Patnos Cezaevi’ndeki işkenceye ilişkin rapor açıklandı 2023-09-22 14:28:19         WAN – ÖHD Wan Şubesi, Wan Barosu, İnsan Hakları Merkezi Hapishane Komisyonu ve Wan TUHAY-DER, Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde üç kadın tutukluya yönelik işkencenin inceleme ve ihlal tespit raporunu açıkladı.   Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Şubesi, Wan Barosu İnsan Hakları Merkezi Hapishane Komisyonu ve Wan Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), 31 Ağustos’ta Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Mizgin Kayıtbey, Lale Kabişen ve Nazlıcan Barışer'in, cezaevi personelleri tarafından maruz kaldıkları işkenceye dair, yapılan başvuru sonucu oluşturdukları raporu açıkladı. Wan Barosu’nda yapılan açıklamayı ÖHD Wan Şube Eşbaşkanı Mehtap İşik okudu.   31 Ağustos 2023-01 Eylül 2023 tarihlerinde, Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklulardan Mizgin Kayıtbey, Lale Kabişen ve Nazlıcan Barışer'in vekilleri ve aileleri tarafından ÖHD Wan Şubesi,  (TUHAY-DER) Wan Şubesi ve Wan Barosu Hapishane Komisyonu'na başvuru yapıldığını belirten Mehtap, ÖHD Wan Şubesi ve Wan Barosu Hapishane Komisyonu üyeleri tarafından cezaevindeki genel durumun gözlemlenip tespit edilen ihlallerin raporlaştırıldığını ifade etti.   Hastane ve cezaevi personelleri soruşturulmalı   Raporun sonucunu paylaşan Mehtap, yasal ve uluslararası mevzuatın evrensel hukuk ilkeleri ile birlikte göz önüne alındığında, hak ihlali yapan cezaevi idaresi ve personellerin eylemlerinin sonlandırılması ve idarenin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Mehtap, tutsakların sevk edildiği hastanenin de etkili bir tedavi ile darp ve cebir tespitlerinin yapılıp yapılmadığının soruşturulması gerektiğini kaydederek, “Şikayet ve bedensel izlerin hastane tarafından belgelenmemesi ve tedavilerin ihmal veya kasti eylemle yapılmamış olması ihtimallerinin de açığa çıkarılarak ilgili hastane idaresi ve personeli hakkında da soruşturma ve kovuşturmanın başlatılması gerekmektedir. İşbu rapor ile gözlem ve tespiti yapılan şikayetlere ilişkin olarak meydana gelen olayın, eylemin ve faillerinin açığa çıkarılması için etkili bir soruşturmanın yürütülmesi gerektiğini; bir insanlık suçu olan işkence uygulamalarının sonlandırılması Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve protokollere ilişkin pozitif ve negatif yükümlülüklerinin gereği olduğunu kamuoyuna  arz ediyoruz” dedi.    8 Eylül tarihinde Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde ÖHD Wan Şubesi üyesi ve Wan Barosu Hapishane Komisyonu üyesi avukatlar tarafından tutsakların aktarımları doğrultusunda yapılan gözlem ve tespitler şu şekilde sıralandı:   *31.08.2023 tarihinde Patnos L tipi Kapalı Hapishanesinde bulunan Mizgin kayıtbey, Lale kabişen ve Nazlıcan Barışer isimli kadın mahpuslar günlük sayıma erkek infaz koruma memurlarının katılmasına tepki göstermiş, bunun üzerine sözlü bir tartışma yaşanmıştır. Bu tartışmada kadın mahpuslar özel kıyafetlerinin bulunduğunu koğuş sayıma erkek infaz koruma memurlarının eşlik edemeyeceğini söylediklerini ifade etmişlerdir.   *Aynı gün Yeşil Sol Parti Ağrı milletvekilleri Necla Demir ve Heval Bozdağ cezaevinde yaşanan sorunlarla ilgili cezaevinde bir kısım mahpusla görüşmüşler gerçekleştirdiği tarafımıza aktarılmıştır.     *01.09.2023 tarihinde İnfaz koruma memurları tarafından 31.08.2023 tarihinde yaşanan tartışmaya ilişkin kadın mahpuslara yaptırıma ilişkin tutanak tebliğ edilmek istendiği ve fakat kadın mahpusların bu konuyla alakalı hapishane savcısı ile görüşmek istediklerini dile getirilmiştir. Kadın mahpusların bu talepleri reddedilince kapıya vurmak suretiyle protesto ettikleri beyan edilmiştir. Bu protesto neticesinde yaklaşık 40 kişilik infaz koruma memuru ile jandarma birliği kadın koğuşuna girip ismi geçen kadın mahpusları darp etmeye başladıkları beyan edilmiştir. Yaklaşık 40 dakika boyunca darp edildiği belirtilen kadın mahpusların sonrasında ‘domuz bağıyla’ bağlanıp mahkum bekletme odasına götürüldüğü ve 4 saat boyunca burada bekletildiği aktarılmıştır. Bekleme sırasında kurumun 1. 2. ve 3. müdürlerinin mahpusların başında durduğu belirtilmiş ve kurumun 1. müdürünün kadın mahpuslara yönelerek ‘siz misiniz buradaki sorunları dışarıya aktaran, sorunları dışarıya aktarırsanız sonunuz böyle olur’ diyerek gözdağı, tehdit, darp, kötü muamele ve cebir kullanıldığı, mahpuslar tarafından aktarılmıştır.   *Kadın mahpusların hastaneye götürülürken hapishane ring aracına götürülünceye kadar saçlarından tutulmak suretiyle sürüklendiği ve ters kelepçeyle hastaneye götürüldüğü aktarılmıştır.   *Hastanede mahpusların üstün körü bir muayene edildikleri, muayene esnasında doktorların ilgili dar izlerini rapora yazıp yazmadıklarını dahi bilemediklerini, hastaneden hapishaneye götürüldükleri , hapishane girişinde yine hapishane personeli tarafından susmaları ve şikayet etmemeleri hususunda tehdide maruz bırakıldıklarını ifade etmişlerdir.    *Kadın mahpuslara yapılan bu saldırıya karşı erkek mahpusların ise kapıya vurma şeklinde bir eylemi gerçekleşmiş ve bu protesto neticesinde tüm erkek mahpuslara da 4 ayrı disiplin soruşturması başlatıldığı tarafımıza aktarılmıştır.   *Mahpuslarla yapılan görüşmelerde Kadın mahpusların boyun bölgesinde ve bileklerinde domuz bağı kullanıldığına dair iddiaları doğrulayan nitelikte izler; otururken ve kalkarken acı çektikleri,  yürürken zorlandıkları, ellerini ve vücutlarını hareket ettiremedikleri, saçlarında yer yer yaraların olduğu,  vücutlarının bir çok yerinde darp ve şiddet kaynaklı ekimoz, morluk ve diğer birçok izin olduğu tespit edilmiştir.  El ve boyundaki ip izlerinin şekli, açıları ve yönleri dikkate alındığında domuz bağı ile işkence edildiği iddiasının doğru olabileceği ve soruşturulmasının ivedi şekilde yapılması gerektiği düşünülmektedir.”