‘Çözüm öğrencileri susturmak değil, onları dinlemek’ 2023-11-04 09:02:34       AMED - Zeren Ertaş’ın KYK yurdunda düşen asansörde yaşamını yitirmesi, gözleri yurtlara ve öğrencilerin eğitim koşullarına çevirirken, Eğitim Sen Amed 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, “Bastırmak, susturmak, ceza vermek yerine sorunları gençlerden dinlemek ve onlara çözüm üretmeye dair adım atmak gerek” dedi.   Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda 25 Ekim’de asansörün aşağı düşmesi sonucu yaşamını yitiren Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi Zeren Ertaş’ın ölümünden sonra tepkiler devam ederken, yurtlarda kalan öğrencilerin korkuları ve tedirginlikleri arttı. Zeren’in ölümünden öğrenciler, sonra yapılan eylemlerde başka yurtlarda da büyük ihmallerin olduğunu söylerken, yurtlarda, kampüslerde ve eğitim alanlarında yaşadıkları sorunları yüksek sesle ifade etmeye başladı. Zeren’in hayatını kaybetmesinin ardından benzer bir olay da 30 Ekim’de Ordu’nun Fatsa ilçesinde KYK yurdunda bulunan asansörün halatlarının kopmasıyla yaşandı. Asansör dördüncü kattan düşerken, 4 öğrenci hastaneye kaldırıldı.   Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, öğrencilerin yaşadığı sorunlara dair konuştu.   Yurtlarda ölümler arttı   Emine, devlet yurtlarında ölümlerin çoğaldığına ve gençlerin geleceklerine dair bir umutlarının kalmamasının ruhsal durumlarına yansıdığına dikkat çekerken, bu durumun gençleri intihara yönelttiğini kaydetti. Son süreçte de intihar vakalarının arttığını belirten Emine, Zeren’in ölümüne işaret etti. Zeren’in ölümünün sorumsuzluktan dolayı olduğunu aktaran Emine, “Yurt idaresinin, Zeren öğrencimizin yaşamını yitirdiği asansörün aslında son birkaç haftadır arızalı olduğunu bilmeleri ve arızalı olduğuna dair birçok kez uyarılarda bulunmalarına rağmen yurt idaresinin bu konuda bir adım atmayışı, göz ardı edişi ve bu konuya gereken hassasiyeti göstermemesi maalesef bir öğrencimizin hayatına, 15 öğrencimizin de yaralanmasına sebep olmuştur. Ayrıca defalarca gün içerisinde o asansörün kullanıldığı da görülüyor ama buna rağmen o asansörün tamiri için hiçbir müdahale edilmiyor. Bu tür işlerin tadilatının belirli aralıklarla yapılması gerektiği bilincinde olunmasına rağmen yurt idaresi herhangi bir adım atmamıştır. Gelinen nokta da bir öğrencimizin hayatını yitirmesi olmuştur” dedi.   ‘İktidarın öğrencilere verdiği önem açığa çıktı’   Devletin kendi kurumlarında öğrencilere gereken önemi ve hassasiyeti vermediğini vurgulayan Emine, “Kredi Yurtlar Kurumu devlete ait bir kurumdur. O yurtlarda kalmak için bile binlerce öğrencinin sıraya girdiğini, o yurtlarda kalmak için çaba harcadıklarını biliyoruz. Çünkü onların nezdinde o devlet yurdudur. Diğer özel yurtlara göre kendi bütçelerine daha uygun ve güvenli olduklarını düşündükleri bir yerdir ama bu bahsettiğimiz olay, maalesef bir devlet yurdunda gerçekleşiyor. Maalesef iktidarın kendi öğrencilerine kendi kurumunda verdiği değer ve önem bu olay neticesinde açığa çıkmış durumda” ifadelerini kullandı.   ‘Yine öğrenciler suçlandı’   Emine, yaşanan olaydan sonra sorumluların olaya cevaplarının yanlış olduğunu söylerken, şunları aktardı: “Devlet, olayı kendi dışında görmeye çalışan cevaplar verdi. Sorumluluğu almadan, sorumluların hesabını vereceği bir süreç yürütmeden sadece geçiştiren kendi dışında hatta öğrenciye mal eden talihsiz bir açıklama yapıldı. Yurt müdürleri ve oradaki sorumlular tarafından öğrenciler suçlandı.”   ‘Tepkiler artıyor’   Zeren’in yaşamını yitirmesinden sonra Türkiye’nin birçok yerinde eylemler yapıldığını hatırlatan Emine, “Öğrenciler bu eylemlerle kendi kız kardeşlerine sahip çıkmakla beraber kendi hayatlarından duydukları kaygıyı da dile getiriyorlar. Çünkü bir yurtta kalıyorlar ve kaldıkları yurtlarda güvenli bir barınma söz konusunu olmadığını, beslenmenin söz konusu olmadığını, birçok yurdun bulunduğu yer de tenha yerlerde olduğu için tacize ve mobbinge maruz kaldıklarını ifade ediyorlar. Aslında gençlerimiz bu süreçte kendi yaşadıkları sorunları yüksek sesle biraz sitem ederek, biraz da isyan ederek haykırmaya başladılar” sözlerine yer verdi.   ‘Saldırı ve sindirme politikasından vazgeçilmeli’   Süregelen baskı, saldırı ve sindirme politikasından vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizen Emine, bu sorunların bir daha yaşanmaması için şunları söyledi: “Hem kamuoyunun hem de iktidarın bütün bu sorunları giderecek çözümler üzerine adımlar atması lazım. Bastırmak, susturmak, ceza vermek ve yaptırım uygulayacağına dair tehdit etmek yerine bu sorunları gençlerden dinlemek, gençlerin, öğrencilerimizin yaşadıkları sorunlar dinlenmeli ve onlara çözüm üretmeye dair adım atılmalı.”