Abdullah Öcalan’ın memleketinden seslendiler: Tecridi derhal kaldırın 2024-11-06 14:30:43     RIHA - Kayyım atanan Xelfetî Belediyesi önünde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, iktidarın samimi olmadığını belirtti. Tülay Hatimoğulları, Abdullah Öcalan’ın memleketinden Adalet Bakanlığı’na tecridin kaldırılması çağrısında bulundu.    Riha'nın (Urfa) Xelfetî Belediyesi'ne kayyım atanmasının ardından, halk polisler tarafından ablukaya alınan belediye binası önünde nöbet eylemi başlattı. Nöbet eylemi üçüncü gününde devam ederken, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Partizan İçin Alınteri (PİA), Devrimci Parti ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), İnsan Hakları Derneği (İHD), Alevi Bektaşi Federasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve birleşen sendikaların temsilcileri, nöbet tutan halkı ziyaret etti.   Yürüyüş yapıldı    Heyet kent girişinde kitlesel bir şekilde karşılanırken, belediye binasına yaklaşık 500 metre kala kalabalık bir grup yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında sık sık "Kayyum talane" (Kayyum talandır), "Bijî berxedana gele Kurd" (Yaşasın Kürt halkının direnişi), "Bijî berxedana Xelfetî" (Yaşasın Halfeti’nin direnişi), "Jin jiyan azadî" (Kadın yaşam özgürlük) sloganları atıldı. Yürüyüş halinde ablukaya alınan belediye binasının önüne ulaşan heyet, zılgıtlar ve alkışlarla karşılandı. Daha sonra basın açıklamasına geçildi. Açıklamada "Berxwedan dê bi ser bikeve" (Direniş kazanacak), "Direnerek kazanacağız" yazılı pankartlar açıldı.   ‘Burası Sayın Öcalan’ın memleketi’   Ziyarette konuşan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, "AKP-MHP iktidarı, yargıyı kendi lehine yönlendirmek için ortak hareket ediyor. Eşbaşkanlarımızın çalışmaları kriminalize ediliyor. Suç işleyen yok; halkın iradesinin gasp edilmesi var. Bu darbeyi kabul etmedik, etmeyeceğiz. Hakkari’de olduğu gibi burada da büyük bir direniş var. Direnişinizi selamlıyoruz. Sopalarla sandıktan çıkamadılar; yine kaybettiler, yenildiler. Kaybetmeye mahkûmlar. Burası Sayın Öcalan’ın memleketi. Bir yandan çağrı yapıyorlar, diğer yandan disiplin cezaları veriyorlar. Çağrı değil, adım atın. Özgürlük koşullarını oluşturun. Tecrit ile bir yere varamazsınız. Siz darbecisiniz, sonuna kadar direneceğiz. Herkesi ortak mücadeleye çağırıyoruz," diye konuştu.   ‘Kürtler adalet istiyor’   Ardından söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "İnkarcı bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu birçok kez dile getirdik. Kürt seçemez, diliyle konuşamaz deniliyor. Kürt’ün iradesi cezaevine atılıyorsa, iktidara buradan, Halfeti’den soruyoruz: Kürt ne yapsın? Batıda ayrı, Kürdistan’da ayrı hukuk uygulanıyor. Kürtler adalet istiyor. Diyalog istemeyenler Halfeti, Batman ve Mardin’e kayyum atayanlardır. Ciddi bir aldatmacayla karşı karşıyayız. Biz, ezilenler, emekçiler, gençler ve kadınlar olarak irademizi gasp eden bu iktidarı uyarıyoruz. Bu yol Türkiye’yi bir yere götürmez; bu yoldan dönün. Bırakın Halfeti halkı kimi seçtiyse o yönetsin. Kürtler size inanmıyor. Siz sıkıştığınızda kayyuma başvuran, kolluğa yaslanan, yargıyı sopa olarak kullanan bir zihniyete sahipsiniz. Kürtler demokrasi, eşitlik, özgürlük istiyor. Bu sınav sizin sınavınız. Çözüm diyorsanız Kürtler burada, İmralı orada. Barış istiyorsanız kayyum aramaktan vazgeçin" ifadelerini kullandı.   Demokrasiye darbe   PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Öcalan arasında 23 Ekim’de yapılan görüşmeye değinen Tuncer Bakırhan, "Sayın Öcalan, Ömer Öcalan ile görüşmesinde Halfeti’nin önemine değinmişti. Buraya kayyum atayanlar, birlikte yaşama irademize kayyum atamıştır. Bu karar geri alınıncaya kadar, Mehmet Karayılan ve Saniye Bayram görevlerine dönene kadar alanlarda olacağız. Direneceğiz. Burada iradesine sahip çıkan herkesi kutluyoruz. Siz doğru yerdesiniz; kayyum atanlar yanlış yapıyor. Demokrasiye darbe yapılıyor. Bu darbecileri göndereceğiz" dedi.   Tülay Hatimoğulları: Faşizmin ta kendisi   Direnen tüm halkları selamlayan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Kayyum gasptır, kayyum darbedir. AKP-MHP iktidarının sarayın eliyle gerçekleştirdiği bir darbedir. Kayyum siyasi darbedir, kayyum polis darbesidir, kayyum saray darbesidir. Kayyum, yurttaşın seçme ve seçilme hakkını gasp ederek seçimleri ortadan kaldırma girişimidir. Bu iktidarın amacı, yerel yönetimlerde seçimleri kaldırıp valiler ve kaymakamlar aracılığıyla yeni bir düzen kurmaktır. Bu durum tıpkı padişahlık döneminde olduğu gibidir. Bu, faşizmin ta kendisidir" dedi.   İç barış vurgusu   "Bir yandan barış elini uzatanlar, diğer yandan halkların tepesine sopayı indiriyor," diyen Tülay Hatimoğulları, devamla şu ifadeleri kullandı: "Bu iktidar bir yandan Kürt sorununu çözelim dedi, iç barış için el uzattı ama diğer eliyle Kürt halkı başta olmak üzere tüm halkların ve inançların tepesine sopayı indiriyor. Türkiye’yi işgal etmek istiyorlar. İç barışı sağlamak isteyenler kayyum atamaz; yurttaşın Kürt seçme ve seçilme hakkını elinden almaz."   Abdullah Öcalan’ın memleketinden tecridin kaldırılması çağrısı   "Kayyum rejimini Türkiye’nin batı belediyelerine de taşımak istiyorlar. Sadece DEM Parti değil, muhalefetteki bütün belediyeler kayyum tehdidi altında. Türkiye’deki demokrasi güçleri olarak bu uygulamalara karşı demokratik zeminde güçlü bir sesle mücadele etmek zorundayız. Kayyuma karşı demokrasi güçlerinin dayanışmasına teşekkür ederiz. Sayın Öcalan’ın memleketinden çağrımızı yineliyoruz: Tecridi derhal kaldırın. İç barışı sağlamak isteyenler tecrit uygulamasından vazgeçmelidir. Adalet Bakanlığı, yargı sizin elinizde. Biz demokratik mücadelemizde tecridin kaldırılması için çağrımızı yine yineliyoruz."   Nebiye Merttürk: Diktatörleri koltuklarından indireceğiz   Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, "Üç gündür iradesi gasp edilen halklarla omuz omuza mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Gezi'de, Kobanê’de birlikte direndik. Halkı kandırmak istiyorlar. Barış maskesi yüzlerinde durmuyor, o kadar yüzsüzler. Sadece kayyumun borçlarını ödemek için bile büyük bir mücadele verilmiş. Halfeti gibi küçük bir ilçede bile halk direnişle büyük bir birikim yarattı. Bu mücadeleyi saygıyla selamlıyoruz. Bütün baskıcı politikaların karşısında direndik. Diktatörleri koltuklarından indireceğiz. Omuz omuza mücadelemize devam edeceğiz" dedi.   Devrimci Parti: AKP iktidarına zafer yok   Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı, halkın direnişini selamlayarak, "Daha önce de dayanışma için buralara geldik. Kobanê’de halkla dayanıştığımız için onlarca yoldaşımız tutuklandı. Türkiye halkları ile devrimcilerin kader birliği var. Kayyuma karşı da bir kader birliğimiz var. Sizin direnişinizi selamlıyoruz. AKP iktidarına Türkiye ve Kürdistan’da zafer yok. Biz kazanacağız" ifadelerini kullandı.   Çiğdem Kılıçgün Uçar: Sayın Öcalan’dan rol çalıyorlar   Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, kayyum politikasına tepki göstererek, "31 Mart seçimlerinden sadece iki gün sonra buradaydık. AKP, sandıkta kaybettiği iradeyi YSK aracılığıyla ele geçirmeye çalıştı ama halk izin vermedi. AKP iktidar olma vasfını kaybetti. Meclis’te Kürt halkının iradesinin teslim alınmasını tartışıyorlar. Ancak biz teslim olmayacağız. Kürt sorunu yok diyenler Kürt sorununu çözemezler. Kürt halkı 31 Mart'ta sadece belediyeleri kazanmadı; kendi kendini yönetmek istediğini ortaya koydu. Sayın Öcalan’dan rol çalmaya çalışıyorlar. Sayın Öcalan, savaş olmasın diye yıllardır mücadele ediyor. Bu, tarihi bir sorundur ve yüzleşme gerektirir. Batman’da ve Halfeti’de işkenceye rağmen direniş sürüyor. Gözaltı ve işkence bizi yolumuzdan döndüremez. Bu ülkenin sahibi değil, zalimliğin sahibisiniz. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın; tüm halklar özgür bir düzlemde yaşasın. Yeni kayyum haberini müjde verir gibi duyuruyorlar. Kayyumların bu ülkeye katkısı olmadı; yalnızca bir avuç kişi zenginleşti. Halfeti’ye atanan kayyuma karşı verilen emek yalnız kalmayacak. Bu mücadele, tüm halkları kurtaracak bir yoldur. Kayyumlar gidene kadar, Demokratik Cumhuriyet hayat bulana kadar mücadelemiz sürecek" dedi.   ‘Kayyım elini Kürdistan ve Halfeti’den çeksin’   Xelfetî Belediye Eşbaşkanı Saniye Bayram ise kayyım politikasına karşı çıkarak, "Kayyum elini Kürdistan ve Halfeti’den çeksin. Halfeti bunu kabul etmez. Biz iğneyle kuyu kazdık. Bütün devlet imkânlarına karşı bizi yenemediniz. Biz yoktan var olduk, bu halka hizmet getirdik. Kürtler ve Türkler bir arada yaşıyoruz. Daha önce de kayyum atadınız ama biz yine buradayız. Halk bunu unutmaz. Mesele Saniye Bayram veya Mehmet Karayılan değil; mesele halkın iradesidir. 8 yıldır çalışıyorlar ama doymadılar; bunlar doymaz" dedi.   Ortak mücadele çağrısı   İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Kezban Konukçu, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Dönem Sözcüsü Mahir Gürz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) adına Satiye Ok ve Kürdistan Komünist Partisi (KKP) adına Sinan Çiftyürek de halkın direnişini selamlayarak ortak mücadele çağrısı yaptı.   Konuşmaların ardından kitle, sloganlar eşliğinde belediye binasından DEM Parti ilçe binasına doğru yürüyüş gerçekleştirdi.   Halkın ilçe binası önündeki bekleyişi sürüyor.