Kadınlar barikata rağmen yürüdü: Jin jiyan azadi sesleri tek avazdan yükseliyor 2024-09-16 18:21:20   AMED - Jina Emînî’nin katledilmesinin yıl dönümüne ilişkin Diyarbakır Adliyesi önünden Dağkapı Meydan’a yürümek isteyen kadınlara polis saldırdı. Polis saldırısına direnişle cevap veren kadınlar  barikatı “Jin jiyan azadî” sloganları ile yıktı.    Dicle Amed Platformu (DAKAP)  ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, İran’da katledilen Jina Emînî’nin katledilmesinin ardından başlayan “Jin Jiyan Azadî” isyanının ikinci yıl dönümüne ilişkin Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya geldi. Yürüyüş öncesi adliye önünde çok sayıda polis konuşlandırıldı. Kadınlar burada Amed'in Rezan (Bağlar) ilçesinde katledilen Narin Güran’ın ve Jina Emînî’nin fotoğraflarını yakalarına astı. Kadınlar, "Jin jyan azadî”, “Koruma aklama yargıla”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Erkek devlet değil gerçek adalet” dövizleri taşındı. Açıklamada, “Jin Jiyan Azadi” pankartı açtı.      ‘Gözaltına alsanız da yürüyeceğiz’   Kadınlar, Dağkapı Meydanı’na yapacakları yürüyüşe engel olmaya çalışan polise, “Bizlere değil katillere barikat kurun. Katilleri yargılayın. Düzeni bozan biz değiliz siz gidin düzeni Tavşantepe köyünde sağlayın. Sizin derdiniz müzakereyi uzatmak. Bizi burada durdurmazsınız. Gelin bütün kadınları gözaltına alın biz yürüyeceğiz” diyerek tepki gösterdi. Kadınlar sık sık,  “Rojhilat’ta direnen kadınlara bin selam”, “Jin jiyan azadi”, “Kadınlara değil katilleri barikat”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz” , “Faşizme karşı omuz omuza”, “Erkek vuruyor devlet koruyor” sloganları attı.   Polis saldırısına direnişle cevap   Barikata tepki gösteren kadınlara polis saldırdı. Kadınlar polis saldırısına direnişle yanıt verdi. Narin soruşturmasının devam ettiğini söyleyen ve “soruşturmaya zarar veriyorsunuz” diyen polise kadınlar, “ Yargılamayı siz engelliyorsunuz katilleri koruyorsunuz. Bu barikat annelerin önünde, kadınların önünde değil Ensarioğlu’nun, katillerin önünde olacak! Kadınlardan işte bu kadar korkuyorsunuz. Bu barikatı açacaksınız” dedi.   Kadınların direnişinin ardından Dağkapı Meydanı’na yürüyüşü başlattı.   Sloganlarla meydana gelen kadınlar, ortak açıklamayı okudu. Açıklamayı kitle adına, DAKAP sözcüsü Filiz Kaydun yaptı.    ‘Özgür kadın kimliğinin örgütlülüğünden korkuyorlar’   Jina’nın katledilmesinin ardından Jina’nın memleketinde yapılan cenaze töreninde, Kürt kadınları başta olmak üzere toplumun “Jin Jiyan Azadî” şiarıyla İran’ın gerici molla rejimine karşı direnişin sesini yükselttiğini söyleyen Filiz, “Ülkeden başlayarak, dünyanın dört bir yanına yayılan protestolarda Jina bir sembol olurken, ‘Jin jiyan azadî’ sözleri ise evrensel niteliğini genişletti. Kadınlar, zorla taktırılan başörtülerini çıkararak Kürtçe ve Farsça devrim şarkılarını haykırdılar. Tıpkı tarihsel öncülleri gibi 45 yıldır sürdürdükleri kadın karşıtı rejim politikalarının da kadınların özgür düşünce, irade ve yaşam mücadelelerini hedeflediğini biliyoruz. Özgür kadın kimliğinin örgütlenmesinden duydukları korku her geçen gün büyüyor. İstikrarını kadın bedeni üzerinden, yasaklardan ve şiddetten beslenerek sürdürmek isteyen rejim, kadınların haklarını gasp etmeye devam ederken, idamlarla halkın vicdanını eylemini ve iradesini kırmak istiyor, siyasetini ve politikasını bu temelde örüyor. Şahın devrilmesinde önde yer alan kadınlar, İran’ın ve Rojhilat’ın aydınlık günlerinin temsili olan kadınlar, Jina etrafında özgürlük meşalesini yine en önde taşıdılar, taşımaya devam ediyorlar” dedi.     ‘Narin davasını kadın davası olarak görüyoruz’   Molla rejiminin Ortadoğu’ya uzanan karanlığın yalnızca bir parçası olduğuna dikkat çeken Filiz, “Taliban’ın şiddetine maruz kalan kadınlar, İsrail-Hamas savaşında katledilen kadınlar,  Türkiye’de militarizmle, savaş politikaları ile katledilen Kürt kadınlar aynı zihniyetin, kadın karşıtı dünya rejiminin, şiddet cenderesinden geçirilmişlerdir.  Ancak unutulmamalıdır ki; dinin erkek. egemenliğinin aracı haline getirilmesiyle toplum üzerinde yaratılan baskı ve tahakküme karşı kadınlar, tarih boyunca itiraz etmiş, direnmişlerdir. Tarihi çarpıtmak, unutturmak isteyenler, Gonca Kuriş, Jina Emini, Ferhunde Melikzade ve daha nice kadının direnişi karşısında yenilenlerdir. Dünyayı dinci, aileci, kadın düşmanı IŞİD ile karanlığında boğmak isteyenler, Rojavadaki kadın devrimi karşısında yenilenlerdir. Durdurulamayan kadın direnişinin en önemli gündemi elbette kadına yönelik şiddetle mücadele olmuştur. Bu kapsamda kamuoyunun vicdanını yaralayan, hakikatin üzerini sis perdesiyle örtmeye çalıştıkları Narin davasını da, kadınların davası görerek takip ediyoruz” diye belirtti.     ‘Aynı karanlığın hortlatılmasına izin vermeyeceğiz’   Narin katliamında devletin ve onun aparatlarının da ortaya çıkarılması çağrısı yapan Filiz, bu katliamın tüm kadınlara bir kez daha mücadele sebebi verdiğini söyledi. Filiz, ülkenin her yerini mobeselerle donatan bu iktidar istihbaratı ile övünürken, Narin günlerce bulunamamıştır. Şüphelilere adeta haber gönderir gibi dosyadaki evraklar basına sızdırılmış, suçtan kurtulmaları için bütün hukuk kuralları çiğnenmiştir. Ancak toplumun, kadınların ısrarlı baskısı ile sümen altı edilemeyen bu dava sonucunda, Narini’n cansız bedenine ulaşılmış olsa da ölümü aydınlatılmamıştır. Köyde bulunan mermiler, ailenin ilişkileri, köyün bahsedilen stratejik konumu kuşkuları arttırmaktadır. Bu ülkede kaybedilmenin ne demek olduğunu bilen Kürtler, hala kayıplarını ararken, çocukların kaybedilmek istenmesi aynı karanlığın hortlatılmak istenmesidir. Buna izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.   ‘Kirli ittifaklara dur demek için sokaktayız’   Filiz, açıklamanın devamında şunları söyledi:    “Narin’in katillerinin, katilleri koruyanların peşindeyiz. 2 yaşında tecavüze uğrayarak katledilen Sıla’nın katillerinin peşindeyiz. Iğdır’da tecavüze uğrayan çocuğun sanıklarını tahliye eden yargının peşindeyiz. 23 Haziran’da öldürülen ve faili hala yakalanmayan Hilal Kar’ın, dün Amed’de katledilen Sudenaz’ın faillerinin peşindeyiz. Jina Amini’yi katledenlerin, Jına Amini’nin katledilmesini protesto edenleri idam edenlerin peşindeyiz. Katledilen tüm kadınların hesabını sormak için adaleti sağlamak için sokaklardayız. Kutsadıkları aileyi güçlendirmek için kadınları ölüm ve şiddet kıskacında tutanlara, iktidarlarını korumak için din kisvesi altında kadın bedenini, yaşamını desteser edenlere, militarizmle savaş politikasıyla kadınları katledenlere ve bunların kirli ittifaklarına dur demek için sokaklardayız. Buradan sesleniyoruz; gerici rejimleriniz karşısında kadın mücadelesi büyümeye devam ediyor. Kadın devrimimiz İran’dan Amed’e kadar yayılıyor. ‘Jin jiyan azadî’ sesleri tek avazdan yükseliyor.”   Açıklama, ‘Jin jiyan azadi” sloganları ile sona erdi.