‘25 Kasım’da haklarımız ve Önderliğimiz için sesimizi yükselteceğiz’ 2023-11-20 15:12:38   HABER MERKEZİ  - 25 Kasım’a doğru giderken  TJA öncülüğünde birçok kentte yapılan etkinliklere katılan kadınlar, kazanılmış hakları ve PKK Lideri Abdullah Öcalan için seslerini yükselteceklerini vurguladı.    25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Kurdistan'ın birçok kentinde Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde eylem ve etkinlikler düzenlendi.    Şirnex   TJA, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Şirnex’in Qileban (Uludere) ilçesinde bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İlçe Örgütü’nde kadın buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya çok sayıda kadın katılarak PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit, kadına yönelik özel savaş ve 25 Kasım’ın kadınlar için anlamına dair konuştu.   Buluşmada ilk olarak özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.    ‘Sesimizi yükselteceğiz’   Buluşmada yerine kayyım atanan Cizîr Belediye Eşbaşkanı Berivan Kutlu konuşma gerçekleştirdi. Berivan, 25 Kasım’ın kendileri için büyük bir anlamı olduğunu dile getirerek, Kürt kadınların yaşamın her alanında mücadele ettiğini belirtti. Berivan, “Birçok kadın, şiddetin son bulması için canını verdi. Bugün burada toplanıyorsak, kadın mücadelesi veriyorsak annelerimiz, kadın arkadaşlarımızın sayesinde. Kadınları bugün bu noktaya getiren kadın direnişçiler ve Önderliğimizdir. Sayın Abdullah Öcalan biz kadınları yoktan bugünlere getirdi ama bugün tecrit altında kendisinden haber alınamıyor. Bizim özgürlüğümüz için bedel veren Önderliğimiz yıllardır tecrit altında. Tecritle bizi Önderliğimizden uzaklaştırmak istiyorlar ama tecridi ne bizim kalbimizde ne beynimizde oluşturamazlar. Çözüm anahtarı Önderliğin elinde. Biz artık tecridin kalkmasını değil fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini söylüyoruz. Önderliğin özgürlüğü için bir adım geri atmayacağız. 25 Kasım’da kadınlar olarak hem haklarımız için hem de Önderliğimiz için sesimizi yükselteceğiz” dedi.    ‘Özel savaş ile kültürümüzden uzaklaştırmak istiyorlar’   Tecridin, özel savaşın, kadının düşürülmeye çalışılmasının birbirine bağlı olduğunu dile getiren Berivan, “Özel savaşı öyle yürütüyorlar ki bizi kültürümüzden uzaklaştırmışlar. Kadını özgürlükten uzaklaştırmaya çalışıyorlar ama kadının tarihten bu yana gelen gücü var, onu özgürlükten uzaklaştıramazlar. Kadın toplumun öğretmenidir. Uzman çavuşların, bekçilerin eliyle Kürt kadınlar düşürülüyor. Kadının bedeni metalaştırılıyor. Bizim kendi doğrumuzdan, hakikatimizden uzaklaşmamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.   ‘Erdoğan farklı politikalar ile kadını katlediyor’   Mirabal Kardeşler’in katledilişinden bu yana kadına yönelik şiddetin sürdüğünü kaydeden Berivan şunları söyledi: “Şiddet sadece fiziki değil sözlü, ekonomik, psikolojik şiddet var. Bugün Erdoğan’ın yaptığı en büyük şiddettir. Yüzlerce kadın, polis tarafından öldürülüyor ama tepki gösterince de biz darp ediliyoruz ama kadınlar katledilince ses çıkmıyor. Erdoğan farklı politikalar ile kadını katlediyor. Bizim düşmanımız Kürt kadını bitirmek için yürütülen politikalardır. Mücadelemizi büyütmeliyiz. Bu şiddetin son bulması için kadınların öncü olması gerekiyor.”   Berivan son olarak 25 Kasım’da Şirnex’te gerçekleştirecekleri eyleme katılmaları için kadınlara çağrıda bulundu.   Mêrdîn   25 Kasım kapsamında Mêrdîn’in Dêrik ilçesinde ise yürüyüş gerçekleştirerek basın açıklaması yapan TJA'nın etkinliğine Barış Anneleri’nin yanı sıra Mêrdîn ve ilçelerinden çok sayıda kadın katıldı. “Tecavüzcü çeteler hesap verecek” yazılı pankartın açıldığı açıklamada kadınlar “Jin jiyan azadî”, “Ji qirkirina jinê re na” yazılı dövizler taşındı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dêrik ilçe binasından “Jin jiyan azadî” sloganları ile yürüyüş gerçekleştiren kadınlar ardından ilçe binası yakınında basın açıklaması gerçekleştirdi.   Açıklama metnini yerine kayyım atanan Dêrik Belediye Eşbaşkanı Mülkiye Esmez okudu.   ‘Kadın katilleri devletin yargısı ile korunma zırhına alınmıştır’   Kadına yönelik şiddet ve katliamların derinleşerek arttığına dikkat çeken Mülkiye, “Kadın katilleri, kadına yönelik suç işleyen failler bizzat erkek devletin yargısı, yasaları ile korunma zırhına alınmıştır. Özellikle Kürt ve kadın düşmanlığı üzerinden hayata geçirilen özel savaş politikaları iktidarın kolluk gücü eliyle yürütülürken cezasızlık politikası bu şiddet ve katliamları meşru bir hale getirmiştir. Bizler bu kirli politikaları İpek Er’in faili olan Musa Orhan’ın, bin 347 gündür haber alınamayan Gülistan Doku’nun kaybedilmesinde bir numaralı şüpheli olan Zaynal Abarokov’un serbest bırakılmasından biliyoruz” dedi.   ‘Faillerin bırakılması Kürt sorununda çözümsüzlüğün yansımasıdır’   Mêrdîn’de kadına tecavüz etmekle yargılanan korucu Yakup A. ile Çetin T., Harun Y. ve Suud Ö.’nün sevk edildikleri Derik Sulh Ceza Hakimliği tarafından “adli kontrol” uygulamasının “ağır olacağı” gerekçesi ile serbest bırakılmasını hatırlatan Mülkiye, bunun Kürt kadınlar üzerinden yürütülen özel savaş politikalarının sonucu olduğuna işaret etti. Mülkiye, “Erkek devlet şiddetinin yargısıyla, medyasıyla, cezasızlık politikasıyla tüm savaş aygıtlarının devreye konulmasıdır. Kadına yönelik suç işleyen bu kişilerin serbest bırakılması demek Kürt kadınlar üzerinden yürütülen özel savaş politikalarının derinleşmesi demektir. Erkek yargı eliyle kadına yönelik şiddetin meşrulaştırılmasıdır. Kürt sorununda çözümsüzlüğün dayatılmasının kadınlara şiddet ve katliam olarak yansımasıdır” şeklinde konuştu.   ‘Çoklu direnişimizi örgütleyeceğiz’   Mülkiye sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt kadın özgürlük mücadelesini özel savaş politikaları ile durdurmaya sindirmeyi hedefleyenler şunu çok iyi bilsin ki; çoklu saldırılarınız karşısında çoklu direnişimizi örgütleyeceğiz. Mücadelemizden tek bir adım dahi geri atmayacağız. Bulunduğumuz her yerde öz savunmayı örgütleyeceğiz. Kürt kadınları, gençleri düşüren kirli politikalarınıza karşı en büyük cevabı örgütlülüğümüz ve kadın özgürlük mücadelemizden aldığımız gücümüzle vereceğiz. Kadına yönelik şiddet, istismar dosyalarında, özellikle üniformalıların işin içine karıştığı olayların üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz. Bulunduğumuz her yerde bu kirli politikaları teşhir edeceğiz. Milliyetçilikle birleşmiş kadın düşmanlığı karşısında birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz! Davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Savaş, şiddet ve tecrit politikalarına karşı haklarımızı ve hayatlarımızı savunmaya devam edeceğiz.”   Açıklama, “Jin jiyan azadî” sloganları eşliğinde son buldu.   Wan   Wan’da ise TJA öncülüğünde dengbej etkinliği düzenlendi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İpekyolu İlçe Örgütü'nde düzenlenen etkinliğe Barış Anneleri, STAR Kadın Derneği üyeleri, Dengbej kadınlar yanı sıra birçok kadın katıldı. Salona Süleymaniye de süikast sonucunda katledilen Nagihan Akarsel ile öz yönetim direnişlerinde  Şirnex'in Silopya ilçesinde 2016 yılında katledilen Fatma Uyar, Seve Demir, Pakize Nayır’ın fotoğrafları ile "Bi jin jiyan azadiye ber bi 25’e Mijdare ve” pankartı yer aldı.    ‘Direniş her alanda yükseliyor’    Etkinlikte konuşan Barış Annesi Zekiye Kaya, kadına yönelik her türlü şiddetin son bulmasını istedi. Rojava’ya yönelik saldırılara dikkat çeken Zekiye, iktidarın her türlü savaş politikasına karşı kadınların tepki göstermesi gerektiğini vurguladı. Dünyada “Jin jiyan azadi” sloganıyla yükselen kadın direnişinin öncülüğünün Kürt kadınlar tarafından yürütüldüğünü kaydeden Zekiye, “İçerde dışarıda yaşamın her alanında şiddete karşı direniş var. Ne olursa olsun direnişimizden asla geri adım atmayacağız. Artan kadın katliamlarını kınıyorum” diyerek, 25 Kasım etkinliklerine kadınların katılarak seslerini yükseltmesini istedi.    Dengbej Mukaddes ve Meryem'in kadın direnişi ve barışı simgeleyen stranlarını seslendirmesiyle etkinlik sona erdi.      Açıklama, “Jin jiyan azadî” sloganları eşliğinde son buldu.