Amed’de 8 Mart startı cezaevi önünden verildi 2024-03-01 15:24:19       AMED - DAKAP öncülüğünde Diyarbakır D Tipi Cezaevi önünde yapılan basın açıklamasıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinin startı verilirken, açıklama sonrası güvercin uçuruldu.   8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya platform bileşenleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Adalet Kaya, açlık grevinde bulunan tutsaklar için Adalet Nöbeti başlatan anneler, DEM Parti Belediye Eşbaşkan adayları katıldı. Açıklamada, “Di 8’ê Adarê de, bi diruşmeya Jin jiyan azadî ber bi azadiyê ve” pankartı açıldı. Açıklama yapılmadan önce kadınlara karanfiller dağıtıldı. Açıklamayı kadınlar adına Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Çelik okudu.   Kadınlar eylem boyunca sık sık “Jin jiyan azadî” ve “Gültan Kışanak onurumuzdur” sloganlarını attı.   ‘Tecrit şiddet olarak kadınlara yansıyor’   Açlık grevi eyleminin 96’ncı günde olduğuna dikkat çeken Ayşe, “Açlık grevinin kısa sürede sonlandırılması için yetkililerde ve kamuoyunda duyarlılık yaratmak amacı ile anneler tarafından başlatılan Adalet Nöbeti eylemi sürmektedir. Tecridin en ağırı bugün bir yönetim biçimi olarak başta cezaevlerinde olmak üzere topluma dayatılmakta, derinleştirilen tecridin kadınlara yansımaları her gün, her saat saldırı, şiddet, taciz, katliam, yoksulluk ve eşitsizlik olmaktadır. Şiddet ve savaş politikalarından beslenen ataerkil sistem, her dönem kadına yönelik saldırılarını şiddetlendirirken, milliyetçilik ve militarizmin kışkırttığı erkeklik toplumsal cinsiyet rollerini ve cinsiyete dayalı ayrımcılığı pekiştirmektedir” dedi.    ‘Kadınlar çözüm süreçlerinin dışında tutuluyor’   Toplumsal barışı olumsuz etkileyen politikaların en derin yansımalarının Türkiye'de yaşandığını belirten Ayşe, kadınların çözüm süreçlerinde dışlanmasının büyük sorunlar yarattığına dikkat çekti. Ayşe, “Kadınların özellikle çatışma çözümündeki rolleri uluslararası belgelerce de tanınmıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 1325 No’lu kararı, kadınları çatışmaların yalnızca kurbanları olarak gören bakış açısından onları çatışmaların çözümlenmesi, barışın inşası ve korunmasında erkeklerle eşit şartlarda görev alan aktörler olarak gören bakış açısına geçişin öneminin altını çizmektedir. Toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatan, kadınların, LGBTİ+'ların yaşam hakkı başta olmak üzere temel insan haklarına erişimlerini engelleyen, ayrımcılığı derinleştiren, bir gecede İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı yetmezmiş gibi 6284 sayılı kanunun kaldırılmasını seçim pazarlıklarına konu ederek tartışmaya açan iktidar, yine bir seçim döneminde kadın düşmanı erkek ittifakını pekiştirme gayretinde olup erken evlilik ya da küçüğün rızası adı altında çocuk istismarının yıllardır yasal olarak önünü açmaya çalışmaktadır. LGBTİ+’lara yönelik her fırsatta nefret suçu işlemekte ve kadınların seslerini kısmak istemektedir” sözlerine yer verdi.     ‘Direnişi büyütmeye çağırıyoruz’   Geçtiğimiz yıl yaşanan 6 Şubat depreminden en çok etkilenenlerin  kadınlar olduğuna işaret eden Ayşe, çocuklar ve LGBTİ+'ların yaralarının halen sarılamadığını ve depremin adeta bir felakete dönüşmesinin müsebbibinin iktidar olduğunu kaydetti. İktidarın depremi kendisi için fırsata dönüştürdüğünü vurgulayan Ayşe, “Kürtlerin, Alevilerin yurdunu yeniden işgal etmeye, demografik yapısını değiştirmeye, coğrafyamızı insansızlaştırmaya dönük politikaları birer birer hayata geçirmiş, ailesini kaybetmiş çocukları dinci tarikatların ve çetelerin istismarına maruz bırakarak yıkımı derinleştirmiş, doğa düşmanı politikalarını sürdürmüş, suyu, toprağı, ormanı, bütün yaşam alanlarını talan etmeye devam etmiştir. Kadınların kazanımlarının zayıflatıldığı, kadınlara yönelik baskı ve şiddetin arttığı bu dönemde, hareket etmek kadınlar için daha zorlu bir hale gelse de kadınlar birbirlerinden aldıkları güç ve ilhamla örgütlenerek, çoğalarak mücadelelerine yılmadan devam etmekte, dünyanın dört bir yanından kadınlar, erkek-devlet şiddetine, ataerkiye, savaşa, yoksulluğa karşı alanları doldurarak isyanlarını haykırmaktadırlar. Kadınların ölmeyi göze alarak verdikleri mücadelenin yıldönümünde, kadın dayanışması ve mücadelesinin simgesi olan bu günde, 2024 yılının 8 Mart’ında bir kez daha bütün kadınları faşizme ve erkek egemenliğine karşı direnişi büyütmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.    ‘Yüzyıllık kadın mücadelesi var’   Açıklamadan sonra konuşan Adalet Kaya, iktidarın yürüttüğü savaş politikalarının kadın katliamlarını arttırdığını söyledi. Kürt kadınların yüzyıldır mücadele ettiğine işaret eden Adalet, “Yüzyıllık bir kadın mücadelesi var. Kürtler, hala yok etme politikalarını yaşıyorlar. Kimliğin, dilin yasaklanması bugün de özel savaş politikaları ile sürüyor. Devletin yürüttüğü politika Kürt ve kadın düşmanı politikalardır. Bizi cezaevlerine atarak sindiremezsiniz. Biz mücadelemizi büyük bedeller ödeyen kadın yoldaşlarımızdan aldık” dedi.    ‘Gültan hepimizin başkanı’   Cezası bitmesine rağmen cezaevinde tutulan DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak’a da değinen Adalet, şöyle konuştu: “Tutuklanmadan önce Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanımızdı. Gültan’a selamlarımızı gönderiyoruz. Bugün Ankara’nın belediye eşbaşkan adayıdır. Gültan bizim eşbaşkanımız ve onurumuzdur. Eşbaşkanlığı tartışmaya açan kirli oyunları reddediyoruz. Halk bunları boşa çıkaracak. Bütün bu talancı sisteme, alacağımız zaferle göstereceğiz. Tecride, savaşa, ölüme karşı mücadele yürüten anneleri saygıyla selamlıyoruz. Onların talebi, bizim talebimizdir. Savaşa karşı barışı savunuyoruz. Barış tesis edilsin istiyoruz. Bunun tek adresi İmralı Adası’dır. Özgürlüğü sağlanana kadar, barış sağlanana kadar mücadelemiz devam edecek. Sayın Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm istiyoruz.”   Ardından söz alan Adalet Nöbeti eylemcilerinden Meryem Soylu ise adaletin ve barışın sağlanması çağrısında bulundu.    Yapılan konuşmaların ardından barışın sağlanması adına sembolik olarak güvercin uçuruldu.    Açıklamanın ardından kadınlar Bağlar Postanesi’ne geçerek, cezaevinde bulunan tutsak kadınlara kart gönderdi.