Muhtar ve imamın tecavüz faillerini aklama çabası 2023-09-28 09:02:39     Rabia Önver    COLEMÊRG - Şemzînan’a bağlı köyde Esra Y.’ye tecavüz ederek intihara sürükleyen 3 fail için köy imamı ve muhtarının aklama çabasını dinlediğimiz Esra’nın yakınları, aileye dönük baskıların ise yıllardır devam ettiğine dikkat çekti.    Colemêrg’in (Hakkari) Şemzînan (Şemdinli) ilçesine bağlı bir köyde 27 Mayıs 2016 tarihinde Veysi, Zahir ve Nihat Yılmaz 11 yaşındaki Esra Y.’ye tecavüz etti. Çocuğun yaşananları yakınlarına anlatmasıyla beraber başlatılan hukuki süreç içerisinde 3 fail tutuklanırken, dava Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Üç faile ayrı ayrı “Nitelikli cinsel istismar” ve “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından 42’şer yıl hapis cezası verildi. Fail avukatının Van Bölge Adliye Mahkemesi’ne yaptığı itiraz başvurusu üzerine verilen ceza “usulden” bozularak, failler hakkında tekrar yargılama kararı verildi. Ancak failler, tutuklandıktan 8 ay sonra “delil yetersizliği” iddiasıyla tahliye edildi. Faillerin tahliye edildiği tarihten 11 gün sonra Esra, intihara sürüklenerek yaşamını yitirdi. Esra intihara sürüklendikten sonra ailesi, köylüler tarafından dışlanarak yaşam alanları daraltıldı.    Esra'nın ailesinin 7 yıldır köyde yaşadıklarını yakınlarından dinledik.    Failler korunmaya çalışılıyor    Yakınları, Esra’nın 2016 yılında tecavüze uğradıktan ve intihara sürüklendikten sonra faillerin avukatı Mehmet Ekici’nin Esra'nın babasına şikayeti geri çekme konusunda ısrar ederek, "Ölmüş bir çocuk için 42 yıl ceza nedir vazgeçin" dediğini aktardı. Yakınlarının anlatımına göre, köy muhtarı ve imam ise sık sık mahkeme kurup, ailenin şikayetinden vazgeçmesi için çeşitli tehdit ve gözdağı ile ailenin geri adım atmasını istedi. Ayrıca her duruşma öncesi köyde mahkeme kurup faillerin savunulması da dikkat çeken bir diğer detay.    Köy imamı ve muhtarının failleri aklama çabası    Failleri savunan köylüler, muhtar ve imamın, “çocuk ölmüş, küçüktür yalan söylüyor” gibi söylemlerle hem aileyi hem de çocuğu zan altında bıraktığını belirten yakınları, ayrıca köyde bir mahkeme kurulduğunu ve burada, imamın “kim yemin ederse ona inanacağız” dediğini aktardı. Bu mahkemede, önce Esra’ya sonra faillere yemin ettirildiğini, ancak Esra’ya değil, faillere inanıldığını paylaşırken, çocuğun hedef alındığına işaret etti. Yakınları, muhtarın ve imamın, dini kullanarak failleri koruduğunu vurguladı.    Faillere davullu zurnalı karşılama   Birkaç duruşma sonrası köy imamının aileye, “Şikayetinizden vazgeçin, bu gençlerin ismini tecavüzcüye çıkardınız” dediğini söyleyen yakınları, her fail için de aileden 100 bin TL istendiğini dile getirdi.  Yakınları, faillerin tutuklanmadığı sürece, faillerin köylülerin gözünde masum ve suçsuz olarak görüneceğini ifade ederken, sözlerine 8 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan faillerin, köylüler tarafından davul ve zurnayla karşılandığını ekledi. Yakınları, Esra’nın bu nedenle psikolojik olarak etkilendiğine dair kısa bir yazı yazılarak sesli bir şekilde okunduğunu belirtti. Yakınları, Esra’nın ailesinin bir yandan köylüler tarafından dışlanırken, bir yandan da ifadelerini geri çekmeleri için sık sık tehditlere maruz bırakıldığını kaydetti.    Kararı imam ve muhtar veriyor   Esra’nın yaşamını yitirdikten sonra cenazesinin morgdan alınması için köy muhtarının, babayı arayarak, “Gel kızının cenazesini al, sessiz sedasız defnet, zaten bir avuç kemiktir, ne yapıyorsan yap” dediğini belirten yakınları, bu şekilde ailenin acısının ikiye katlandığını ifade etti. Yakınları, Esra’nın cenazesini köye getiren aileye, cenazeyi camiye götürmemesini, ancak faillerin aileleriyle barış sağlanması durumunda cenazeyi camiye götürmesine ve dini vecibelerinin yerine getirilmesine izin verileceğini söylediğini dile getirdi. Hem köy halkının, hem muhtarın hem de imamın, aileden bu suçun üstünü örtmesini istediğini aktaran yakınları, ayrıca köylülerin, Esra için değil de failler için çalıştıklarına işaret etti. Ailenin yıllarca baskı ve ölüm tehdidiyle karşı karşıya kalmasından dolayı ifadelerini geri çektiklerini belirten yakınları, ailenin faillerin köyden gitmesi ile barış ortamının sağlanabileceğini söylediğini, ancak köy imamının, faillerin gitmesi durumunda suçlarını kabul ettikleri anlamına geleceğini ifade ettiğini kaydetti.    Her duruşma öncesi ölüm tehdidi    Aile 7 yılı aşkın bir süredir köyde faillerin aileleri ve köylüler tarafından dışlanırken, Esra’nın babası, camiye giremezken, hayvanlarını besleyememe, tarlaya gidememe gibi durumlarla da karşılaştı. Aile yılardır hayvanlarını, komşu köylere götürerek otlatırken, geçimlerini de bu şekilde sağlıyor. Ailenin yaşam alanın daraltıldığına ve baskıların hala devam ettiğine değinen yakınları, her duruşma öncesi aileye yönelik ölüm tehditlerinin de sürdüğünü sözlerine ekledi.     7 yıldır mücadele ediyorlar   “Köyde yaşanan bu olay ilk değil, daha önce de  aynı şeyler yaşandı, ama her seferinde köy muhtarı ve imamı olayın üstünü para ile kapattı” diyen yakınları, Esra’nın tecavüze uğradıktan sonra intihara sürüklenmesinde muhtarın ve imamın aileyi sorumlu tuttuğunu, köyün adının ise bu şekilde duyulmasından rahatsız olduklarını aktaran yakınları, ailenin, vazgeçmesi için yapılan baskılara rağmen, 7 yılı aşkın bir süredir mücadelesinden vazgeçmediğini, sonuna kadar davanın takipçisi olacaklarını ekledi.    Faillerin avukatı davadan çekildi    Öte yandan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Colemêrg Milletvekili Öznur Bartın, Meclis’e sunduğu önergeden sonra, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Esra’nın ailesi ile görüşmek istediğini paylaşırken, faillerin avukatı ve AKP Hakkari İl Başkanı Zeydin Kaya, ise söz konusu davadan geri çekildiğini, dijital medya hesabından açıkladı.