Wan Depremi'nin 13’üncü yıl dönümünde anma ve çağrı 2024-10-23 12:27:04         WAN – DEM Parti Wan İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, "Dayanışma ağlarının kurulması, kayyum gaspıyla engellenmiştir" derken, TMMOB'dan Engin Işık, "Mühendislik hizmeti almayan yapılar can kaybına yol açtı" diye uyardı.   Wan Depremi’nin üzerinden 13 yıl geçerken, depremin yıl dönümünde kentte, basın açıklaması gerçekleştirildi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il binasında yapılan açıklamaya, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve DEM Parti Wan Milletvekili Mahmut Dindar katıldı. Ardından, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Wan Büyükşehir Belediyesi ve İpekyolu (Rêya Armûşê) Belediyesi iş birliğiyle, Tuşba ilçesine bağlı Akköprü Parkı'nda bulunan deprem anıtı önünde anma programı ve basın açıklaması düzenlendi.  Açıklamaya, DEM Parti ve DBP il, ilçe yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.    DEM Parti il binasında düzenlenen açıklamada basın metnini  DEM Parti Wan İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt okudu.   Gülşen, hem deprem sonrasında merkezi yönetimin halka yönelik ayrımcı tutumlarının, hem de 8 yıllık kayyım gaspı döneminde depreme karşı hiçbir tedbir alınmamış olmasının halkın hafızasında yer ettiğini vurguladı. "Kayyım, belediyelerimizin, depreme karşı alınabilecek tedbirlerin imkanlarını diğer kurumlara devretmiş ve belediyelerimizin bu yöndeki girişimlerini engellemiştir. Geldiğimiz noktada, belediyelerimiz bünyesinde Afet Koordinasyon birimlerinin oluşturulmaya başlandığını görüyoruz. Ancak, yetkili birimlerin ve dayanışma ağlarının kurulması, bizzat kayyım gaspı tarafından engellenmiştir" dedi.   Büyükşehirler dışında köylerde zorunlu deprem sigortası yok    Depremlerin önlenemeyeceğini belirten Gülşen, deprem durumunda alınabilecek önlemlere odaklanan politikalara öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı. Gülşen, “Yüzde 98’i aktif ve farklı deprem kuşakları üzerinde yer alan bir deprem ülkesi olarak Türkiye’de, birçok alanda deprem riskleri oldukça yüksektir. 30 büyükşehir dışındaki köylerde zorunlu deprem sigortası bulunmamaktadır. Türkiye genelinde binaların tasarımı, malzeme seçimi ve kullanımı açısından riskler artarak devam etmektedir. ‘İmar barışı’ adı altında uygulanan düzenleme, deprem risklerini artırmış ve imar planları yalnızca kâğıt üzerinde kalan metinlere dönüşmüştür. Son İstanbul ve Maraş depremleri, ‘toplanma alanları’ ve ‘hasarlı binaların yıkılması’ sorunlarını yeniden hatırlatmıştır ve bu sorunlar sadece İstanbul’a özgü değildir. Deprem sonrasında nasıl bir dayanışma ağı kurulacağı ve arama-kurtarma faaliyetlerinin nasıl etkili yapılacağı konusunda ise yeterli bir kurumsallaşma sağlanamamıştır” ifadelerine yer verdi.    Ardından, TMMOB, Van Büyükşehir Belediyesi ve İpekyolu (Rêya Armûşê) Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ortak açıklamada, basın metnini TMMOB sözcüsü Engin Işık okudu.   Wan yüksek deprem riski altında    Engin, Wan'ın, ülkenin en aktif deprem kuşaklarından biri olan Doğu Anadolu Fay Hattı'na yakın bir konumda yer aldığını ve yüksek deprem riski altında bulunduğunu vurguladı. Wan Depremi sonrasında ortaya çıkan büyük yıkımı hatırlatan Engin, "Özellikle yapı stokunun mühendislik hizmetleri açısından yetersiz olduğunu, binaların yeterli statik analizler yapılmadan ve gerekli malzeme standartlarına uygun olmadan inşa edildiğini göstermiştir. Deprem mühendisliği disiplininin gerektirdiği analizlerin yapılmadığı, yer bilimleri verilerinin yeterince dikkate alınmadığı yapılar, maalesef çok sayıda can kaybına yol açmıştır. TMMOB ve Wan Büyükşehir Belediyesi olarak, geçmişteki açıklamalarımızda da vurguladığımız üzere, deprem bölgelerinde inşa edilen yapıların mühendislik hizmeti almadan yapılmasının, plansız yapılaşmanın ve yetersiz denetimlerin yaratacağı risklere dikkat çekmiştik. Wan Depremi, yapıların inşa süreçlerinde yalnızca teknik denetimlerin değil, aynı zamanda şehir planlama ve mühendislik hizmetlerinin bütünleşik bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini açıkça ortaya koymuştur" dedi.