İHD: Rojin için adalet demeye devam edeceğiz 2025-01-22 13:12:02   ANKARA-Wan’da kaybolup 18 gün sonra şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulunan Rojin Kabaiş için adalet çağrısında bulunan İHD, “Şüpheli şekilde ölen tüm kadınlar için sözümüzü söylemeye ve şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılması için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Komisyonu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş'in, 27 Eylül 2024 tarihinde kaldığı yurttan çıktıktan sonra 18 gün sonra şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin şube binalarında basın toplantısı düzenledi. Basın açıklaması metnini İHD adına şube sekreteri Neylan Solmaz okudu.   ‘Rojin Kabaiş cinayeti aydınlatılmıyor’   İlk alınan Adli Tıp Kurumu raporundaki bilgilerin eksik olduğunu söyleyen Neylan Solmaz, Rojin Kabaiş’in ölümüne dair soruların yanıtsız kaldığının altını çizdi. Neylan Solmaz, “Raporda ise yalnızca suda kalma süresiyle ilgili birkaç bilgi sunmaktan öteye gidilmemiştir. Ayrıca Rojin’in cansız bedeni üzerindeki DNA örneklerinin sahipleri de tespit edilmemiş, dosyada hala bir şüpheli belirlenmemiştir. Raporun eksik bırakılması, soruların yanıtsız kalması ve dosyaya getirilen kısıtlama ile bu dosyanın aydınlatılmasının istenilmediği şüphesi uyandırmaktadır. İlk günden itibaren olay intihar olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Oysa tüm delillerin incelenip maddi gerçekliğin ortaya çıkarılması gerekmesine rağmen, bunlar yapılmadığı gibi dosyada bilirkişi raporları da eksiktir” dedi.   Kadın katliamları devlet politikaları sonucu   Gelinen aşamanın erkek egemen siyasetinin toplumsal eşitliği yok sayan anlayışının sonucu olduğunu söyleyen Neylan Solmaz, bir gece yarısıyla kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’nin ardından kadın katliamları arttığına dikkat çekti. Neylan Solmaz, “Her gün ortalama 3 kadının öldürüldüğü bu coğrafyada kadınlar, çocuklar, LGBTİ+’lar güvende değil. Ölümler önlemediği gibi kimi cinayetler, faili meçhul hâle getiriliyor, katiller korunuyor. İktidar tarafından failler, cezasızlık politikalarıyla ödüllendiriyor, iyi hal indirimleriyle cesaretlendiriliyor. Bu politikalar, kadın katliamlarının artmasının temel sebeplerindendir. Ve bu iktidar tarafından, 6284 sayılı kanunun etkin uygulanmaması, kadına yönelik her türlü şiddetin önünü açılmıştır. Yaşam hakkını korumak zorunda olan devlet; cinayetleri engellemediği gibi, ne kadın cinayetlerine dair veri tutuyor ne de kaç kadının öldürüldüğüne dair açıklama yapıyor. Ancak gerçek olan şu ki, bu kadınları erkekler öldürüyor” diye konuştu.   ‘Katiller kadınları suçlayarak kendilerini haklı çıkarıyorlar’   “Kadın cinayetlerinin tesadüfen gelişen ayrı olaylar değil” diyen Neylan Solmaz, “Patriyarkanın erkeklere sunduğu sonsuz ayrıcalığın sonucudur. Kadınlara yönelik sistematik erkek şiddetini görmezden gelen ve cesaretlerinden bu sistemde katlediliyor kadınlar. Kadınların ve çocukların üzerinde hakimiyet kurmayı kendilerinde hak olarak gören erkekler bu cesareti sistemden ve devletten alıyor. Erkek şiddetine karşı kadınları korumayan devlet, kadın katillerine iyi hal ve haksız tahrik indirimi veren yargı patriyarkaya hizmet ediyor. Kadın katilleri aramızda, evimizde, sokağımızda, iş yerimizde, kısaca tüm yaşam alanlarımızda. Katil olmalarına ‘ihtimal vermeyeceğiniz’ sıradan erkekler kendilerine verilen sonsuz hakları, şiddete araç olarak kullanıyor. Erkekler, kadınları öldürmeye bir günde karar vermiyor. Bir anlık öfkeyle, cinnetle değil, bilerek ve planlayarak öldürüyorlar. Kadın katilleri, mahkeme salonlarına çıktıklarında, öldürdükleri kadını suçladıklarında haklı çıkacaklarını biliyorlar” ifadelerini kullandı.   ‘Mücadele etmeye devam edeceğiz’   “Rojin Kabaiş ve şüpheli şekilde ölen tüm kadınlar için sözümüzü söylemeye devam edeceğiz” diye belirten Neylan Solmaz, şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılması için mücadele edeceklerinin mesajını verdi.