23 Şubat 2014: Keşmir Kadınları Direniş Günü 2021-02-23 10:07:05   Kunan ve Poshpora isimli ikiz köylerde 23 Şubat 1991 gecesi yaşanan kitlesel tecavüz ve işkenceden kurtulanların mücadelelerinden esinlenilerek, 2014 yılından bu yana 23 Şubat, Keşmir Kadınları Direniş Günü olarak anılıyor.    Tarihte bugün yaşanan gelişmelerden bazıları şu şekilde:    1868: İsveç’in ilk kadın yönetmeni Anna Maria Viktoria Hofman-Uddgren doğdu. Anna aktris, kabare şarkıcısı, müzik salonu ve revü sanatçısı, tiyatro yönetmeni ve film yönetmeniydi.    1904: Doğal yaşam savunucusu, yazar Helen Nearing, dünyaya geldi. En doğal olanı en basit olanı savunan ve öyle yaşayan Helen, eşiyle birlikte şehir yaşamını bırakıp en doğal ve en basit yaşamı kurmak ıssız kırsal bir bölgeye yerleşti. Tüm ihtiyaçlarını doğadan kendi çabalarıyla sağladı, ekolojik tarım yaptı. Helen, meyve şurubu üretmek için yeni teknikler geliştirdi. Vejeteryan olan Helen, bu konuda yapılan kongrelere katıldı ve doğal yaşamı savunan kitaplar yazdı.    1939: Film endüstrisinde aykırı kadın olarak bilinen Bette Davis, en iyi kadın oyuncu oscarını kazandı. Oynadığı roller ve günlük yaşamıyla 1930'larda algılanan kadınlık ideallerinin önemli bir karşıtı olan Bette, o yıllarda kadın oyunculardan beklenen bakımlı ve güzel olmak ile romantik rollerde oynamayı reddetti. Bette,  saçını kazıtmaktan, kötü karakterleri oynamaktan çekinmedi. Ücreti için haksızlık yapan yapımcılarla mücadele eden Bette, 2. Dünya Savaşı’nda Nazizm’in yenilmesi için kampanyalar yürüttü.  Bette, Afro-Amerikan oyuncular tarafından kurulan oyunculuk grubunun tek beyaz üyesi olarak performans sergiledi.    1999: Yeşim Ustaoğlu’nun “Güneşe Yolculuk” adlı filmi, Berlin Film Festivali’nde “Mavi Melek” ve “Barış” ödülleri aldı. Kürt sorununa değinen filmin Türkiye’de gösterildiği sinema salonlarının önünde sivil polisler bekledi. Film az sayda salonda gösterime girebildi.    2001: Lahey Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, ilk kez tecavüzü insanlığa karşı suç olarak değerlendirdiği davada üç Sırp komutana ağır hapis cezaları verdi.  Sırp komutanlar, 1992-95 Bosna Savaşı’nda Foça’daki toplama kamplarında Boşnak kadınların uğradığı sistematik tecavüz nedeniyle suçlandılar.  Yugoslavya’nın dağılmasından sonra 1992’de başlayan gerilim giderek iç savaşa dönüştükten sonra Sırp erkekler yaklaşık 40 bin Bosnalı kadına tecavüz etmişti. Savaş 1995’de sona erdi ama tecavüz suçu işleyenlerin çok azı yargılandı.    2007: Irak’ta haklarında ölüm cezası verilen üç kadın için “Irak’ta İşgale Karşı Kadınlar” eylemi düzenlendi.    2007: Halkevleri, “Kadınlar ve Kamusal Alanda Neoliberal Yeniden Yapılanmanın Sonuçları” başlıklı bir panel-forum düzenlendi. Panel-foruma sendikacı, gazeteci kadınların yanı sıra kadın kurumu temsilcileri katıldı. Ankara ve İzmit’ten gecekondu yıkımlarına karşı mücadele eden kadınlar da forumda söz aldılar.    2013: Cumartesi Annelerinin uğurladığı Berfo Ana Adıyaman’ın Göle ilçesinde toprağa verildi. Berfo Ana, 33 yıl önce kaybeden oğlu Cemil Kırbayır’ı aradı. Berfo Ana yaşamını yitirdiğinde 105 yaşındaydı.  Galatasaray Meydanı’nda düzenlenen uğurlama törenine Cumartesi ailelerinin yanı sıra çok sayıda, sanatçı ve siyasetçi de katıldı.  Törende dönemin BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de bulundu.  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan oy için Berfo Ana’ya oğlunun akıbetini açığa çıkaracağı sözünü vermiş, ama bir daha ne aramış ne de sormuştu. Berfo Ana’yı dostları uğurladı.    2016: Strasburg’da yüzlerce kadın, 23 Şubat 2016’da CPT önünden AİHM’e doğru yürüyerek, bölge kentlerindeki katliamlara karşı harekete geçmesini istedi. Kadınlar, ayrıca CPT önünde iki gün devam eden oturma eyleminde Sur’da özyönetim ilanı sonrasında yaşanan sokağa çıkma yasağı sırasında gerçekleşen katliamlara dikkat çekti.    2019: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 3. Kadın Sempozymu, “Kriz, Kent, Kadın” başlığıyla Ankara’da gerçekleşti. Sempozyumda krizle birlikte kadınların yaşadığı ekonomik sorunlara dikkat çekilerek güvenceli istihdamda düşüş yaşandığı, işsizliğin can yakıcı hale geldiği belirtildi. İstihdam olanaklarının kadınlar açısından iki kat daha sınırlı olduğu söylendi.