Kürt sorununun çözümü için halk buluşması: Halkın talebi barış 2024-12-18 20:46:11   İSTANBUL - “Kürt sorununun demokratik çözümünü konuşmak için buluşuyoruz” şiarıyla kitlesel gerçekleştirilen halk buluşmasında Kürt sorunun çözümünün toplumsal mücadeleden geçtiği vurgulanarak Rojava devriminin yaşanan sorunlar için çözüm yolu olduğunun altını çizdi.   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü, “Kürt sorununun demokratik çözümünü konuşmak için buluşuyoruz” şiarıyla Şişli’de bulunan La Bella düğün salonunda halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya Barış Anneleri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, Barış ve Demokrasi Çağrıcıları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Buluşmanın gerçekleştiği salona “Kürt sorununun demokratik çözümü için konuşuyoruz” pankartı asıldı.   ‘Sorunun çözümü için Sayın Abdullah Öcalan muhatap alınmalı’   İlk olarak söz alan DEM Parti İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, “Tarihi günlerden geçiyoruz. Yüzyıl önce çizilen sınırlar yeniden çiziliyor. Bu tarihi günlerde barışa, zafere yakınız ama diğer yandan Kürtlerin kazanımlarının kaybedilmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. Rojava DAİŞ’e karşı direndi. Bugün Ortadoğu’da yaşanan sorunlar için Rojava çok güzel bir çözüm örneği oldu. Suriye devleti 10 günde yıkıldı. Esad gitti şimdi yeni savaş başladı. Rojava ortadan kaldırılmak için çetelerle Kürtlere saldırıyorlar. Barışa değil savaşa hizmet ediyorlar. Bu saldırılar Kürt Sorunun çözümsüzlüğünü derinleştiriyor. 1 Ekim’de MHP tarafından için adım atıldı biz bunun arkasındayız. Rojava’ya yaklaşım bu sorunu çözmüyor derinleştiriyor. Bu saldırıların önünde durmamız gerekiyor. Biz bugünlerde mücadele etmezsek barıştan 100 yıl daha uzaklaşacağız. Bu tarihi günlere sahip çıkarsak özgürlük ve barış çok yakın. Halkların bir arada yaşaması için öncülük yapan Sayın Abdullah Öcalan’dır ondan sesini kısmaya çalışıyorlar bunun için tecrit uygulanıyor. Sorunların çözümü için bir taraf Sayın Abdullah Öcalan, bir taraf Türkiye’dir. Sorunun çözümü için Sayın Abdullah Öcalan muhatap alınmalı ve görüşmeler gerçekleşmeli. Yaşasın Rojava direnişi. Jin jiyan azadî” dedi.         ‘Ülkenin demokratikleşmesi için birlikte yol almaya çağırıyoruz’   Devamında söz alan DEM Parti MYK üyesi Elif Bulut, yıllarca halkların mücadele ettiğini barış istemekten geri adım atılmadığını ifade etti. Elif Bulut, “Sorunlar çözülmeden rafa kaldırarak bir yere varılmayacağını gördük. Barışın aslında en kolay çözüm olduğunu ama iktidarın kendi bekaları için bunu baltaladığını gördük. Kürt sorunu çözülmeden ne yoksulluk ortadan kalkar ne savaş biter. Dem Parti olarak sorumluluğumuz barış mücadelesi olduğunu biliyoruz ama ortak mücadele ile değişebileceğini biliyoruz. Bu topraklarda demokratlar, aydınlar barış için çağrıda bulundular. Kürdistan’da da ortak deklarasyonla süreci desteklediklerini deklare ederek Ankara’ya doğru yola çıktılar. Barış hepimizin ihtiyacı. Bu ülkede yoksulluğun, kadın katliamının önüne geçek şey barıştır. Ülkenin demokratikleşmesi halkın direnmesi ile olacak. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması bizim mücadelemiz ile olacak. Halkın talebidir barış. Bu ülkedeki herkesin ortak talebi Kürt Sorunun demokratik çözümüdür” diyerek Türkiye halklarını Kürt sorunun çözümü, ülkenin demokratikleşmesi için birlikte yol almaya çağırdı.    ‘Barışın ne kadar güzel olduğunu anlatmaya çalışacağız’   Ardından söz alan Barış ve Demokrasi Çağrıcılarından Ayşegül Devecioğlu, şunları kaydetti: “Ülkemiz güç bir dönemden geçiyor. Ülke ne zaman güç dönemden geçmedi? Burası demokrasi isteyen insanların kanları ile sulanmış, derin yoksulluğun aşıldığı bir ülke. Mücadele etmekten başka yol bilmiyorum. Kürt sorunun demokratik çözümü gerekli, Kürt sorunu sadece Türkiye’nin sorunu değildir. Devlet Bahçelinin el sıkmasıyla başlayan süreci iktidar ne verirsek razı olun diye sürdürmeye çalıştığı bir süreç. Bu ülkede bir barış sorunu yok mu? Kamu kaynakları savaşa ayrılmıyor mu? Bu ülkenin insanları bunlara yaşamaya mahkum mu? Kürt sorunun demokratik çözümü Türkiye’nin temel ihtiyacıdır. Bu sorunu çözmeden demokratikleşmeden söz edemeyeceğiz ve bunu bütün toplumu söylemesi gerekir. Savaşın ne getirdiğini, barışın ne kadar güzel olduğunu anlatmaya çalışacağız. Tüm toplum kesimleri ile beraber yürüyeceğiz. İnsanlar barış istiyor bu toplum buna aç. Halklar bütün zulümlere rağmen susmadı, susturamadılar. Kalbimiz Kobane’de, Rojava’da.”   ‘Sorunu toplumsallaştırırsak bu ülkeye barış gelecek’    Barış ve Demokrasi Çağrıcılarından Nurten Ertuğrul ise “Dört parçada Kürtler tarumar oldular. Geçen yüzyılda ulus devlet inşa edilirken Kürtlerin yokluğu üzerinden inşa edildi. Cumhuriyet kurulduğunda Kürtlerin verdiği destek ters döndü fermanı kestiler ve büyük acılar yaşandı. Seyid Rıza olaylarında katliamlar oldu” diye hatırlattı. Devletin ikili hukuk sistemiyle işlediğini vurgulayan Nurten Ertuğrul,  “Siyasi ve Kürtlerle ilgili mesele varsa tedbir devletinin kuralları devreye giriyor. Bu ne AKP ne MHP ne de CHP meselesi, bu sistem meselesi. Hakkın, hukukun, eşitliğin tesis edildiği düzenin olması lazım. Devlet Bahçeli çağrısını önemsiyorum. Yeni bir düzen inşa edilecekse hukuk sistemi değiştirilmek zorunda. Acıların son bulması için barışın gelmesi lazım. Devlet savaş ekonomisine harcama yapıyorsa devlet yok olmaya mahkumdur. Barışın gelmesi herkesin faydasına. Kürt meselesi dünyanın sorunu. Sayın Öcalan meclise çağrılıyorsa bunu önemsemek zorundayız. Sorunu toplumsallaştırırsak bu ülkeye barış gelecek” ifadelerini kullandı.   ‘Elimizi barışa uzatıyoruz’   Barış Anneleri Derneğinden Ayten Toprak, “Hepimiz barışı istiyoruz. Annelere olarak barışa destek veriyoruz. Elimizi barışa uzatıyoruz. Barışın yolu Öcalan’dır. Biz anneler ağlamayalım, göz yaşı dökmeyelim” diye konuştu.