Öz savunma, örgütlülük ve mücadele ile 25 Kasım’a (6) 2024-11-06 09:01:03     Eril yapılanmayı reddetmek   HABER MERKEZİ - Kadınların her türlü eril zihniyet ve yaklaşımlara karşı mücadelesinde önemli bir yer tutan öz savunmaya ilişkin Kürt Kadın Hareketi’nin yaptığı “Mevcut eril yapılanmayı reddetmekle birlikte, mücadelenin asıl boyutunun alternatif toplumsal kadın eksenli ahlak anlayışının ve ölçülerinin toplumsal yaşamda geliştirilmesi önemli. Salt karşıtlık üzerinden öz savunmayı ele almak eksik kalır. Bir de değişim ve yeniden yapılanma gücü olarak öz savunmayı ele almak daha doğrudur” değerlendirmesi öz savunmanın nasıl olması gerektiğine işaret ediyor.    Kadınların erkek egemen sisteme karşı mücadelelerinde en önemli kilometre taşlarından biri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü. Kadınlara yönelik her türlü, şiddet, katliam, taciz ve tecavüze karşı mücadelede de öz savunma esas bir rol oynuyor. Öz savunmaya ilişkin yapılan tartışmalar ve nasıl olması gerektiğine ilişkin de Kürt Kadın Hareketi’nin geliştirdiği değerlendirme, perspektif ve tartışmalar da son yıllarda tüm kadınlar için ön açıcı nitelikte.    Kürt Kadın Hareketi’nin öz savunma tartışmalarına ilişkin yaptığımız dosyamızın bu bölümünde de, Kadının Toplumsal Sözleşmesi, ahlak, kültür ve yeniden yapılanma boyutlarında öz savunmanın yerini ele alacağız.   Mücadeleyi yaşamsal ve toplumsal alana yaymak   Mücadele çizgisini giderek yaşamsal ve toplumsal alanlara taşıracak olan öz savunmanın ahlak boyutu en köklü kültürel ve ahlaki değişimi ve kendini yeniden kadının öz iradesine dayalı olarak yapılandıracağı bir alan olmaktadır. Bu anlamda mücadele perspektifinin daha yaşamsal alanlara ve ayrıntılı yerel sorunlar eksenli somut planlamalara kavuşturulması önem kazanmaktadır. Aile içinden tutalım, genel olarak sosyal ilişkilerin daha özgürlükçü ve eşitlikçi bir temelde yapılandırılacağı demokratik özerklik projesi ile birlikte; en çok kadının kendi onurunu ve toplumsal niteliğini ortaya koyacağı ve kendisini savunacağı bir alan ahlak olmaktadır.   Toplumsal Sözleşme   Kadının Toplumla Sözleşmesi’nin çerçevesi özünde özgür ahlak kurallar bütünlüğünü ortaya koyar.  Kadının kendi yaşamsal konuları hakkında özgür karar gücü haline gelmesinden tutalım, kadını küçümseyen, cinsel obje haline getiren her türlü değişim ticaret veya takas nesnesi olarak gören yaklaşımları, onu mülkiyet olarak ele alan, her türlü öldürme hakkı da dahil her türlü hakkı kendinde bulan erkek egemen yaklaşımlara karşı mücadele bu kapsamdadır. Bunun yol yöntemleri ve araçları eğitim, değiştirme, ikna, teşhir gibi demokratikleştirmeyi esas alan tarzda geliştirmek gerekmektedir. Toplumsal vicdan ve ahlakı zedeleyen her türlü kadın yaklaşımı ve tasarrufunu gerekirse, şiddet de dahil olmak üzere tecrit, dışlanma, mahallede kabul etmeme, mahalleden atma gibi yöntemler öz savunma dahilindedir. Bu konuda devlet ve kurumlarının söyleyebileceği veya dayatabileceği ya da isteyebileceği bir şey olamaz. Bu konularda devletin söyleyebileceği, karar verebileceği bir şey olmadığı, devletin soruşturacağı, yargılayacağı bir şey olmadığı iyi bilinmektedir. Bu yönlü demokratik hukuk çerçevesinde mücadele konusu, talepler, protestolar olabilmekle birlikte, esasen kadının kendisini öz savunmaya kavuşturacağı konulardır.   Değişim ve yeniden yapılanma gücü olarak öz savunma   Kadın onuru ve ahlakı yaşamsal konulardır ve öz savunmayı gerektirir. Kadının en hassas ve en örgütlü olacağı bir alandır. Mevcut eril yapılanmayı reddetmekle birlikte, mücadelenin asıl boyutunun alternatif toplumsal kadın eksenli ahlak anlayışının ve ölçülerinin toplumsal yaşamda geliştirilmesi önemli. Salt karşıtlık üzerinden öz savunmayı ele almak eksik kalır. Bir de değişim ve yeniden yapılanma gücü olarak öz savunmayı ele almak daha doğrudur.   Kültürel boyut   Kadın eksenli toplumsal yapılanmada temel öz savunma alanlarından birisi olarak kültürel boyutları ele almak gerekiyor. Kültürün taşıyıcısı ve sürdürücüsü olarak kadının anadilin korunmasında ve maddi manevi değerler bütününün somutlaştığı ve bir yaşam tarzına kavuşturulmasında kadının öncülük misyonu göz önüne getirildiğinde; kadının bu alandaki öz savunmaya kavuşmasının önemi kendiliğinden anlaşılmaktadır. Kadının bu anlamda kendisini kültürel olarak örgütlülüğe kavuşturması, mevcut olan kültürel soykırım politikalarına karşı bir öz savunmayı ifade etmektedir. Bu noktada her türlü asimilasyon politikalarına ve oto asimilasyon yaklaşımlarına karşı mücadele, anadilde ve öz kültürünü koruyup geliştirmede ısrarla mümkündür. Kadının bu konuda öncülük misyonuna denk bir yaklaşımla kendisini sayısız kalıcı kurumlaşmalara kavuşturarak, çocuğun öz kimliğiyle eğitiminden tutalım, erkeğin ataerkil kültürün etkilerinden uzaklaştırılmasına ve yeniden özgürlükçü ve eşitlikçi bir kültüre çekilerek toplumsal dokunun demokratik kültürü içselleştirmesi için gerekli planlama ve somut adımları atması geldiğimiz aşamada toplumsal değişimin temel görevleri arasındadır.   Kendini anlamlı bir yaşamın sahibi kılmak   Bunun için yaşamın demokratik komünal bir nitelikte kültürleşmesinin tedbirlerinin ve her türlü aşağılayıcı, küçümseyici, Kürt kültürüne yöneltilmiş saldırılar karşısında öz savunma temelli mücadelenin daha toplumsal zeminde geliştirilmesi gerekmektedir. Özellikle yerel düzeyde yaşamın anlamlandırılması, yaşamın anlamsızlaştırılmasına, değersizleştirilmesine ve her türlü küçük düşürülmeye karşı onurlu ve özgüvenli bir kadın duruşunun açığa çıkarılarak, kendinden utanmayan, kendisini anlamlı kılan bir yaşamın sahibi olarak irade haline getirmesi öz savunma kapsamındadır. Özellikle tarım köy kültürünün giderek kentlerdeki aşırı yığılmaya karşı bir öze dönüş gibi ele alınarak burada kendini çağdaş ifade ve örgütlülüğe kavuşturmak kadın açısından temel bir hedef halindedir.   Kültürün bilinçle derinleştirilmesi   Bu anlamda bu kültürün bilinçle yoğrulup kendisini derinleştirmesi ve yaygın bir yaşam tercihi haline gelmesinde kadının öncülük rolü vardır. Bu anlamda köy kadın meclislerinin kurulmasında, Kürt kültürünün güçlü bir ifadeye kavuşarak kendisine yeterli yaşam gücünü ortaya çıkarması önemlidir. Bu konuda Köye Dönüş Projeleri’nden tutalım, bunun güvenlikli bir şekilde pratikleştirilmesinde hukuki zeminde de gerekli demokratik mücadelenin yükseltilmesinde kadının öz savunması kendisini güçlü bir şekilde donatmak durumundadır.   Yarın: Öz savunmada hukuki mücadele