İzmir’de HEDEP’ten siyasi soykırım operasyonlarına tepki 2023-12-04 18:54:35   İZMİR - HEDEP İzmir İl Örgütü, son zamanlarda İzmir’de yaşanan operasyonlara tepki göstererek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada cezaevlerinde başlayan açlık grevlerine de dikkat çekildi.   Halkların Demokrasi ve Eşitlik Partisi (HEDEP) İzmir İl Örgütü, son zamanlarda yaşanan gözaltı ve tutuklama operasyonlarını protesto ederek, basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen partililer, “Baskı ve sindirme politikalarınıza boyun eğmeyeceğiz” yazılı pankart taşırken sık sık, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” ve “Direne direne kazanacağız” sloganlarını attı. Açıklamaya HEDEP İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk da katıldı. Basın metnini kitle adına HEDEP İzmir İl yöneticisi Mahsum Koç okudu.    Açlık grevlerine dikkat çekildi   Bu süreçte hukuktan, demokrasiden, insan hakları ve ifade özgürlüğünden bahsetmenin mümkün olmadığını vurgulayan Mahsum, iktidarın sıkıştığı her noktada “milli irade” söylemine ve sandık demokrasisine sarıldığını belirtti. Mahsum, “Uydurma soruşturmalar ile seçilmişler tutuklanmakta, belediyelere el konularak kayyumlar atanmakta, hazırlanan düzmece fezlekeler ile parlamenterlerin dokunulmazlıkları kaldırılmakta, milli güvenlik gerekçeleri ile işçi grevleri yasaklanmakta ve en önemlisi yasama organı örtülü olarak tasfiye edilerek ülke adeta kararnameler ile yönetilmeye çalışılmaktadır. Ortaya koyduğu istikrarsızlık ve uyguladığı savaş ve çatışma politikaları ile ülkeyi bir kaos ve felaketin içerisine sürükleyen siyasal iktidar tecrit ve izolasyon politikaları ile de cezaevlerinde siyasi tutsak ve rehinelere her türlü kötü muameleyi reva görmektedir. AKP-MHP iktidar blokunun siyasi bekas için gerekli gördüğü Tecrit, izolasyon ve kötü muameleye karşı 27 Kasımda cezaevlerinde başlayan açlık grevleri tehlikeli bir boyuta varmadan talepler karşılanmalı ve tecrit ile kötü muameleye son verilmeli, cezaevlerinde artık olağanlaştırılmaya çalışılan keyfi infaz yakma yönteminden derhal vazgeçilmelidir” dedi.   ‘AKP-MHP genel merkezleri karar organı haline geldi’   Gelinen aşamada AKP-MHP genel merkezlerinin birer karar organı halini aldığını söyleyen Mahsum, “Kolluk kuvveti binaları birer irtibat bürosu adliye binaları ise bu partilerin temsilciliklerine dönüşmüş durumdadır. “İşkenceye sıfır tolerans” söyleminden işkenceye açık tolerans eylemine geçen siyasal iktidar suçluyu korurken suçu ve suçluyu ifşa edenleri ya da haber yapanları en acımasız yöntemler ile gözaltına alıp göstermelik kararlar ile tutuklatmaktadır. Bu hukuksuzluk atmosferinin mağdurları arasında bütün siyasi tutsaklar ile birlikte geçtiğimiz günlerde EGE-TUAYDER Eş Başkan’ı Nilay Güleser’in de aralarında bulunduğu 4 arkadaşımız hukuksuz bir şekilde gözaltına alınarak tutuklanmıştır” diye belirtti.   ‘Mücadele edecek ve mutlaka kazanacağız’   İzmir’de yaşanan tutuklamaların gerekçelerinin oldukça ilginç olduğunu kaydeden Mahsum, “Tutuklanma kararı veren yargıç tutuklama gerekçesini ad san belli olan ve bugüne kadar verdiği ifadelerden hiçbir somut delil ve maddi kanıta ulaşılmayan bir itirafçının görgüsüne ve tanıklığına değil düşünce ve yorumlarına dayandırmaktadır. Arkadaşlarımız bütün siyasi tutsaklarda olduğu gibi hukuki bir sürecin olağan gelişimi sonucu değil siyasal iktidarın muhaliflerini sindirme yok etme ve Türkiye halklarını korku ikliminde yönetme tercihinin sonucu olarak rehin alınmışlardır. Siyasi rehine olarak tutulan arkadaşlarımız su kadar berrak güneş kadar aydınlıktırlar ve derhal serbest bırakılmalıdırlar. Onların rehin alınması bizleri yıldıramayacağı gibi omuzlarımıza daha büyük sorumluluklar yükleyerek mücadele azmimizi bilemektedir. Mücadele edecek ve mutlaka kazanacağız” diye ifade etti.   ‘Bizim alnımız ak, başımız dik’   Ardından konuşan HEDEP İzmir milletvekili Burcugül Çubuk ise 1 Aralık'ta tutuklanan 4 yurttaşın beraat edilen dosyalardan tekrar tutuklandığını söyledi. Emniyetin her istediğinde ifade vermeye giden bir itirafçının söylemleri yüzünden tutuklamalar yaşandığını belirten Burcugül, "On yıllardır başta Kürt halkını, devrimcileri, feministleri bunlarla korkutamadınız. Her daim sokakta olduk. Biz polis barikatlarından değil onurumuzu kaybetmekten korkuyoruz. Biz eşitlik, adalet, özgürlük mücadelesinde eksik kalmaktan korkuyoruz. O yüzden bu barikatlar, bir milletvekili konuşurken gözdağı vermeye çalışmanız vız gelir. İtirafçılardan bahsetmeyelim diye etrafımızı çeviriyorsunuz. Ama bizim alnımız ak, başımız dik. Biz boyun eğmeyeceğiz, her yerde konuşmaya devam edeceğiz" diye konuştu.