Bursa’da ‘dayanışma sınır tanımaz’ diyecekler 2023-11-24 09:13:01     BURSA - Bursa Kadın Platformu 25 Kasım’da “Kadın dayanışması sınır tanımaz, savaşa şiddete yoksulluğa karşı mücadele için sokaktayız” şiarıyla Fomara Meydanı’nda bir araya gelecek.   25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü birçok kentte kadınlar alanlara çıkarak tacize, tecavüze, sömürüye, eşitsizliğe, baskı ve saldırılara karşı özgürlüklerini ve haklarını bir kez daha haykıracak. Bursalı kadınlar ise Bursa Kadın Platformu öncülüğünde Fomara Meydanı’nda bir araya gelecek.   Ana tema savaş ve yoksulluk   25 Kasım haftasına birçok eylem ve etkinlikle girdiklerini söyleyen Bursa Kadın Platformu üyesi Derya Şimşek Aksakal, ana pankart ve temanın savaşa ve şiddete karşı mücadele olduğunu aktardı. Günümüzün en önemli meselelerinden birinin yoksulluk olduğuna işaret eden Derya, “Kadınlar yoksulluğun büyük ağırlığını taşıyorlar bu yüzden ana sloganımız ‘Kadın dayanışması sınır tanımaz, savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı mücadele için sokaktayız’. Bir diğer önemli mesele de laiklik. Kadınlar açısından vazgeçilmez bir ilke. Buna dair de ‘Laiklikten ve özgürlükten vazgeçmiyoruz ‘ diye bir pankart belirledik” dedi.   Kadınlara çağrı   Geçen yıl ki 25 Kasım’ın İran’da kadınların başlatmış olduğu mücadele başlığı ile yürütüldüğünü bu sene ise Filistin ve de Ukrayna'da devam eden savaşın mağduru kadınların savaşa karşı barış talebi ile eylemleri gerçekleştireceklerini vurgulayan Derya, “Bu konuda vicdanı rahatsız olan, kendini savaş karşıtı ifade eden her kadını eyleme bekliyoruz” dedi. Derya, “Erkek egemen zihniyete karşı kendimizi kadın olarak ifade ettiğimiz en net alanlar kadın kadına yürüyüşümüzü gerçekleştireceğimiz alanlar. Hem protestomuzu gerçekleştireceğiz hem de her konuda mücadele içinde birbirimizi kucaklayan, sarılan ve kendimizi birlikte iyileştireceğimiz eylemsellikler içinde bulunacağız” diye de ekledi.     Kadınların tüm yasak ve engellemelere rağmen eylemleri gerçekleştirdiklerini söyleyen Derya, “25 Kasım’da Fomara Meydanı’nda toplanıyoruz 17.30’da Kent Meydanı’na doğru yürüyoruz. Burada basın açıklaması gerçekleştireceğiz, tüm kadınları bekliyoruz” diye çağrıda bulundu.   ‘Tek bir günde alanlara çıkmakla bitecek bir gün değil’   Ekmek ve Gül’den Funda Eylem Sancarbarlaz da 25 Kasım’ın tek bir günde alanlara çıkmakla bitecek bir gün olmadığını, dünyanın dört bir yanında kadınların şiddete, yoksulluğa, eşitsizliğe, sömürüye, savaşa karşı seslerini birleştirdiği bir gün olduğunu ifade etti. Funda, “Bu 25 Kasım'a dünyanın dört bir yanında savaşın ve çatışmaların şiddetlendiği bir süreçte gidiyoruz. Savaşlardan en çok etkilenenlerin kadınlar ve çocuklar olduğunu söylemek gerekir. Ve savaşı durdurmak için birleşmek bu 25 Kasım’ın öncelikli taleplerinden biri olmalıdır” dedi.   ‘Kadınlar savaşın, yoksulluğun haklarına yönelik saldırıların tam ortasında’   “Dünyada savaşların yarattığı yıkımlar bir yanda dururken, bir yandan da ekonomik krizin yarattığı yıkımlarla başa çıkmaya çalışıyoruz” diyen Funda, yoksulluğun artmasının kadınlar açısından şiddetin artmasına neden olduğuna dikkat çekti. Funda “Kadınlar savaşın, yoksulluğun, haklara yönelik saldırıların tam ortasında bırakıldığı günlerden geçiyor. Bugün yurdunda ışıkları açıp söndürmek, çocuğunun okulunda bir öğün ücretsiz yemek için imza toplamak, savaşa dur demek için sokaklara çıkmak gerekiyor. Şimdi yükselttiğimiz bu sesi daha gür hale getirmek için önümüzde duruyor kasım ayı” diye konuştu.   ‘Kurduğumuz birliktelikleri hayatımızın her alanına yayalım’   “Bugünlerde en çok aradığımız his olan güveni yılın yalnızca belli günlerinde hissetmekle yetinmeye hiç niyetimiz yok” diyen Funda,  “Birbirimizden ve birlikteliğimizden aldığımız güç, her gün yolumuzu aydınlatabilir. Umudu dürtmek, umutsuzluğu yatıştırmak yan yana gelerek ördüğümüz bir mücadeleyle takvimin bütün yapraklarını kapsayabilir. Tam da bu yüzden, bir 25 Kasım  yaklaşıyorken kurduğumuz birliktelikleri hayatımızın her alanına yayarak üniversitelerimizde, fabrikalarda mahallelerde en acil taleplerimiz ve haklarımız için yılın her günü hareket eden kalıcı örgütlülükler kurmalıyız. O yüzden üniversiteleri işçi çalışan çalışmayan bütün kadınları sadece 25 Kasım’a değil bulunduğumuz bütün alanlarda bir araya gelip dayanışma ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Miraballerin bayrağını kadınlar devralarak yükseltti’   Kadın Savunma Ağı’ndan Gülay Alkan ise Mirabal Kardeşlerin, diktatör rejime karşı verdiği mücadele sonucunda vahşice katledilmeleri sonrası geride kalan kadınların bayrağı devralarak, bu mücadeleyi  yaşamları pahasına yükselttiklerini kaydetti. Dünyada yaşanan savaş, deprem, yoksulluk karşısında ilk önce gözden çıkarılan kadınların bu zorluklar karşısında yaşamda kalabilmek ve için gösterdiği, temiz gıda, temiz su, hijyen ve barınma sorunları ile mücadele ederken, bir de erkek egemen toplum ve aileden gelen taciz, tecavüz ve şiddet karşısında direnmek zorunda kaldığını ifade etti.   ‘Yüreğin, isyanın sokakları sarsın’    2023’ün ilk 10 ayında 253 kadının katledildiğini, 194’ünün ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Gülay, “LGBTİ’ler nefret cinayetlerine maruz kaldı. Bu cinayetlerin çoğu ataerkil sistemin kutsal saydığı aslında kadının güvende olması gereken aile içerisinde gerçekleşti. Biz kadınlar, daha fazla ölmek, şiddete maruz kalmak istemiyoruz; çaresiz ve yalnız değiliz, bulunduğumuz her yerden zincirlerimizi kırıp yasam her alanında, acımızı öfkemizi büyük bir isyana dönüştüreceğiz. Haydi kız kardeşim sen de yüreğini isyanını al, ellerimiz, öfkemiz, acımız ve isyanımız sokakları sarsın; vardık ,var olmaya devam edeceğiz. Yaşasın mücadelemiz, kahrolsun patriyarka” ifadelerini kullandı.