‘Açlık grevindeki tutsakların talepleri derhal değerlendirilmeli' 2023-12-27 12:56:35     ANKARA/WAN - Cezaevlerinde siyasi tutsakların başlattığı açlık grevinin bir ayı doldurması üzerine Açlık Grevleri İzleme Genel Koordinasyonu tarafından yapılan açıklamada, “Soruna temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve taleplerin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için bir an önce harekete geçilmelidir” denildi.    Açlık Grevleri İzleme Genel Koordinasyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve tecridin kaldırılması için bir aydır sürdürülen açlık grevlerine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İHD, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve MED TUHAD-FED katıldı.    ‘Tutsakların sağlık hakkı devletin sorumluluğu’   Toplantıda açıklamayı yapan ÖHD üyesi Avukatı Çiğdem Kozan, açlık grevindeki tutsakların sağlık hakkının korunması için kurumlara çağrı yaparak, “Mahpusların onurları, yaşam hakkı ve sağlık hakları başta olmak üzere tüm hakları devletin sorumluluğundadır. Asgari düzeyde alınması gereken bu maddelerin kısıtlanması durumunda, geçmiş yıllardaki açlık grevlerinde olduğu gibi, mahpusların beyin fonksiyonlarında kalıcı hasarlara ve hatta ölümlere sebep olacaktır” dedi.   ‘Talepler değerlendirilmelidir’   Yüzlerce tutsağın şu an açlık grevinde olduğunu belirten Çiğdem, tutsakların taleplerinin değerlendirilmesi çağrısı yaptı. Çiğdem, “İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mutlak iletişimsizlikle devam eden tecrit; Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanuna aykırıdır.   Devlet ve siyasal iktidar, açlık grevi eylemi gerçekleştiren mahpusların talebini süreç daha tehlikeli bir noktaya evirilmeden değerlendirmelidir. Aksi takdirde, mahpusların sağlık ve yaşam hakkına yönelik ortaya çıkacak ağır sonuçlardan da yine Devlet ve siyasal iktidar sorumlu olacaktır. Bu nedenle başta Adalet Bakanlığı olmak üzere yetkili tüm kurumların bir an önce hareket geçmesi gerekmektedir” sözlerini kullandı.   Uluslararası kurum ve kuruluşlara sorumluluk çağrısı   Türkiye’deki kurumların yanı sıra uluslararası kuruluşların da sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Çiğdem şöyle konuştu: "İmzası bulunan İnsan Hakları ve Hukuk Örgütleri olarak devam eden açlık grevleri nedeni ile hapishaneleri yakından izlediğimizi, avukatlar vasıtası ile ziyaretler gerçekleştirdiğimizi, siyasi iktidara talepleri ilettiğimizi, demokratik kamuoyunun daha fazla duyarlı olması için girişimlerde bulunduğumuzu, uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda girişimlerde bulunmaya devam ettiğimizi, kısacası açlık grevinde bulunanların zarar görmemesi ve tecridin kaldırılması konusunda elimizden gelen tüm çabayı gösterdiğimizi de kamuoyu ile paylaşmak isteriz.   Harekete geçin   Sonuç olarak; Geçmişte acı şekilde tecrübe edildiği gibi toplumsal acılarımıza yenilerin eklenmemesi ve toplumsal kırılmaların oluşmaması için, ölümler yaşanmadan açlık grevi eylemi konusunda Devletin ve siyasal iktidarın barışçıl yollarla gerekli tedbirleri alması ve talepleri değerlendirmek üzere harekete geçmesi gerekmektedir. Soruna temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve taleplerin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için bir an önce başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri, ulusal ve uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarını duyarlı olmaya davet ediyoruz."   Wan    Wan’da Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle tutsakların cezaevlerinde bir ayı geride bırakan açlık grevlerine ilişkin açıklama yaptı. Baro Tahir Elçi Konferans Salonunda düzenlenen açıklamaya Wan Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Wan Şubesi İnsan Hakları Derneği (İHD), Wan Tutuklu Aileleri ile Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (TUHAY-Der), TİHV Wan Şubesi, Wan–Colemêrg Tabip Odası ile SES Wan Şubesi açıklamaya katıldı. Açıklamayı ÖHD Wan Şubesi üyesi avukat Cahit Ertan okudu.     Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu tarafından ziyaret edilen tüm cezaevlerinde açlık grevlerinin başlamasından sonra oluşan hak ihlalleri ile cezaevleri idarelerinin açlık grevcilerine yaklaşımlarına dair kapsamlı rapor önümüzdeki hafta kamuoyu ile paylaşılacaklarını kaydeden Cahit, “Ziyaret edilen tüm cezaevlerinde açlık grevlerinin genel olarak 27 Kasım veya 1 Aralık tarihinde başladığı ve on ya da 15 güne olacak şekilde açlık grevlerinin dönüşümlü olduğu, taleplerin karşılanmaması halinde ise açlık grevlerinin devam edilebileceği hususları tarafımıza aktarılmıştır. Açlık grevlerinin sonlanması için siyasal iktidar ve yetkili kurumlar tarafından açlık grevine başlayan mahpusların taleplerini yerine getirmeye ve mutlak iletişimsizlik halini kaldırmaya yönelik olarak iş bugüne dek herhangi adım atılmamıştır. Mahpusların onurları, yaşam hakkı ve sağlık hakları başta olmak üzere tüm hakları devletin sorumluluğundadır. Açlık grevlerinin herhangi bir aşamasında hapishane kurumlarının olası şeker, tuz ve vitamin yasağı; yaşam hakkı bağlamında zamana yayılmış işkence ve kötü muamele olarak ele alınabilecek bir tutumdur” diye konuştu.   Adalet Bakanlığı’na çağrı   PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride vurgu yapan Cahit, İmralı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mutlak iletişimsizlikle devam eden tecridin, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkı’ndaki Kanuna aykırı olduğuna işaret etti. Cahit, “Bu nedenle Adalet Bakanlığı’nın ve ilgili kurumların bir an önce hareket geçmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; mahpusların açlık grevi eylemi konusunda siyasal iktidarın ölümler yaşanmadan barışçıl yollarla gerekli tedbirleri alması ve talepleri değerlendirmek üzere harekete geçmesi gerekmektedir. Soruna temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve taleplerin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için bir an önce Adalet Bakanlığı’nı, ulusal ve uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarını duyarlı olmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.