Qoser’de tecrit tartışıldı: Artık Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz! 2023-11-07 16:13:01       MÊRDÎN - Qoser’de “tecrit” gündemiyle gerçekleşen halk toplantısında konuşan HEDEP Milletvekili Saliha Aydeniz, 18 Kasım’da Gemlik’te gerçekleşecek yürüyüşe katılım çağrısında bulunarak, “Artık Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. 18 Kasım’da Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için Gemlik’e yürüyeceğiz” dedi.   Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (Med TUHAD-FED) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde “tecrit” başlıklı halk toplantısı gerçekleştirdi. Bir düğün salonunda gerçekleşen toplantıya HEDEP, DBP il ve ilçe örgütleri, HEDEP Mêrdîn Milletvekilleri Saliha Aydeniz ile Kamuran Tanhan ve yurttaşlar katıldı. Toplantı salonuna “Bi rêbertiya azad ber bi rizgariya demokratîk”, “Sayın Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Demokratik Çözüm”, “Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” yazılı pankartlar asıldı.   Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan toplantıda Saliha Aydeniz konuştu.   ‘Temel gündemimiz tecrittir’   Tecridin halklar üzerindeki etkisine değinen Saliha, buna ilişkin çözüm yollarını konuşmak üzere bir araya geldiklerini belirti. Kürt sorununun demokratik çözümü ve Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması için toplantılar alacaklarını söyleyen Saliha, “Temel gündemimiz tecrittir. Bu koordinasyonun bir çalışması var ve her kentte 3-4 toplantı alacağız. Bu toplantılarda arkadaşlarımız da yer alacak ve bu konunun sokak sokak değerlendirilmesi, konuşulması lazım. Tecrit neden o kadar önemli? Bugün tecrit denildiğinde sanki sadece Abdullah Öcalan üzerinde bir tecrit varmış gibi anlaşılıyor. Evet bugün tecrit İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan üzerinde başladı, ancak tüm alanlara yayıldı. Kürtlerin örgütlülüğü tecrit ediliyor, Kürt-Türk ittifakının geliştirilmesi tecrit ediliyor” şeklinde konuştu.   ‘Ulus devlet anlayışı Arapları 22, Kürtleri 4 devlet arasında parçaladı’   Tecridin 1999’dan bu yana devam ettiğini kaydeden Saliha, “Ortadoğu’da 100 yıldır devam ediyor yine Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Ortadoğu’ya yayılmak isteyen hegemonik güçler tecridi Ortadoğu’da yaygınlaştırmak istiyor. Eskiden halklar yüzyıllarca birlikte yaşadılar. Konfederal bir şekilde komünal bir şekilde yaşam sürüyorlardı. Ancak ulus devletler ve Avrupa ülkeleri bu birlikteliği parçalamak istedi. Ulus-devlet Orta Doğu’yu çöküşe sürüklüyor. Ulus devlet anlayışı Orta Doğu’da Arapları 22, Kürtleri 4 devlet arasında parçaladı. Ulus devlet anlayışıyla sınırlar konuşulmaya başladı ve sınır koruma adı altına işgaller, savaşlar başladı. Körfez savaşından bu yana Orta Doğu’da 3’üncü Dünya Savaşı sürüyor” dedi.   ‘Demokratik paradigmaya karşı savaş paradigması devrede’   1999’dan 2015’e kadar Abdullah Öcalan’ın gerçekleşen tüm görüşmelerde halkın özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için önerilerde bulunduğunun altını çizen Saliha, “2015’ten sonra ise tecrit tamamen derinleşti. 7 Haziran 2015’ten HDP’nin başarısından sonra tecrit derinleşti. 7 Haziran Kürt tarihinde demokrasi için önemli bir tarihtir. Mevcut sistemin çökmesinin tarihidir 7 Haziran. 2015’ten bu yana Sayın Öcalan ile gerçekleşen tüm görüşmeler eylemler sonucunda gerçekleşti. İmralı’ya yönelik ayrı bir hukuk uygulanıyor. CPT, AİHM gibi insan haklarını savunduğunu iddia eden kuruluşlar da İmralı tecridine sessiz. Sayın Öcalan’ı milyonlar önderi kabul ediyor. Demokratik paradigmaya karşı savaş paradigması devreye konuluyor” ifadelerini kullandı.   ‘Artık Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz’   Tecridin kırılarak Abdullah Öcalan’ın halklar ile buluşması gerektiğini belirten Saliha, şunları ekledi: “Tecridin kırılmasından kastımız sadece aile ve avukatlarının gidip görüşme gerçekleşmesi değildir. Artık Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. 18 Kasım’da Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için Gemlik’e yürüyeceğiz. Ve bunun için 16 Kasım’a kadar çalışacağız. Devlet önümüzü kapatsa da biz kararlılıkla yürüyeceğiz. Bugün Orta Doğu haritası Kürt gücü olmadan, Kürtler olmadan çizilemez. Tarihi bir rol ve misyonumuz var. Başlattığımız hamlede sonuç alıncaya kadar eylemde olacağız, mücadeleye devam edeceğiz.”   ‘Eylemler aralıksız sürmeli’   Ardından katılımcı yurttaşlar söz alarak değerlendirmelerde bulundu. Söz alan yurttaşlar tecridin kaldırılması ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması için aralıksız bir şekilde eylemlerde bulunulması gerektiğini ifade ederken, tecridin halkın inkarı olduğunu vurguladı.   Değerlendirmelerin ardından halk toplantısı “Bijî Serok Apo” sloganları ile son buldu.