Öğrenciler: YÖK gidecek üniversiteler bizimle özgürleşecek 2023-11-06 19:26:57   HABER MERKEZİ İzmir’de öğrenciler YÖK’ün yıldönümü nedeniyle bir araya geldi. Öğrenciler “YÖK gidecek üniversiteler bizimle özgürleşecek” dedi.   İzmir ve istanbul’da ’de öğrenciler, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 42’inci kuruluş yıldönümünü protesto etti.   İzmir   Öğrenciler ÖSYM binası önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Gençlik biat etmeyecek YÖK saray gidecek” yazılı pankartın taşındığı açıklamada sık sık, “Bijî berxwedana ciwanan”, “Sermayeye değil öğrenciye bütçe”, YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak” ve “Katillerden hesabı gençlik soracak” sloganları atıldı. Basın metnini öğrenciler adına Furkan Bengül okudu.   ‘YÖK baskıcı devletin eğitimdeki aracı’   42 yıl önce kurulan YÖK’ün üniversiteleri kendine bağlayarak özgür düşünceye ve özerk eğitime engel olduğunu belirten Furkan, akademisyenleri baskılandığını, rektör atamalarının olduğunu ve üniversiteli gençlerin örgütlü mücadelesinin önüne geçtiğini ifade ederek, “Bizlerin borçlarla okumak zorunda bırakıldığı, her gün yemekhanelere yeni zamların yapıldığı ve her yerden ‘’ihmal’’ adı altında sıra arkadaşlarımızın katledildiği bir düzene mahkûm ediliyoruz. YÖK ise bu düzenin devam ettirilmesinde tek adam rejiminin ve baskıcı devletin eğitimdeki aracı olarak görevini sürdürmektedir. Bizler Milletvekilleri mecliste yediği yemeklerin misli fiyatına sağlıklı yemek yiyemezken, Bizler Yurtlarda bir odada 12 kişi kalırken, O yurtlarda asansörlerin çökmesiyle, yemeklerin zehirlemesiyle devlet eliyle öldürülürken. Baskıcı Saray rejimi ve YÖK eğitimi tekeline almakta, özgür düşünceye engel olarak ve üniversiteleri tekçilleştirerek sermaye düzenine hizmet etmektedir. AKP-MHP ve ortakları Kendi Tebaası için Memur cennetine çevirdiği üniversitelere kayyumlar atayıp ideolojik görüşlerini üniversitelere dayatmaktadır” dedi.   ‘Bu iktidarın miladı doldu’   25 Ekim’de Aydın Kız yurdunda bir asansörün çökmesi sonucu Zeren Ertaş’ın hayatını kaybettiğini hatırlatan Furkan, “Baskıcı devlet gerekli bakımların yapılacağını söyleyerek gençliğin nefretini sindirmeye çalıştı ama sadece iki gün önce Muş’ta bir asansör kazası daha gerçekleşti, bu sabah Rize’de bir KYK yurdunda asansörün çökme haberine uyandık. 2 haftadır her yerden kaza haberleri paylaşıldı. Bizler çok iyi biliyoruz ki bu iktidarın miladı doldu. Kendileri de bunun farkında oldukları için her geçen gün daha fazla kayyum atayarak, örgütlü gençliğe soruşturma açarak, akademisyenleri yıldırarak son çırpınışlarını yapmaktadırlar” ifadelerini kullandı.   ‘Öğrenci ölümleri politiktir’    Öğrenci ölümlerinin politik olduğuna dikkat çeken Furkan,  YÖK’ün iktidar için eğitimdeki baskı aracı olduğunu vurguladı. Furkan, “Kendilerinin halkın sırtından elde ettikleri sermayeyle çocuklarını okumaya yurtdışına gönderdiklerini biliyoruz.  Bizlerin bu yemekhanelerle, bu bakımsız yurtlarla ölüme itildiğini biliyoruz. Bu sebeple ne YÖK’ü ne de onu maşası olarak kullanan AKP-MHP baskıcı devletinin ölüm düzenini kabul etmiyoruz. YÖK’üyle, polisiyle, ÖGB’siyle, saraya bağlı hareket eden rektörleriyle, medyasıyla oluşturdukları bu ablukayı parçalamak ancak bir arada durmakla mümkün olacaktır. Bizler üniversitelerimizi sizin elinize terk etmiyoruz ve bir kez daha tekrarlıyoruz: Üniversitelerde söz, yetki, karar üniversite bileşenlerine ait olana dek direneceğiz” diye konuştu.   Öğrenciler 9 Kasım tarihinde saat 19:00’da ÖSYM binası önünde bir araya geleceklerini duyurdu.   Açıklama sloganlarla sona erdi.   İstanbul   İstanbul’da Gençlik Örgütleri, Beyazıt Meydanı’nda bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “YÖK'ün 42'nci yılında yaşamlarımızın çalınmasına izin vermeyeceğiz. Haklarımız, özgürlüğümüz ve geleceğimiz için mücadeleye" pankartının açıldığı açıklamada sık sık, "YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak", “Çaresiz değiliz, örgütlüysek güçlüyüz”,  "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" ve "Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek" sloganları atarken "Üniversiteler bizim özgür biziz”, “Zeren’in katili YÖK düzeninden hesap soracağız”, “Alacaklıyız, bize gelecek borcunuz var " dövizleri taşındı.   ‘YÖK 12 Eylül’ün artığıdır’   Gençlik örgütleri adına basın metnini okuyan Yaren Sarısaltık, YÖK’ün 12 Eylül Darbesi’nin “artığı” olarak 42 yıl önce üniversiteleri kontrol altına almak amacı ile kurulduğunu belirterek , “YÖK Kurulduğu günden bu yana üniversitelerin ant-bilimsel ve dinci-gerici uygulamalar ile eğitimin niteliksizleştirilmesinde, neoliberal saldırıların hayata geçirilmesinde, sermaye ve hükümetlerin arka bahçesi haline getirilmesinde özel bir rol oynadı. YÖK bazen ders müfredat  olarak, bazen kampüs içerisinde polis-ÖGB olarak, bazen gerici-tacizci bir akademisyen olarak, bazen yasakçı bir genelge olarak karşımıza çıkıyor” dedi.   Ekonomik ve barınma sorunu dile getirildi   Ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin derinleştiği bir süreçten geçildiğini söyleyen Yaren, bu krizlerin en çok öğrencileri etkilediğine işaret etti.  Artan krizle beraber eğitimde fırsat eşitsizliğinin de derinleşmeye başladığına dikkat çeken Yaren, gençlik açısından en can yakıcı sorunların başında barınmanın geldiğini vurguladı. Yaren, devamla şöyle konuştu: “KYK yurtlarının kapasitesi her sene öğrenci sayısının çok altında kalıyor. Barınma sorunu bizleri emlak simsarlarına, niteliksiz özel yurt ve apartlara mahkum ediyor! Tüm bu tabloda on binlerce üniversite öğrencisi okuyabilmek için cemaat ve tarikat yurtlarında kalmak zorunda bırakılıyor. KYK yurdu çıkan öğrenciler ise çok ciddi bir nitelik sorunu ile karşı karşıya kalıyor…  Aydın'da kaldığı KYK yurdunda alınmaya önlemler sonucu asansörün düşmesi ile sıra arkadaşımız Zeren Ertaş yaşamını yitirdi.”   Mücadele çağrısı   Son dönemlerde giderek artan öğrenci intiharlarına da değinen Yaren, intiharların sistemsel krizin bir sonucu olduğuna dikkat çekerek, öğrenciler olarak örgütlü bir mücadele yürüteceklerinin altını çizdi.    Yaren son olarak, İsrail’in saldırıları karşısında Filisin halkıyla dayanışma içerisinde olduklarını vurguladı.