Bir çocuk, bir patlama, 15 yıllık suskunluk…

  • 09:04 27 Eylül 2024
  • Portre
 
Pelşin Çetinkaya
 
AMED - Daha 12 yaşındayken savaşın acımasız yüzü ile karşılaşan Ceylan Önkol’un katledilişinin üzerinden 15 yıl geçti. Ceylan’ın katledildiği yetmezmiş gibi 12 yaşında birçok devlet ve yargı işbirliği ile kusurlu bulundu.  
 
İktidarın Kürt çocuklarına reva gördüğü yaşam henüz 12 yaşında iken Ceylan Önkol’a da biçildi. 28 Eylül 2009’da Amed’in Licê ilçesina bağlı Kanîspî (Şenlik) köyü kırsalına bağlı Xanbaz mezrasında, rüzgârın özgürce estiği o coğrafyada, çocuk olmanın ne demek olduğunu henüz tam anlamıyla tatmadan, bir patlama sesiyle dünyadan koparıldı. O gün, koyunlarını otlatırken patlayan bir havan mermisi, Ceylan’ın masum dünyasını kararttı.  Ceylan, çocukluğun en güzel anlarını yaşamaya fırsat bulamadan, savaşın acımasız yüzüyle karşılaştı. Ailesinin çaresiz çığlıkları, sessiz köyde yankı buldu ama ne yazık ki sesleri duyulmadı.  
 
Ceylan’ın cenazesine 6 saat boyunca kimse ulaşamadı. 6 saat boyunca katledildiği yerde kaldı Ceylan... Saatler sonra kızına ulaşan anne Saliha Önkol, kızının cenazesinin parçalarını eteğine topladı. Bir yandan da anneye yardıma gelen köylüler katledilmiş canı meşe ağaçları yapraklarına sardı. Onun için adalet, çatışmaların ve ihmallerin gölgesinde kayboldu.  Ceylan’ın hatırası, Kurdistan’ın acı dolu tarihine kazınmış bir yara olarak kaldı; adalet arayışı ise her geçen gün biraz daha yorgun düştü.
 
Takipsizlik kararı verildi
 
Lice Cumhuriyet Başsavcılğı, 4 Nisan 2013 tarihinde ise Ceylan'ın ölüm nedeniyle ilgili şüpheliler hakkında, "görevini kötüye kullanmak" suçlamasıyla açılan soruşturmada, takipsizlik kararı verdi. Savcıyı "güvenlik" gerekçesiyle olay yerine götürmeyen jandarma görevlileri hakkında takipsizlik kararında "Şüphelilerin görevlerini ihmal ettiklerini ve müsnet suçun unsurlarının oluştuğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmasıyla, şüpheliler aleyhine kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir" denildi.
 
'Mühimmata tahta ile vurulmuş' 
 
Ceylan'ın ölümünden 3 gün sonra soruşturma başlatan Diyarbakır Başsavcılığı, araziye atılmış ancak patlamamış mühimmata tahta ile vurulması sonucu ölümün gerçekleştiği yönünde bir açıklama yaptı. Patlamaya ilişkin Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu Genel Müdürlüğü'nün yaptığı kriminal inceleme sonucunda hazırladığı raporda, patlamaya neden olan cismin "40 mm bomba atar mühimmatı" olabileceği belirtildi.
 
Genelkurmay 'atış yapılmamıştır' dedi
 
Genelkurmay Başkanlığı ise "Yapılan incelemede, bölgede yer alan ve olay mahalline 9 kilometre mesafedeki Abalı Jandarma Karakolu ile 8 kilometre mesafedeki Tapantepe Üs Bölgesinden, silahların kontrolü ve kayıtlarına bakıldığında, olay günü herhangi bir havan atışı yapılmadığı tespit edilmiştir. Esasen, askeri birliklerin konuşlandıkları yerler dikkate alındığında mevcut havanların menzillerinin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır" şeklinde açıklama yaptı.
 
AİHM ‘ihlal yok’ dedi 
 
Ceylan katledildikten bir yıl sonra avukatlar dava dosyasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdı. 2012 yılının Mayıs ayında soruşturmanın etkin ve tarafsız yürütülmemesi, soruşturmanın derinleştirilmesine yönelik taleplerin reddedilmesi, aradan geçen süreye rağmen dava açılmaması ve şüphelilerin bulunmaması nedeniyle AİHM'e ikinci başvuru yapıldı. AİHM, 5 yıl sonra 17 Ocak 2017’de, Ceylan ailesinin başvurusunu “etkin soruşturma ve yaşam hakkı açısından ihlal olmadığına” karar vererek sonuçlandırdı.
 
İçişleri Bakanlığı yüzde 90 kusurlu bulundu
 
Dosyaya ilişkin mahkemenin istemi üzerine Bakanlık, idarenin kusurlu olmadığı yönünde savunma yaptı. Mahkeme, bakanlığın olayın meydana geldiği Xambaz mezrasında köylülerin hayvanlarını otlatmak için geçiş güzergahı olarak ve çocukların oyun alanı olarak kullanılan bir yer olmadığı yönünde bilgi ve belge sunmamasına dayandırdığı kararında, “Durum böyle olunca, insanların sürekli kullandıkları ve yerleşim yerine yakın bulunan bir alanda patlamamış mühimmatın bulunması, davalı idarenin sunduğu güvenlik hizmetinin gereği gibi yürütülmediğini gösterdiğinden, olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varılmıştır” tespitlerine yer verildi. Patlamanın Ceylan’ın elindeki cisimle bombaatara vurmasıyla patlamanın meydana geldiği yönündeki bilirkişi raporuna atıfta bulunan mahkeme, olayda Ceylan’ın yüzde 10, idarenin de yüzde 90 kusurlu olduğu belirtilerek, tazminat miktarında indirime gitti.
 
Tazminat kararı
 
Mahkeme, Ceylan’ın “yüzde 10 kusurlu bulunması” nedeniyle annesi Saliha için 124 bin 700 TL maddi tazminat isteminin 112 bin 230 TL'lik kısmını, maaş bağlanmış olması nedeniyle babası Raif için ise 77 bin 890 TL maddi tazminat isteminin 70 bin 101 TL'lik kısmını kabul etti. Mahkeme, anne ve babanın talep ettiği 150 bin TL’lik manevi tazminat talebinin, anne ve baba için 50 biner TL olmak üzere toplamda 100 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme, aileye toplamda 283 bin TL ile maddi ve manevi tazminat ödenmesine, tazminata yasal faiz işlenmesine karar verdi. 
 
 
Ceylan Önkol anısına…
 
2010 yılında İnsan Hakları Derneği (İHD) Çewlîg  (Bingöl) Şubesi tarafından Ceylan Önkol anısına resim, şiir ve öykü yarışması düzenlendi ve yarışmalar her yıl gerçekleştirilmeye devam ediliyor. 
 
Ceylan Londra duvarlarında yaşatılıyor
 
Ceylan’ın katledilişinin 10’uncu yılında 2019’da gazeteci ve ressam Zehra Doğan, Ceylan’ın resmini Londra sokaklarında duvarlara resmetti.