17 Mayıs 1987: Kadınlardan 'Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü' 2018-05-17 11:58:36   İstanbul’da 12 Eylül askeri darbesi sonrası ilk izinli, kitlesel kadın yürüyüşü olan “Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü” yapıldı. Eylem Kadıköy iskeleden başladı, Yoğurtçu Parkı'ndaki mitingle devam etti. Yürüyüşü, Feminist ve Kaktüs dergilerinden kadınlar, Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği’ni kurma hazırlığı yapan kadınlar ve bağımsız feministler örgütledi. Aile içi şiddete, dayağın meşrulaştırılmasına karşı düzenlenen 17 Mayıs eylemi, sadece kadınların düzenlediği ve katıldığı ilk yürüyüş oldu.   Yürüyüşün nedeni Çankırı’da Mustafa Durmuş adlı bir hakimin, dayak nedeniyle boşanmak isteyen bir kadının davasını, “Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmemeli” diyerek reddetmesiydi. Kadınlar erkek şiddetinin toplumda nasıl meşru görüldüğünü örnekleyen bu karara karşı önce protesto telgrafları çektiler, adliyelere toplu gidip dava dilekçeleri verdiler. Bu karara ve dayağı meşru sayan sisteme karşı mücadele genişledi ve bir miting yapma fikri olgunlaştı. Anneler gününde yapılması planlanan Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü, valilik engeliyle Anneler Günü'nden bir hafta sonra, 17 Mayıs’ta gerçekleşti. Mitinge katılan yaklaşık 2 bin 500 kadın, “Dayağın çıktığı cenneti istemiyoruz”, “Haklı dayak yoktur”, “Dayak aileden çıkmadır” dediler ve kadınları, dayağa karşı dayanışmaya çağırdılar.   Yürüyüş, feminist hareket açısından bir dönüm noktası oldu. Yürüyüşten sonra şiddete maruz bırakılan kadınlara danışmanlık verilmesi ve bir kadın sığınağının açılması hedefiyle kampanya başlatıldı. Ekim ayında bir şenlik yapıldı. Bu şenliğin geliriyle Bağır Herkes Duysun isimli, içinde ağırlıklı olarak tanıklıkların yer aldığı kitap yayınlandı.   1988 yaz aylarında dayanışma ağları oluşturularak, şiddet gören kadınların hukuki danışmanlık, kalacak yer, maddi destek talepleri daha düzenli karşılanmaya çalışıldı. Ekim 1988’de “kadın sığınağı” projesini içeren Şimdi Sığınak İçin el kitabı hazırlandı.   1989 yılının Ocak ayında şiddete maruz kalan kadınların hukuksal ve pratik destek alabilecekleri bir telefon ağı oluşturuldu. Ancak bir süre sonra, dayanışma ağlarının da yeterli olmayacağı, bir sığınağın gerekli olduğu somut biçimde ortaya çıktı. Yurtiçi ve yurtdışı dayanışmalarla, aile içindeki erkek şiddetine karşı mücadeleyi yaygınlaştırmak ve şiddetle yüz yüze olan kadınlarla dayanışmayı sürdürmek amacıyla Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı kuruldu.   Kaynak: Çatlak Zemin