STAR Kadın Derneği iki yıllık şiddet raporunu açıkladı 2023-11-24 13:44:05     WAN - STAR Kadın Derneği 25 Kasım dolayısıyla “Başvuran kadınların tanıklıkları, kadına yönelik şiddetle mücadele izleme”  başlıklı raporunda, Wan ve ilçelerinde son iki yıl içinde 23 kadının katledildiğini, 17 kadının ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini duyurdu.    Wan’da STAR Kadın Derneği 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü dolayısıyla hazırladığı “Başvuran Kadınların Tanıklıkları, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İzleme” başlıklı raporunu düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Van Barosu binası Tahir Elçi Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile kentteki sivil toplum örgütlerinin yanı sıra birçok kadın katıldı. Toplantıda, STAR Kadın Derneği üyelerinin kent ve ilçelerinde şiddetin birçok boyutuyla karşı karşıya kalan kadınların derneğe yaptıkları başvurularda birebir yaptıkları görüşmelerin kapsadığı kadın hikayelerinden yola çıkarak 2022 ve 2023 yılları arasındaki şiddet raporunu slayt gösterimiyle sundu. Raporun sunumunu STAR Kadın Derneği adına Ruken Ay yaptı.   ‘İzleme çalışmaları’   Raporda, 2022 ve 2023 yıllarında derneklerine yapılan başvurular ve şiddete maruz bırakılanlar üzerinden destek mekanizmaları altında sunulan hizmetlerin, uluslararası standartlara uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğini ortaya koyulması ve uygulamaya dönük öneriler geliştirilmesine katkı sağlanması amacı taşındığı kaydedildi.    Raporda  yapılan çalışmalara dair başlıklar şu şekilde sıralandı:    “*Şiddete maruz bırakılan kadınların deneyimlerini görünür kılmak,   *Şiddetle mücadele destek mekanizmalarında sunulan hizmetlerdeki sorunları görünür kılmak, ilgili kurumlara öneriler geliştirmek,   *Sürekli, sistematik, bağımsız bir izleme çalışmasını başlatmak,   *Türkiye'de toplumsal cinsiyet temelli, eşitsizliklere duyarlı bir katılımcı demokrasi anlayışının gelişmesi ve kurulmasına katkıda bulunmak,    * Yerelde var olan şiddetle mücadele mekanizmasının ilgili uluslararası standartlara ve bu standartların hayata geçirilmesi amacıyla oluşturduğu ulusal mevzuat ve yapıya uygun olup olmadığını ortaya koymak hedeflenmiştir.”   ‘Kadına yönelik erkek şiddeti ihlali’     İzleme çalışmasının kapsamının oluşma halini 2022 ve 2023 yılları arasında derneğe yapılan başvurular üzerinden geliştirildiğine yer verilen raporda, “Kürtçe konuşan toplulukların yaşadığı söz konusu kentler özelinde yapılan bu izleme çalışmasında, kadına yönelik erkek şiddeti ve ihlal edilen kadın hakları bu bağlam ve gerçeklik gözetilerek incelenmiştir. Bu haklar İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’yle tespit edilmiş haklar gibi temel haklar iken, kadının özgün statüsü dikkate alınarak kadına yönelik şiddeti önleme mekanizmalarınca gösterilen hakları da içermektedir. Yaşam hakkı, adalete erişim hakkı ve demokratik katılım hakkı bu haklardan bazılarıdır” sözlerine yer verildi.    İki yılda 23 kadın katledildi 17 şüpheli kadın ölümü    Raporda Wan’da iki yıl içinde 23 kadının erkek şiddeti sonucu katledildiği, 18 yaş altı 6 çocuğun ve 18 yaş üzeri 11 kadının şüpheli şekilde yaşamını yitirdiği ifade edildi. “Fail erkeğin kamu güvenlik teşkilatı personeli olduğu 13 şiddet vakası izlenmiştir” denilen raporda, derneğe doğrudan başvuruda bulunulmasa da “yaşanan asimetrik şiddet ve kadın tacizi olaylarına müdahil olup dava takibi yaparak ve gündemleştirerek konu özelinde şiddet mekanizmalarını harekete geçirmeye çalışmaktadır” denildi.   ‘Rojin Yaşam Merkezi bünyesindeki sığınmaevi kayyım tarafından kapatıldı’   Kurdistan’da kayyımlar eliyle belediye hizmetlerine erişimin düştüğüne dikkat çekilen raporda, “2016 yılındaki (kayyım ataması 2019 yılında yapılan bir sonraki yerel seçimde devam etmiştir) kayyım atamaları ile önemli sekteye uğrarken, kadınların da aktif vatandaşlık katılım rollerinde travmatik düşüşlere neden olduğu gözlemlenmiştir. Türkiye’de sadece 145 kadın sığınma evi bulunmaktadır. 2016 yılında da mevcut Van Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Müdürlüğü’ne bağlı Rojin Yaşam Merkezi bünyesinde faaliyet yürüten sığınma evi kayyım yönetimi tarafından kapatılmıştır” ifadelerine yer verildi.    Derneğe yıllar arasında başvuru oranı arttı   Raporda, “Ocak 2022 ile Ekim 2023 tarihleri arasında Star Kadın Derneği’ne başvuran 115 kadının deneyimleri oluşturuldu Başvuru formlarının analizine ek olarak şiddete maruz bırakılanların deneyimlerinin aktarılacağı görüşme formu hazırlandı ve 10 kadınla yüz yüze görüşmeler yapıldı” diye belirtildi.   Wan’da sığınma evi olmadığı için kadınlar şiddet gördükleri adreslere dönüyor   Wan’da sığınma evi olmadığı için kadınların ŞÖNİM’e bağlı sığınma evine gittiklerine dikkat çekilen raporda, kadınların kötü koşullardan dolayı orada kalamadıkları ve tekrar şiddet gördükleri adreslere geri dönmek zorunda bırakıldıklarına yer verildi.    Son olarak raporda artan şiddete karşı görüş ve öneriler şu şekilde sıralandı:    “*CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadınların insan haklarının korunması amacıyla Türkiye’nin taraf olduğu veya olmadığı temel uluslararası düzenlemeler ve bu düzenlemeleri temel alan, başta 6284 sayılı Kanun olmak üzere yürürlükte olan ulusal mevzuat hükümleri Van’da bulunan kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmaları tarafından iyi anlaşılmalı, benimsenmeli ve uygulanmalıdır.   * Van’da bu alanda çalışan gerek kamu kurumlarında gerek sivil toplum kuruluşlarında, Kürtçe bilen uzmanlar çalıştırılmalıdır. Yine Van’da bu alanda çalışan kamu kurumlarının başvurucuya anadilde hizmet vermesi için servis hizmetleri oluşturulmalıdır.   * 6284 sayılı Kanun ve Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri Hakkında Yönetmelikte yer alan hükümler Van’da kadınların şiddetten ve ayrımcılıktan korunmasından sorumlu kurumlar tarafından istisnasız uygulanmalıdır.   *Van’da idari, hukuki ve adli süreçler hızlı sonuçlanmalı, yargı sistemi ve mensupları ulusal düzenlemeleri uluslararası standartlar ışığında yorumlayıp uygulamalıdır.   *Van’da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı gibi kurumların çalışanlarına yönelik mevzuat ve doğru uygulamalarla ilgili yönlendirici atölyeler düzenlenmelidir. Bunun yanı sıra bu kurumlarda çalışanların hangi ilke, yaklaşım ve kapsamda çalışması gerektiğine ilişkin yönergelerde yer alan yetki, görev ve sorumlulukları net olarak belirlenmeli ve hatırlatılmalıdır.    * Kadınların ikincil travma yaşamamaları veya şikâyet sonrası yeni bir şiddet döngüsüne girmelerinin önüne geçmek için, kurumlar tarafından kadını şiddetten koruyacak kararların hiç beklemeden alınması gerekmektedir. Sosyal adaletin sağlanması için hukuki süreçlerin hızlanması gereklidir.   * Kadınlar kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarına erişim konusunda cesaretlendirilmelidir.    * Van’da kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin mekanizmaların ve ilgili hizmetlerin, birçok imkandan haberdar olamayan kırsal mahalle ve köylere tanıtılıp, kadınların haklarını öğrenmeleri ve cesaretlendirilmeleri gerekmektedir.   *ŞÖNİM Hakkında Yönetmelik’te tanımlandığı şekilde nitelikli personel istihdam edilmelidir.    * Kadına şiddet olaylarında fail olan kişilere yönelik odak gruplarla psiko-eğitimler verilmeli, eğitimde; şiddet, şiddeti besleyen etmenler, şiddetin hukuki ve sosyal sonuçlarıyla ilgili bilgilendirmelerin yapılması gereklidir. Kamu kurumları ve STK’larda kadına yönelik şiddet alanında çalışanların insan hakları eğitimleri almaları ve hak odaklı bakış açısına sahip bireylerin o birimlerde çalıştırılması ve mutlak liyakat ile görevlendirilmesi gerekmektedir.   * Sığınma evinde kalınan süre ve sonrası için, kadınların iş hayatına katılması için meslek eğitimlerine katılmaları sağlanmalıdır. Kadının çalışmasının önündeki engellerden ikincisini ortadan kaldırmak üzere kadınların çocuklarını bırakabilecekleri kreşlere veya çocuk dostu alanlara ücretsiz erişiminin sağlanması gerekmektedir. Sığınma evinden ayrıldıktan sonra risk altında bulunan kadınların yeniden hayat kurma aşamasında ev kirası, bebek bezi, maması, gıda ve faturalar açısından desteklenmesi gerekmektedir.   *Kadına yönelik her türlü şiddet vakalarında İstanbul Sözleşmesi’nde düzenlendiği gibi arabuluculuk ve uzlaştırma da dâhil olmak üzere, zorunlu alternatif uyuşmazlık süreçleri uygulanmamalı ve bunları yasaklamak üzere gerekli hukuki ve diğer tedbirler alınmalıdır. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda da, aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıkların arabuluculuğa elverişli olmadığının belirtilmiş olması önemlidir.   * Belediye Kanunu’na göre “Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100 binin üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır. Diğer belediyeler de mali durumları ve hizmet önceliklerini değerlendirerek kadınlar ve çocuklar için konuk evleri açabilirler. 2021 istatistiklerine göre nüfusu 862 bin 757 olan Van’ın il merkezi ve ilçelerinde bu düzenlemeye göre sığınma evleri açılmalıdır.   *Kadına yönelik şiddet mekanizmalarında çalışan kolluk kuvvetlerinin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı altındaki tüm birimlerin, yargı mensuplarının, Aile Mahkemeleri ve adli yardım bürolarında çalışanların, sağlık çalışanlarının, şiddete uğramış olan kadının ve çocuğun üstün yararını gözeterek, ulusal düzenlemeler ve meslek ilkeleri çerçevesinde danışmanlık, hizmet ve yönlendirme sağlamaları gerekmektedir.   * ŞÖNİM’ler tarafından sığınma evlerinden ayrıldıktan sonra şiddet ortamına yeniden dönmemesi veya şiddete maruz kalmaması amacıyla kadınlara yönelik psikolojik destek ve psiko-eğitimler düzenlenmeli, kadınların kendi ayakları üzerinde durarak güçlenmesi hedeflenmelidir.   * Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, ŞÖNİM’de yer alan kolluk birimleri gibi mekanizmalarda mutlaka ayrı görüşme odaları oluşturulmalıdır. ŞÖNİM’in ilgili yönetmelikte çerçevesi çizildiği şekilde fiziki koşullara ve donanıma sahip olması gerekmektedir.   * Van’da kadına ve çocuğa yönelik şiddet alanında çalışan kurum ve kuruluşların personeli kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla ilgili mutlaka hizmet içi eğitime alınmalı, bu alanda deneyimli uzmanlar çalıştırılmalıdır.   * Van’da bu alanda çalışan tüm kamu kurumları ve STK’lar arasında düzenli işbirliği ve koordinasyon sağlanmalıdır.   * Van’da bu alanda çalışan tüm kurum ve kuruluşları tarafından, kadına yönelik şiddet mücadele mekanizmalarında çalışanları güçlendirmek, çalışanların ikincil travma yaşamasının önüne geçmek ve duyarsızlaşmayı önlemek için belli aralıklarla dinlenme ve motivasyon amaçlı çeşitli etkinlikler yapılmalıdır.   * Kurumlarda kadına yönelik alanında çalışan uzmanlara süpervizyon desteği sağlanmalıdır.”