AMED - Narin Güran’ın katledilmesine ilişkin görülen duruşma öncesi siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelerek yaptığı açıklamada, davada etkin bir soruşturma süreci yürütülmediğine dikkat çekilerek failler cezalandırılana kadar davanın takipçisi olunacağı vurgulandı. 

 

Amed'in Rezan ilçesine bağlı Çûlî (Tavşantepe) Mahallesi’nde katledilen Narin Güran'ın faillerinin yargılanacağı davanın ilk duruşması için Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, DEM Parti Amed İl Eşbaşkanları, Diyarbakır Belediye Eşbaşkanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Sultan Yaray, Rosa Kadın Derneği, Şiddetle Mücadele Ağı, Çocuk Çalışma Ağı, İnsan Hakları Derneği (İHD), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, DEM Parti Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş, birçok sivil toplum örgütü (STÖ) ve çok sayıda yurttaş katıldı.

 

‘Bilmediğimiz bir cinayete Narin kurban gitmiş durumda’

 

Açıklamada ilk konuşan CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, sürecin başından beri etkin bir soruşturma yürütülmediğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Kaybolan ve katledilen çocuklarımızın adaleti için bugün Diyarbakır Adliyesi önündeyiz. İlk gün de buradaydık, ilk Narin’in mezarının başındaydık. İlk günden beri avukatlarımızla süreci burada takip ediyoruz. Sürecin başından beri etkin bir soruşturma yürütülmediğini maalesef tespit etmiş bulunmaktayız. Bunun sonucunda da Türkiye kamuoyunun bildiği bilgiler dışında hiçbir yeni bilgiye ulaşamadık. Savcıların hazırladığı iddianameyi incelediğimizde şikayetçi olarak yalnızca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Baro Başkanlığı’nın yer aldığını, Narin’in aile fertlerinden ise hiçbirinin şikayetçi olmadığını maalesef tespit ettik. Buradan anlıyoruz ki Narin’in haklarını cesurca arayacak hiçbir aile ferdi yok. Zaten şu an bu dosya nedeniyle aile fertlerinden 3 kişinin tutuklu olması da bize durumu net bir şekilde gösteriyor.”

 

Suçluların cezalandırılmasını talep etti

 

Ardından konuşan İHD Amed Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Berfin Elçi, belge ve delillerin iktidara yakın medya organları tarafından çarpıtılarak kamuoyuna verildiğini belirtti. Elçi, “İlk günden itibaren takipçisi olduğumuz bu olay hakkında aile üyelerinin çelişkili ifadelerine rağmen aile üyelerinden şüphelenilmemesi ve kutsallaştırılmaya çalışılan aile kurumu Narin’in ölümüne sebep olmuştur. Belge ve delillerin iktidara yakın medya organları tarafından yayınlanması ve soruşturma dosyasındaki bilgilerin çarpıtılarak kamuoyu algısının yönlendirilmesi, gizlilik kararının faillerin lehine işlemesine yol açmıştır. Bu durum, devlet içinde bazı güçlerin failleri bilinçli olarak korumaya çalıştığına dair şüphe uyandırıyor. Nitekim dosyada dört fail hakkında bir çocuğu kasten öldürmek suçundan kamu davası açılmış olması da bu durumu doğruluyor. Soruşturma kapsamında yer alan diğer kişiler hakkında da çocuğu kasten öldürmek suçundan kamu davası açılmasını ve cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi.

 

‘Bu cinayetler Narin ile son bulmayacak’

 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak da şunları söyledi: “Bugün burada çocuk hakları aktivistleri, kadın çalışmaları aktivistleri, milletvekillerimiz ve yerel yönetim temsilcilerimizle bir aradayız. Bugün başlayacak olan Narin Güran cinayetinin ilk duruşmasını anbean takip etmek için ve bu dosyanın peşinde olduğumuzu; şeffaf, adil ve bağımsız bir yargılama süreci oluşana kadar ve failler cezalarını bulana kadar davanın takipçisi olacağımızı duyurmak için buradayız. Narin şahsında katledilen tüm çocuklarla, genç kadınlarla, kadınlarla dayanışma içinde olduğumuzu ve onların yaşam hakkını savunduğumuzu ifade etmek için buradayız. Maalesef, bu cinayetler Narin’le son bulmadı; Narin’den sonra Rojin Kabaiş’i kaybettik, daha sonra Şirin Elmas katledildi. Bu tür cinayetlerin devamının gelmemesi için tüm sivil toplumun, kent dinamiklerinin, yerel yönetimlerin çocuk, eşitlik ve toplumsal cinsiyet alanında ortak çalışmaları sürdürmesi gerekiyor.”

 

‘Siyaseten failler korunuyor’

 

DEM Parti Çocuk Komisyonu Eşsözcüsü Beritan Güneş, AKP ve MHP iktidarının yıllardır kazanılmış haklara saldırdığını belirtti. Güneş, “Yüzyıllık süreçte ne tecriti savaştan, ne savaşı çocuk katliamlarından ne de çocuk katliamlarını kadın cinayetlerinden bağımsız ele alabiliriz. Kadınlar, kadın katilleri yargılansın diye mücadele ediyor. Demokrasi, adalet, hak ve barış en çok da çocuklar için gereklidir. Ancak çocuk hakları da ne yazık ki AKP-MHP iktidarı tarafından ihlal edilmeye devam ediyor. Bizler Narin’i Enes’ten, Davut’tan, Ceylan’dan ayrı düşünemeyiz. DEM Parti Çocuk Komisyonu ve şiddetle mücadele ağı olarak Türkiye ve Kürdistan’da çocuklar için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çocuk haklarını koruyup genişletmek için çalışacağız. Ne yazık ki failler siyaseten korunuyor. Failin kim olduğu bilinmeyen bu dava, çok önemli bir yerde duruyor” dedi.

 

‘Katiller saklanıyorsa toplum çürümeye mahkumdur’

 

Son olarak HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, katillerin korunduğu yerde toplumun çürümeye mahkum olduğunu belirtti. Beştaş, “Narin, katledilen bütün çocukların temsilidir. Gözaltında telefonu vermeyen emniyet, suç delili olan aracı incelemeden geri vermiştir. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu ülkeyi karanlığa terk etmeyelim. O delilleri bizler de didik didik inceledik. Bunu savcının insafına bırakmayacağız. Bugün buradayız çünkü Narin dosyasının soruşturma aşamasında kapatılmak istenmesine izin vermeyeceğiz” dedi.