EŞİK’ten Adalet Bakanı’na yanıt: Medeni yasaya dokunma uygula! 2023-09-01 18:20:35   HABER MERKEZİ – Adalet Bakanı’nın Aile Hukuku’nu hedef alan sözlerine yanıt veren EŞİK, başta muhalif partiler olmak üzere herkesi görev ve sorumluluk almaya çağırdı.    Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, “Aile Hukuku’nu sil baştan ele alacağız” sözlerine ilişkin açıklama yaptı.    “Medeni Yasa’yı sil baştan yazmaya kalkışmak kimsenin haddine değildir” başlığıyla yapılan yazılı açıklamada, “Eşit yurttaşlığın güvencesi olan Medeni Yasa’yı silme yetkisini nereden buluyorsunuz” diye soruldu. Yılmaz Tunç’un 16 ve 31 Ağustos’ta yaptığı açıklamanın hatırlatıldığı açıklamada, “Kadınların yüzlerce yıllık mücadelesinin ürünü olan Medeni yasayı silip, yeniden yazmaya kalkıştığınız anda Türkiye’nin tüm kadınlarını karşınızda bulursunuz. Boşanan kadının yoksulluk nafakasını sınırlamak, aile arabuluculuğu adı altında kadınlara karşı şiddeti daha da körüklemek, boşanmaları hızlandırma söylemi ile erkekler için boş ol sistemi getirerek kadınları ve çocukları beş kuruş nafaka bağlamadan aile konutundan atmaya kalkışmak yetmemiş belli ki Medeni Yasa’ya toptan karşı olduklarını açıklıyorlar.  Medeni Yasa’yı sil baştan yazmaya kalkışmak, anayasal laiklik ve hukuk devleti ilkelerine açık bir savaş açmak demektir” ifadelerine yer verildi.     ‘Tüm kişilik hakları tehdit altındadır’   Açıklamada, Medeni Yasa’nın “laik, eşitlikçi aile hukuku; seküler dindar, genç yaşlı, yoksul zengin, köylü kentli, A partili B partili fark etmeksizin bu ülkede yaşayan herkesin, kadın, erkek, çocuk hepimizin eşit yurttaşlık güvencesidir” denilerek, “Dini hukuka geçişin önü açılmak isteniyor; herkesin tüm kişilik hakları tehdit altında. Medeni Yasa; kişilik haklarından soyadına, dernek kurmadan evlenme yaşına, mal rejiminden evlat edinmeye, babalıktan miras hakkına kişilerin doğumdan ölüme tüm ilişkilerini düzenlemektedir. Bakan’ın sözünü ettiği ‘aile hukuku’ da Medeni Yasa’nın bir bölümüdür ve içerisinde nişanlanma, evlenme, boşanma, nafaka, velayet ve mal rejimi gibi konular yer alır” diye belirtildi.    ‘Ataerkil baskı araçları’   Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “İktidarın boşanmanın kolaylaştırılması dediği şey; erkeklerin kadın ve çocukların her çeşit nafaka, tazminat, aile konutu, eşit mal paylaşımı gibi haklarını gasp etmesinin yolunu açmaktır. Bu yolun sonu da erkeklerin üç kez ‘boş ol’ diyerek kadın ve çocukları kapı önüne koyabildiği Medeni Yasa öncesi dini hukuk sistemine geri dönmektir. Aile arabuluculuğu ise, kadınları dini ve geleneksel ataerkil baskı araçları kullanarak, içinde şiddet olan evlilikleri sürdürmeye ya da velayet ve ekonomik haklarından vazgeçerek boşanmaya zorlamaya hizmet edecektir. Din görevlilerine istihdam alanı açmanın bir yolu ve tüm aile ilişkilerinin dine göre düzenlenmesinin aracı olacağı da son derece açıktır.    Tüm kadınların haklarını hedef almaktadır   İktidar tüm kadınların haklarını hedef almaktadır. Medeni Yasa’dan kaynaklanan tüm haklarına saldıranlar, 14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrasında elde ettikleri elverişli siyasal ortamdan ve Meclis çoğunluğundan faydalanarak niyetlerini yasal zemine kavuşturmak istemektedir. Herkes çok iyi bilmelidir ki; İktidarın Medeni Yasa değişikliği, yeni Anayasa yapmak gibi başlıklar açmasının nedeni sadece; toplumun dikkatini ekonomik çöküşten uzaklaştırmak veya yerel seçimlerde farklı kesimlerin oy desteğini almak için uyguladığı bir taktik değildir. Aksine, laiklik ve demokrasiden yana tüm çevreler kendi iç yapılanmalarına ve tüm toplum ekonomik krize odaklanmışken, kendi siyasi planını hayata geçirmek, 21 yılda fiilen aldığı mesafeyi nihayete erdirmektir.    Medeni yasaya dokunma, uygula!   Muhalif siyasi partilerin, yerel seçimlerden önce Medeni Yasa’nın ve Anayasa’nın virgülüne dahi dokunulmaması için en geniş işbirliğini kurması önümüzdeki en önemli demokrasi sınavı değil mi? Biz kadınlar uzun zamandır bu tehlikenin farkındayız. Özellikle son üç yılda çok geniş yelpazeden kadınların buluştuğu EŞİK Platformu’nda etkin bir mücadele ortaya koyduk. Ne her gün kadına karşı artan şiddet ve ayrımcılık ne de seçim sonuçları nedeniyle yılgınlığa düşmedik ve asla vazgeçmedik. Ancak bu mücadele sadece kadınları ilgilendirmiyor. Yaşam için, özgürlük için, eşitlik için laiklik ilkesini özel hayatta güvenceye altına alan, seküler bir yaşamı hepimiz için mümkün kılan Medeni Yasa’yı savunmak zorundayız. Başta muhalefet partileri olmak üzere herkesi göreve ve sorumluluk almaya çağırıyoruz. Evrensel hukukun güvencesi altında, eşit, şiddetsiz ve özgür bir yaşam için Medeni Yasa’yı savunmak ülkenin kuruluşuna emeği geçenlere borcumuz, geleceğimize ve bu ülkenin tüm çocuklarına karşı sorumluluğumuzdur. Medeni Yasaya dokunma, uygula.”