Uluslararası alanda kayyım tepkisi 2024-11-06 10:12:00     ANKARA - Kayyım atamalarına uluslararası alandan birçok tepki yükselmeye devam ederken, Bask Bölgesi Sendikası (LAB) ise “Uluslararası toplumun Kürt meselesine demokratik çözüm için tüm araçlarıyla müdahale etme zamanı geldi; bu, Kürdistan’ın kendi kaderini tayin hakkının tanınmasını ve ulusal haklarına saygı gösterilmesini de içermelidir” dedi.   İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Xelfetî belediyelerine kayyım atandı. Birçok kent halk iradesinin gaspına karşı direnirken, polis tarafından uygulanan işkence ve şiddet görüntüleri ise yansımaya devam ediyor. Halk tüm bunlara karşı duruşunu net ortaya koymayı sürdürürken uluslararası alandan da yaşanan hukuksuzluğa gelen tepkiler sürüyor.    ‘Yerel demokrasinin özünü zedelemekte’   Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin resmi web sitesinde Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Marc Cools tarafından yayınlanan açıklamada, Türkiye’de dört belediye başkanının görevden alınarak yerlerine İçişleri Bakanlığı tarafından vali atanmasına dair ciddi endişeleri dile getirildi. Marc Cools, bu durumun, Türkiye’de uzun süredir devam eden kayyım atama pratiğinin bir örneği olduğunu ve yerel demokrasiyi baltaladığını belirterek “Görevden alınan belediye başkanları Mardin, Batman, Halfeti ve Esenyurt’tan, seçilmiş kişilerdir ve Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerde halkın oylarıyla göreve gelmişlerdir. Hakkâri Belediye Başkanının Haziran 2024’te görevden alınması sonrasında gerçekleşen bu görevden almalar, Kongre ve Venedik Komisyonu tarafından eleştirilmekte ve yerel demokrasinin özünü zedelemektedir” dedi.    ‘Bu pratik sona ersin’ uyarısı   Marc Cools, geçtiğimiz ay Kongre tarafından yayımlanan 519(2024) sayılı Tavsiye kararında, bu pratiğin sona erdirilmesi ve adayların seçim öncesinde, nihai bir mahkeme kararıyla adaylıklarının uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin altını tekrar çizdi. Ayrıca, bir belediye başkanının görevden alınması durumunda, yerine yeni bir belediye başkanının seçilmesi için belediye meclisinin karar alması gerektiğini de ekledi. Kongre Başkanı, bu tavsiyelerin hayata geçirilmesi için Türk makamlarıyla siyasi diyaloğu sürdürmek istediklerini vurguladı.   ‘Kürt halkının sivil ve siyasal haklarının ihlalidir’   Bask Bölgesi Sendikası (LAB) yaptığı açıklamada ise kayyımları kınayarak, Kürt halkının haklarının ihlali olduğunu belirtti. Sendika, “Türkiye İçişleri Bakanlığı’nın Kürdistan’da halkın iradesine el koyduğunu ve Mardin, Batman (Elih) ve Halfeti (Xelfeti) belediyelerine kayyum atamasını kınıyor. Bu belediyeler, 31 Mart 2024 seçimlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) tarafından kazanılmış ve meşru bir şekilde yönetilmekteydi. Ancak, söz konusu Kürt belediyeleri polis tarafından abluka altına alınarak yerel yönetimler kayyumlarla değiştirilmiştir. Bu durum, Kürt halkının sivil ve siyasi haklarının ciddi bir ihlalidir ve ne yazık ki benzer olaylar daha önce de yaşanmıştır” sözlerini kullandı.    ‘Venezuela eleştirilirken Kürdistan’da baskı göz ardı ediliyor’   Türkiye’nin bu yaklaşımı karşısında Batı’nın tutarsızlığını ve sessizliğini eleştiren Sendika, “Bask Bölgesi, geçmişte siyasi katılım hakkının reddedilmesi, siyasi örgütlerin ve seçim adaylıklarının yasaklanması, yasa dışı ilan edilenlere yönelik baskı gibi deneyimlere tanık olmuştur. LAB, temel hak ihlallerinin kabul edilemez olduğunu, ancak NATO üyesi ve bölgesel bir güç olan Türkiye’nin Batı’nın çifte standartları nedeniyle cezasız kaldığını vurgulamaktadır. Venezuela’da iddia edilen usulsüzlükler eleştirilirken, Kürdistan’daki bu baskılar göz ardı edilmektedir. Batı’nın bu tutumunun demokrasiyi değil, sermaye çıkarlarını korumayı amaçladığı belirtilmektedir. Bu nedenle, Bask Bölgesi’ndeki LAB sendikası olarak, Kürdistan’da yaşananları kınıyor ve Türkiye’nin Kürt halkının iradesine saygı göstermesini talep ediyoruz. Uluslararası toplumun Kürt meselesine demokratik bir çözüm için tüm araçlarıyla müdahale etme zamanı geldi; bu, Kürdistan’ın kendi kaderini tayin hakkının tanınmasını ve ulusal haklarına saygı gösterilmesini de içermelidir” diye belirtti.    ‘Ankara rejiminden yerel demokrasiye bir saldırı daha’   Uluslararası alandan gelen diğer tepkiler ise şöyle:   *“İsviçre Ulusal Konseyi Milletvekili Sosyal Demokratlardan Fabian Molina: “Mardin, Batman ve Halfeti’de seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atanması demokrasiye ciddi bir darbe olup, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı ihlal etmektedir. Türkiye halkı, kendi siyasi liderlerini seçme hakkına sahiptir.   *Hamburg Parlamentosu Sol Parti Grup Eş başkanı Cansu Özdemir: “Ankara rejiminden yerel demokrasiye bir saldırı daha! AKP, Kuzey Kürdistan şehirleri olan Mêrdîn, Êlih ve Xelfetî’de seçilmiş eş belediye başkanlarını görevden alarak, yerlerine rejime sadık emir kullarını atıyor.”   *İsviçre Sol Parti Milletvekili Lotta J Fornarve: “DEM Parti’den Mardin, Batman ve Halfeti’de demokratik olarak seçilmiş 3 belediye başkanı görevden alındı ve yerlerine rejime sadık isimler atandı. Sol parti, bu durumu kınayarak Türkiye’yi demokrasiye ve halkın iradesine saygı göstermeye çağırıyor. Mardin, Batman ve Halfeti halkıyla tam dayanışma içerisindeyiz.”   Almanya SPD Milletvekili  & AKPM Sosyalist Grup Başkanı Frank Schwabe: “Mardin, Batman ve Halfeti belediye başkanları demokratik olarak seçilmiştir. Hiçbir hükümetin onları görevden alma yetkisi yoktur. Derhal görevlerine iade edilmelidirler.”    *Avrupa Parlamentosu Türkiye Röportörü Nacho Sanchez Amor: “Şimdi sırada son yerel seçimlerde DEM Parti tarafından açıkça kazanılan Mardin, Batman, Halfeti illeri var. İddialar ne olursa olsun, kayyım sistemi Türkiye hükümeti tarafından halkın iradesine el koyarak demokrasiye yönelik açık bir saldırıdır ve net bir AB yanıtına ihtiyacı vardır.”   Türkiye’yi bu baskıyı sona erdirmeye çağırıyoruz   *Paris 13. Bölge Belediye Başkan Yardımcısı Vincent Boulet: “ Fransız Komünist Partisi (PCF), Erdoğan’ın üç belediyeyi görevden alarak sergilediği otoriter tavrı şiddetle kınıyor. DEM Parti ile halkların hakları ve demokrasinin saygı görmesi için mücadele eden tüm Kürtlere ve Türklere dayanışma mesajımızı iletiyoruz.”   *HRW Türkiye Direktörü Emma Sinclair: “Erdoğan hükümeti, aralarında deneyimli siyasetçi Ahmet Türk’ün de bulunduğu 3 Kürt belediye başkanını daha görevden aldı. Bu, HDP’nin eski eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın haksız ve siyasi gerekçelerle tutuklanmalarının sekizinci yıldönümünde gerçekleşti. Onları derhal serbest bırakın, AİHM kararlarını uygulayın.”   *Esquerra İnternational (İspanya Birleşik Sol Parti): “Türkiye’nin Kürdistan bölgesinde, halkın iradesinin hükümet tarafından zayıflatılmasından derin endişe duyuyoruz. DEM Parti ile dayanışma içerisindeyiz. Mardin, Batman ve Halfeti şehirlerinde yerel yönetimin yeniden tesis edilmesi çağrısında bulunuyoruz.”   *European Greens ( Avrupa Yeşiller Partisi): “Türk hükümeti, Mardin, Batman ve Halfeti’de seçilmiş DEM Parti yetkililerini, seçilmemiş kayyumlarla değiştirdi. Polis, barışçıl protestolara karşı acımasız bir güçle yanıt veriyor. Türkiye’yi bu baskıyı sona erdirmeye çağırıyoruz. Kürt halkının kendi liderlerini seçme hakkı vardır.”