TJA atölyelerinden çıkan mesaj: Önderliğimizi özgürleştirelim! 2023-11-21 09:04:17     Elfazi Toral   İSTANBUL - TJA’nın “Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” kampanyası kapsamında İstanbul’un ilçelerinde düzenlediği atölyelerin kadınlara büyük bir moral verdiğini söyleyen TJA aktivistleri ve siyasetçiler, atölyelerin sık sık yapılmasını isteyerek “Özgürlük mücadelesine odaklanmamız, Önderliğimizi özgürleştirmemiz gerekiyor” dedi.   Tevgera Jinên Azad (TJA), “Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve - Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru” şiarıyla 15 Eylül’de Riha’da (Urfa) deklare ettiği, 20 Eylül’de de Şirnex’in Silopiya ilçesinde startını verdiği 6 ay sürecek olan kampanyasını başlattı. Kampanyanın temel amaçlarından biri, 25 yıldır İmralı Adası’nda ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan PKK Lider Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması. Öte yandan kampanya kapsamında AKP-MHP iktidarının uyguladığı özel savaş politikaları, kadına yönelik şiddet, katliam ve sorunlara karşı da örgütlü kadın mücadelesinin büyütülmesi hedefleniyor.   Atölyelerde fiziki özgürlük mesajı   Kampanya kapsamında Kurdistan’dan Türkiye’ye çok sayıda kentte kadınlarla bir araya gelen TJA, bir dizi atölye düzenledi. İstanbul’da ise geçtiğimiz günlerde Ümraniye, Bağcılar ve Esenler ilçelerinde iki gün süren atölyeler yapıldı. Atölyelerde İmralı tecridi, özel savaş politikaları, cins bilinci ve erkek-devlet şiddeti üzerine tartışmalar yürütüldü. Eş zamanlı olarak hem özgün hem de karma atölyelerle sorunlara karşı çözüm üretilen atölyeler her kesimden yoğun ilgi gördü. Atölyelerde güçlü tartışmalar sonucunda ise PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünün sağlanması kapsamında mücadelenin kesintisiz bir şekilde sürdürüleceği mesajı açığa çıktı.   Atölyeye katılan TJA aktivisti Xeci Başkalane ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Zeytinburnu İlçe Eşbaşkanı Zeynep Bilgin, kampanyaya ilişkin JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.   Kampanya kadınlara moral veriyor   Kampanyaları kapsamında ilk çalışmalarını mahalle ve evlerde başlattıklarını dile getiren TJA aktivisti Xeci Başkalane, kampanyanın özelde kadınlara hitap ettiğini paylaştı. Toplantı ve atölyelerinin dolu dolu geçtiğini dile getiren Xeci, “Kadınları gördüğümüzde moral ve motivasyon açısından bize de iyi geliyor, kadınlara da iyi geliyor” sözleriyle kampanyalarının etkisini anlattı. Aynı zamanda 25 yıldır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 33 aydır haber alınamadığını hatırlatan Xeci, “Önderlik üzerinde bir tecrit var. Aynı zamanda Kürt halkı ve Kürt kadınlar üzerinde de tecrit var. Tecrit politikaları Kürt annelerinin, gençlerinin de üzerinde giderek derinleşiyor” şeklinde konuştu.   ‘Önderliğimizi özgürleştirmemiz gerekiyor!’   Kadın düşmanı iktidarın politikalarına karşı düzenledikleri atölyeler ile bilinçlendiklerini ifade eden Xeci, “Kadınların daha da güçlü olabilmesi için bizler bu anlamda çalışmalar yürütüyoruz. Kadın bu anlamda çok fazla mücadele ruhuna sahip. Onun için bizim temel gündemlerimizden biri hem kadın hem de Önderlik üzerinde olan tecrittir. Bizler Önderliği nasıl özgürleştirebiliriz? Tecritten ziyade onun özgürlüğünü nasıl sağlayabiliriz. Bunu düşünmemiz gerekiyor. Önderlik özgür olursa, Kürt halkı da özgürleşir. Sadece Kürt halkı da değil tüm halklar özgürleşir. Tüm kirli savaş politikalarına karşı Önderliğimizi özgürleştirmemiz gerekiyor” vurgusuyla PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünün kadınlar ve toplum açısından taşıdığı önemi ele aldı.   ‘Halkların en temel gündemi tecrit olmalı’   Hem Kürt halkının hem de kadınların tek gündeminin İmralı tecridi olduğunu aktaran HEDEP Zeytinburnu İlçe Eşbaşkanı Zeynep Bilgin, “Tecrit bir halkın tecrididir. Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit olarak gündemimize almışız. Çok geç kalınmış bir gündemdir. Bir bütün Kürt halkının tecrididir. Bu tecrit sadece bir kişi şahsında yürütülmüyor. Savaş aygıtlarının Kürt halkının üzerinden nasıl işletildiğini hepimiz iyi biliyoruz. Ve buna hepimiz şahidiz” değerlendirmesini yaptı. “Kürt halkının Önderi rehin alınıyor, tecrit altında tutuluyor” ifadelerini kullanan Zeynep, tüm halkların ilk ve en temel gündemi olması gerektiğinin altını çizdi. Partilerinin İmralı tecridine karşı mücadele yürüttüğünü dile getiren Zeynep, halkların da tecridin karşısında durması gerektiğini aktardı.   Özel savaşa karşı mücadele çizgisi   Atölyelerin eksiklikleri aşma ve gelişimleri için adım atılmasına vesile olduğunun bilgisini veren Zeynep, sorunlara çözüm aramak ve değişip dönüştürmeye yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti. Atölyelerin sık sık tekrarlanması gerektiğini aktaran Zeynep, “Bu mücadelenin altyapısı bir deryadır. Birikimi derya denizdir. Bu tür atölyelerin sürekli olması gerekir. Farklı farklı atölyelerle devam etmesi gerekir. Sadece siyasi gündemle değil, anadilimizle ilgili de atölyeler yapılmalı. Her anlamda atölye ve etkinlikler yapılmalı” sözleriyle atölyelerin hem kadınlar hem de erkekler için önemini ele aldı. Öte yandan hem özel savaş politikaları hem de Kürt halkına karşı geliştirilen politikalara karşı bilinçlenmenin önemli olduğunu söyleyen Zeynep, “Sistemin tüm politikaları birbiriyle bağlantılıdır. Bizler bir şeyleri çözümleyebilirsek yani özel savaş politikalarını kendi üzerimizde çözümleyebilirsek karşısında da durabiliriz. Özel savaş politikalarının dilimize ve duruşumuza neler yaptığını açığa çıkarabilirsek hepsi de onun etrafında dizilecektir. Neredeyiz, ne yapıyoruz, ne yapacağız noktasında durmamız gerekiyor. Atölyelerin bize katacağı şey de açığa çıkarılması gereken de budur” dedi.   ‘Önderliğin özgürlük mücadelesine odaklanmalıyız’   Atölyelerin ilçe ilçe ve mahalle mahalle sık sık yapılması gerektiğini ifade eden Zeynep, “Atölyelere ve eğitime çok acil ihtiyaç var” dedi. Örgütlenmenin ise mücadelelerinde büyük bir önem taşıdığını belirten Zeynep, “Yeniden özümüze dönmek zorundayız. Kürt halkının özgürlük mücadelesi, Önderlik nezdinde yürütülecek bir özgürlük mücadelesine odaklanmamız gerekiyor. Türkiye’deki halklar için de bunu önemsiyorum. Biz bu ülkenin coğrafyasında yaşıyoruz ve bizimle birlikte diğer halkların da özgürlük mücadelesi var. Kadın özgürlüğü var. Biz mücadeleyi tüm kadınları ele alarak sürdürüyoruz. Ama bu demek değildir ki sistemin çarkına dahil olacağız. Biz olması gereken ilerici, devrimci, kadın özgürlük mücadelesi yürütücüleri olmalıyız” sözleriyle tüm kadınları örgütlü mücadeleye çağırdı.