2025 'aile yılı' değil kadın yılı olacak! 2025-02-17 09:03:06   Elfazi Toral    İSTANBUL – AKP iktidarının 2025 yılını "aile yılı" olarak ilan etmesini değerlendiren Halkevci Seval Ekşici, bunun kadınları yaşamdan uzaklaştırma politikalarının bir parçası olduğuna işaret ederek, "AKP iktidarı 2025 yılını ‘aile yılı’ olarak ilan ederken biz de onlara diyoruz ki: Hodri meydan! 2025 yılı aile yılı değil, kadın yılı olacak” dedi.   Türkiye’nin en büyük ve en derin sorunlarından biri kadın sorunu. İktidar, kadına yönelik şiddeti ve kadın katliamlarını politikalarıyla körüklerken, yasaların ve yargının etkin bir şekilde uygulanmaması erkek şiddetinin önünü açıyor. Kadına yönelik şiddet ve katliamlar yaşamın her alanına yayılmış durumda ve yıllık veriler, artışın boyutlarını gözler önüne seriyor. Ajansımızın derlediği şiddet çetelesine göre, 2024’te 358 kadın ve 43 çocuk katledildi, 221 kadın ve 31 çocuk ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.   Giderek artan kadın cinayetleri ve şiddet vakalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halkevci Kadınlardan Seval Ekşici, JINNEWS’e konuştu.    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılını “aile yılı” olarak duyurmasına değinen Seval Ekşici, bu söylemin kadınları yaşamdan uzaklaştırma politikalarının bir parçası olduğunu belirterek şunları söyledi: “Farkındayız ki 'aile yılı' dedikleri şey, aslında kadının yeniden eve hapsedilmesi demek. Bunca yoksulluk ve şiddet politikası iç içe geçmişken, kadınların hem bedeninin hem emeğinin baskı altına alınması anlamına geliyor. 2024’te ve önceki yıllarda pek çok kadın katliamına ve buna karşı verilen sokak direnişlerine tanık olduk. Bunları büyütmeyi de kendimize bir sorumluluk olarak görüyoruz. Kadınların öldürüldüğü, emeğinin ve bedeninin yok sayıldığı bir dönemde, feminist öz savunma ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Halkevci Kadınlar olarak mücadelemiz her daim devam edecek.”   Öz savunma   Seval Ekşici, iktidarın ve sermaye düzeninin patriarka ile birlikte kadını hapsetmeye çalıştığını belirterek, “Çünkü en ucuz iş gücü kadının kendi emeği. Yoksulluğun arttığı bu dönemde kalkınma planları hazırlanırken bile kadın birey olarak değil, aile içinde tanımlanıyor. İktidarın temel perspektifi, kadını tek başına değil, aileyle bir tutmak. Bunun aşılması için kadının kendi gücüyle var olması gerekiyor ve bu süreç önemli bir mücadele alanı olacak” dedi.   Mahallelerde yürüttükleri çalışmalara da değinen Seval Ekşici, “Göçmen kadınların yoğun olduğu mahallelerde de çalışmalar yapıyoruz. Kadınların sokağa çıkmaya, kendilerini sokakta var etmeye ihtiyacı var. Eve hapsolmuş durumdalar. Bulunduğumuz alanları kadınların özgürleşebileceği, kendilerini yeniden var edebileceği alanlar olarak tariflemeye çalışıyoruz. Göçmen kadınlarla çeşitli buluşmalarda bir araya geliyor, yoksulluğa karşı dayanışma oluşturuyoruz. El emeği atölyeleri düzenliyoruz. Bunun yanında, şiddete karşı feminist öz savunmayı özel bir gündem haline getirdik. Mahallelerde öz savunma atölyeleri gerçekleştiriyoruz. Böylece kadınlar hem kendi bedenlerini tanıyor hem de artan şiddet olaylarına karşı kendilerini koruyacak bir gücü ortaya koymuş oluyorlar” şeklinde konuştu.   ‘2025 yılı kadın yüz yılı olacak’   ““AKP iktidarı 2025 yılını ‘aile yılı’ olarak ilan ederken biz de onlara diyoruz ki: Hodri meydan! 2025 yılı aile yılı değil, kadın yılı olacak” diyen Seval Ekşici, iktidarın kadınlara yönelik şiddet, katliam ve baskı politikalarına karşı direnişi büyüteceklerini vurguladı. 21’inci yüz yılın kadın yüz yılı olacağına dikkat çeken Seval Ekşici, “Kadının emeği de, kadının bedeni de, kadının varlığı da 2025 yılında meydanlarda da çalışma alanlarında da evlerde de mahallelerde de kendini var etmeye devam edecek.  2025 yılında kadın yılı olması için elimizden gelen tüm mücadeleyi sergileyeceğiz.  Çok uzun yıllardır hem Türkiye de hem de dünya da kadın grevleri tartışılıyor. Bu yüzyılın kadın yüzyılın olabilmesi açısından da aslında kadınların sokağı bolca diri tutmaları gerekecek. Bizim de olabildiğince kadınları evden işyerlerinden çalışma alanlarından hapsolduğu her yerden dışarıya sokağa çıkmasını ve bulunduğu her alanda da kadın grevini yükseltmelerini istiyoruz” diye belirtti.   ‘8 Mart’a tüm kadınları alanlara bekliyoruz’   8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde tüm kadınları sokağa çağıran Seval Ekşici,  sözlerini şöyle noktaladı: “Yoksulluğun kadın emeğinin kadın bedeninin bu kadar görünmez kılındığı bir dönemdeyiz.  Şiddet politikalarının yoksulluk politikalarının iç içe geçtiği bir dönemde,  kadınların dayanışmadan ve feminist savunmadan güç alarak birbirleriyle yan yana olarak gelmesini önemsiyoruz. Bunu da tüm kadınlar için buradayız yan yanayız. Tek başına hissetmemeleri çaresiz hissetmemeleri için yanyana gelmek çok önemli.  8 Mart yaklaşırken tüm kadınları, sokağın sesini yükseltmeye ve iktidarın ‘aile yılı’ söylemine karşı ‘Hayır, bu yıl kadınların yılı olacak!’ diyerek alanlara çıkmaya çağırıyoruz.”