behçet Sefa Aysan (44), Erdal Ayrancı (35), Asım Bezirci (66), Belkıs Çakır (18), Serpil Canik (19), Muammer Çiçek (26), Nesimi Çimen (62), Carina Cuanna Thuijs (23), Serkan Doğan (19), Hasret Gültekin (22), Murat Gündüz (22), Gülsüm Karababa (22), Uğur Kaynar (37), Asaf Koçak (35), Koray Kaya (12), Menekşe Kaya (15), Handan Metin (20), Sait Metin (23), Huriye Özkan (22), Yeşim Özkan (20), Ahmet Özyurt (21), Nurcan Şahin (18), Özlem Şahin (17), Asuman Sivri (16), Yasemin Sivri (19), Edibe Sulari (40), İnci Türk (22); otel çalışanları Ahmet Öztürk (21) ve Kenan Yılmaz (21).
 
Katledilenlerin yaşamından notlar
 
Gülender Akça (25): Gülender, Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı Şahin köyünde beş çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğudur. İlk ve ortaokulu, Cürek kasabasında okuyan Gülender, daha sonra babası emekli olunca ailesiyle 1981'de Ankara'ya yerleşir. Lise öğrenimini Başkent Lisesi'nde tamamlayan Gülender, 25 yaşında Madımak’ta yaşamını yitirir.
 
Sehergül Ateş (30): Sehergül, 1963 Ankara doğumlu. Açık Öğretim Fakültesi öğrencisi. Türkiye Elektrik Kurumu’nda (TEK) memur olarak çalışan 30 yaşındaki Sehergül de şenliğe gelen 32 insan gibi katledilir Sivas’ta.
 
Muhibe Akarsu - Muhlis Akarsu’nun eşi Muhibe, eşiyle birlikte gittiği Pir Sultan Abdal Şenlikleri’nde 45 yaşında katledilir.
 
Belkıs Çakır: 1975 yılında Ankara’da dünyaya gelen Belkıs, 18 yaşında Madımak’ta katledilir.
 
Serpil Canik (19): 1974 Ankara`da doğan Serpil, Pir Sultan Abdal semah ekibinin en gençlerindendir. Serpil, Ticaret Lisesi'nde okurken staj gördüğü bir kooperatif şirketinde çalışırken, diğer yandan da üniversite sınavlarına hazırlanır. Bu arada semah yapmayı da ihmat etmez Serpil. 1993’te Sivas’a ailesi ile birlikte giden Serpil’in anne babası Ali Baba Mahallesi’ne, ablası da kültür merkezinde ablukaya alınıyor. Serpil ise Madımak’ta katlediliyor...
 
Carina Cuanna Thuijs (23): Carina, 7 Temmuz 1970’te Hollanda'nın Doetinchem kasabasında dünyaya gelir. Hollanda'daki Leiden Üniversitesi'nde Kültür Antropolojisi okuyan Carina, tez konusu nedeniyle Türkiye’ye gelir. Geldiği tarihte gerçekleşen Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne de katılan 23 yaşındaki Carina, Madımak’ta katledilenler arasındadır.
 
Gülsün Karababa: Gülsün, 1971 Sivas Divriği’de doğar. 1993’teki etkinliklere Divriği Kültür Derneği’nden katılan dört kadından biri olan 22 yaşındaki Gülsün de Madımak’ta katlediliyor. Handan Metin, Gülender Akça, Gülsün Karababa ve Nurhan Metin'den yalnızca Nurhan geriye dönüyor…
 
Menekşe Kaya: Sivas’ta 14 yaşındadır Menekşe. 12 yaşındaki kardeşi Koray ile bulunduğu Madımak’ta katledilir.
 
Handan Metin: 1973’te Sivas Divriği`de doğan Handan, 1992 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne (ODTÜ) giriyor. 20 yaşındaki Handan, Divriği’den festivale birlikte geldiği iki kadın ile katledilir.
 
Huriye Özkan: 1971 yılında Ankara’da doğan Huriye, başarılı bir öğrenciliğin ardından Deneme Lisesi'ni birincilikle bitirir. Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ne arkadaşı İnci Türk ile birlikte girer ve birlikte bitirirler. Pir Sultan tiyatrosunda anlatıcı ozan rolünü alan Huriye, 22 yaşında Madımak’ta katledilir.
 
Yeşim Özkan: Yeşim 1973’te Ankara’da dünyaya gelir. İlk ve orta öğrenimini Ankara´da tamamlar, 1991 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu’nu kazanır. Aynı yıl Ankara Sanat Sahnesi’nde "Acı Sınıfın Laneti" adlı oyunda yer alır. Mayıs 1992´de Pir Sultan Abdal Tiyatro Topluluğu’na giren Yeşim, 20 yaşında ablası ile birlikte yaşamını yitiriyor.
 
Nurcan Şahin: Ankara’da 1975 yılında dünyaya gelen Nurcan, şenlikler için gittiği Sivas’ta 18 yaşında katledilir.
 
Özlem Şahin: Nurcan Şahin ile kuzen olan Özlem de hayatın hiçbir döneminde kopmadığı kuzeni ile Sivas’a gider. Birlikte yaşamını yitirdiklerinde, 17 yaşındadır Özlem…
 
Yasemin-Asuman Sivri: Ankara Sokullu Lisesi’nde ikinci sınıfı okuyan Asuman henüz 16 yaşındadır. Yasemin ise 19 yaşındadır ve Hacettepe Üniversitesi öğrencisidir. Yasemin ve Asuman, 1991 yılı ortalarında, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin çalışmalarına katılır ve semah topluluğuna girer. Derneğin öncülüğünde gerçekleşen şenlikleri kaçırmak istemez iki kardeş ve Sivas’a gidenler arasında yer alır. Ancak Yasemin de Asuman da Sivas’ta yaşamını yitirir.
 
Edibe Sulari: Halk müziği sanatçısı olan Edibe Sulari, Basel'de yaşadığı halde Türkiye'de yapılan bütün Bektaşi Kültür etkinliklerine katılır. Sivas'ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne de katılan 40 yaşındaki Edibe, Madımak Oteli'nde katledilenlerden biridir.
 
İnci Türk: Balıkesir’de 1971 yılında doğan İnci, Huriye Özkan’la birlikte Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden yeni mezun olmuştur. İnci de katledilen 33 kişiden biridir.