Marmara Bölgesi cezaevlerinde tecrit arttı 2023-08-18 14:36:17       İSTANBUL - ÖHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Marmara Bölgesi’nde bulunan 19 cezaevinde 6 ay içerisinde yaşanan hak ihlallerine dair açıkladığı raporda, cezaevlerinde tutsaklara yöenlik tecrit uygulamasındaki arttışa dikkat çekti.    Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde yılın ilk altı ayında yaşanan hak ihlallerine dair hazırladığı raporu, dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Toplantıya,  ÖHD’li avukatlar ve Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MA TUHAYDER) Eşbaşkanları Mehmet Şafi Erol ve Dilek Sönmez Demir katıldı. Açıklamayı derneğin Hapishane Komisyonu üyelerinden Zelal Aydoğan yaptı.   Baskılar arttı   Zelal, iktidarın son yıllarda muhaliflere yönelik baskılarını arttırdığını kaydederek, buna bağlı tutuklamaların da arttığını söyledi. Bu nedenle cezaevlerindeki tutsak sayısının mevcut kapasitenin  üstünde olduğunu belirten Zelal, bu  duruma dair herhangi bir düzenlemenin  yapılmadığını ifade etti.    Tecrit   Marmara Bölgesi’ndeki cezaevlerine yapılan ziyaretlerde tutsaklara yönelik çok yoğun bir tecrit uygulaması olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Zelal, “Devletler, taraf oldukları sözleşmelerde yer verilen işkence yasağını da göz önünde bulundurarak, hapishanelerde işkencenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almalıdır. Bu husus, devletlerin işkence ve diğer insan hakları ihlallerinin önlenmesine dair aktif yükümlülüklerinin bir gereğidir” dedi.    Kürtçeye tahammülsüzlük   Tutsakların ortak faaliyet alanlarının ve dış dünya ile irtibata geçebilecek yayınların ortadan kaldırılarak yanlızlaştırılmaya maruz bırakıldığını söyleyen Zelal, cezaevi idarelerinin tutsaklara karşı bu uygulamalarla adeta insanlık dışı muamele gösterdiğini dile getirdi. Cezaevlerinde Kürtçe’ye öncelik ayrımcı politikaların hukuk dışı olduğunu aktaran Zelal, “Oysa hem ulusal hukukta hem de uluslararası hukukta dile yönelik ayrımcılık kesin olarak  yasaklanmış, 5237 sayılı TCK’nin 122. Maddesi, ayrımcılığı suç olarak yaptırıma bağlamıştır. Dolayısıyla bu engellemeler ‘Ayrımcılık Yasağı’nda ihlali niteliğinde olup, bu ihlallere derhal son verilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.    Hasta tutsaklar   Hasta tutsakların durumuna da değinen Zelal, özellikle son dönemlerde tutsakların tedavi ve sağlık hakkı üzerinde yaşanan hak ihlallerinde artış yaşandığını ekledi. Zelal, “Hapishanelerde yüzlercesi ağır binlerce hasta mahpus bulunmaktadır. Devlet, mahpusların beslenme, bakım, sağlık hizmeti gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür. Mahpuslar yasal durumları nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulmaksızın ülkedeki sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanına sahip olmalı ve genel sağlık sisteminde mevcut olan tüm tıbbi, cerrahi ve psikiyatrik olanaklara ulaşma ve yararlanma olanağından da eşit şekilde yararlanmalıdır” sözlerine yer verdi.    ‘Keyfi uygulamalar’   Tutsakların infazlarının yakılarak tahliyelerinin önüne geçildiği ve koşullu  salıverilme haklarından yararlanamadığını ifade eden Zelal, bu durumun gerek Anayasa’da gerekse de uluslararası sözleşmelerde yer alan “Hiç kimsenin özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı” maddesini hatırlatarak, “Mevzuatın düzenlediği bir şeyi bugün idare iyi halli olmama koşulu olarak değerlendirebilmektedir. Hapishanelerde bağımsız ve tarafsız kişiler tarafından oluşmayan, hiçbir hukuksal formasyonları olmayan bu kurulların verdiği kararların hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır. Tamamen keyfiyete ve kurullarda yer alan kişilerin subjektif değerlendirmelerine dayalı bu kararlarla mahpusların kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı başta olmak üzere birçok temel hak ve özgürlükleri ihlal edilmektedir” diye belirtti.    Mutlak tecrit için çağrı!   MA TUHAYDER Eşbaşkanı Mehmet Şafi ise, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin derneklerine çok fazla başvuru olduğunu hatırlattı.  Tutsakların ailelerine cezaevi yöneticileri tarafından adeta azap çektirildiğini kaydeden Mehmet, bu durumun son bulmasını istedi. Bugün cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin İmralı’da ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritle yakından bağlantısı olduğunun altını çizen Mehmet, tüm siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine tecridin kalkması için mücadele çağrısında bulundu.   Raporun detayları ise şöyle:   Hak ihlalleri   Raporda, Marmara Bölgesinde yer alan Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Edirne Kadın Kapalı, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Kapalı, Marmara 2 No’lu L Tipi Kapalı, Marmara 3 No’lu L Tipi Kapalı, Marmara 5 No’lu L Tipi Kapalı, Marmara 7 No’lu L Tipi Kapalı, Marmara Kapalı, Bakırköy Kadın Kapalı, Metris R Tipi Kapalı, Maltepe 1 No’lu L Tipi Kapalı, Gebze Kadın Kapalı, Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Kandıra 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Düzce T Tipi Kapalı ve Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda yaşanan ihlallerin 6 aylık bilançosunun dernek üyesi avukatların, cezaevlerinde bulunan tutsaklarla bire bir yaptıkları ziyaretlerde yine avukatlara gönderilen mektuplarla ve tutsakların aileleriyle yaptığı telefon görüşmelerinde ortaya çıktığı belirtildi. Yine raporda yer alan istatistiksel verilerin ise cezaevlerinin resmi siteleri ile basında yer alan bilgilere başvurulduğu da aktarıldı.   Genel ihlaller   Raporda yer alan 18 cezaevinde yaşanan ihlallere göre, tutsakların yaptığı şikayet ve başvurulara infaz koruma memurları ve idare tarafından cevap verilmediği, hücre içerisinde kameraların tutsakları izlediği, hijyen ortamının olmadığı, temel ihtiyaçlar olan başta su ihtiyacı gibi ihtiyaçların karşılanmadığı veya bu ihtiyaçların fahiş fiyatlara satıldığı, kapalı ve açık görüşlerin kısıtlı olduğu, spor ve havalandırma faaliyetlerinin olmadığı, dergi gazete ve kitap gibi iletişim araçlarına izin verilmediği, çıplak arama ve kelepçe dayatıldığı, hastane sevklerinin yapılmadığı, hasta tutsakların sevki sırasında zorluk çıkarıldığı, hakaret ve tehditlere maruz kaldıklarının yanı sıra cezaevi idaresinin tutsaklara keyfi hücre cezaları verdiği belirtildi.   Cezaevinde yaşanan farklı durumlar   Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin birçoğunun benzer olduğu göze çarpsa da ihlallerden bazıları şu şekilde:    “Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Mahpusların yaptığı şikayet ve başvurulara infaz koruma memurları ve idare tarafından cevap verilmediği, mahpuslara ‘bakarız’ denilerek taleplerin geçiştirildiği aktarılmıştır.   * 3 kişilik hücrelerde 6-7 mahpusun kaldığı, bazı mahpusların yerde yatmak zorunda kaldığı ve kişisel eşyalarını koyacak yeterli dolaplarının olmadığı aktarılmıştır.   Edirne Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   *Hücrelerde yapılan aramada mahpusların eşyalarının yere atıldığı aktarılmıştır.   * Hapishanenin yeni açıldığı, bu nedenle hücrelerin çok pis olduğu, inşaat molozları ve örümcek ağları olduğu, astım hastası olan bir mahpusun bu durumdan çok etkilendiği ve hastaneye gitmek zorunda kaldığı aktarılmıştır.   * Hapishanenin yeni açıldığı ve kapalı görüş yerlerinin hazır olmadığı gerekçesiyle kapalı görüşlerin uzun süredir yaptırılmadığı, mahpusların kapalı görüş haklarını kullanamadığı ve sadece ayda bir kere açık görüş yapabildikleri aktarılmıştır.   Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * K. Ö., G. K., H. Ş., F. Ç., B. K., S. A. isimli mahpusların hasta mahpuslar olduğu, sağlık durumlarının haspihane koşullarında tutulmaya elverişli olmadığı, H. Ş. isimli mahpusun zona hastalığını geçirdiği, henüz iyileşmediği ve yaklaşık 3 haftadır yatağa bağımlı hale geldiği aktarılmıştır.   * Hastane sevklerinde bazı doktorların kelepçeli muayene dayattıkları, doktor tarafından muayene sırasında kolu kırık olan bir mahpusun kelepçesinin çıkarılmasının istenmediği, mahpusun ise kelepçeli muayene olmayı kabul etmediği için muayene olamadığı aktarıldı.   * A. O. isimli mahpusun idari gözlem kurulu tarafından ‘sorulan sorulara istenilen cevapları verilmediği’ için infazının 3 ay ertelendiği aktarılmıştır.   Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan sevk olan M. E. isimli mahpusa hapishane girişinde çıplak arama yapıldığı, çıplak aramayı kabul etmeyen mahpusun darp edildiği buna ilişkin olarak ise Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu aktarılmıştır.   * Mahpusların idare ile hiçbir şekilde görüşemedikleri ve görüşme taleplerinin yanıtsız bırakıldığı yine yaşanan hak ihlallerine ilişkin olarak yaptıkları başvuruların tamamında neredeyse idarenin eylemlerinin cezasızlık ile sonuçlandığı aktarılmıştır.   * Marmara 7 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan sevk gelen İ. E. isimli mahpusun ‘patlayıcı madde yapmayı bildiği’ iddiasıyla diğer tutuklularla ayrı tutulduğu aktarılmıştır.   * Açlık grevinde kalan mahpusların dişlerinin çürüdüğü ancak diş tedavilerinim yapılmadığı aktarılmıştır.   Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Yeni tutuklanan bir mahpusun sayım sırasında ayağa kalkmadığı gerekçesiyle infaz koruma memurları tarafından darp edildiği aktarılmıştır.   Marmara 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Kurum müdürünün mahpuslara ‘Ben dağda sizin gibilerle çok savaştım, size de burada nefes aldırmayacağım’ şeklinde tehditlerde bulunduğu, mahpuslara yoğun bir psikolojik şiddet uygulandığı aktarılmıştır.   Marmara 3 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Koğuş havalandırmalarındaki teller nedeniyle gökyüzü ile temasın da sınırlandırıldığı ve temiz hava sirkülasyonunun azaldığı aktarılmıştır.   * Hasta tutukluların hastanedeki bazı doktorların yaklaşımlarının ötekileştirici olduğu aktarılmıştır.   Marmara 5 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * M. K. İsimli mahpusa hastane sevki sırasında memurlarla tartıştığı için hücre cezası verildiği aktarılmıştır.   * Koğuşlarda yapılan tamirat ve tadilat işlerinde mahpuslardan para alındığı aktarılmıştır.   Marmara 7 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Hapishane idaresi tarafından verilen disiplin cezalarının mahpusların koşullu salıverilme tarihlerine veya bu tarihlere yakın tarihlere denk getirilmeye çalışıldığı, yine mahkeme kararlarının uygulanmadığı aktarılmıştır.   * Ayrıca pandemi döneminde verilen temizlik malzemelerinin artık verilmediği, mahpusların kendi imkanları ile bunları karşılamaya çalıştığı aktarılmıştır.   * Koğuş içindeki odalarda bir kişi kalması gerekirken 3 kişi kaldığı, koğuşta toplam 21 kişi olduğu ve koğuşta kapasitenin üstünde mahpusun kaldığı aktarılmıştır.   * Ocak ayında M. G. ve M. S. Y. isimli mahpusların hastane sevki gerekçesiyle koğuşta çıkarılıp daha küçük bir odaya konulduğu ve burada saatlerce bekletildikten sonra ‘araç yok’ , ‘seni unuttuk’ denilerek hastane sevkinin yapılmadığı aktarılmıştır.   * Ocak ayında F. E. isimli mahpusun samimiyet tasdiki beyanında bulunmadığı gerekçesi ile koşullu salı verilmesinin ertelendiği aktarılmıştır.   Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olmamasına rağmen isteği dışında tekli odada tutulan D. S. İsimli mahpusun revir dönüşü infaz koruma memurları tarafından etrafının sarıldığı ve sözlü şiddete maruz kaldığı,  ‘gözümüz üstünde seni buradan sürgün ettireceğiz’ denilerek tehdit edildiği aktarılmıştır.   * S. A., B. K., D. S. isimli mahpusların cezalarının tekli hücrelerde kalmayı gerektirmemesine rağmen idarenin inisiyatifi ile tekli hücrelerde tutulduğu, bu hücrelerin hepsinin birbirinden uzak olduğu ve mahpuslar üzerinde tam izolasyon politikası uygulandığı,  diğer 3 kişilik hücrelerdeki mahpusların ise yan yana hücrelerde kalmalarına  izin verilmediği,  hücrelerin farklı koridorlarda olacak şekilde düzenlendiği, bu konuda mahpusların idare ile olan tüm diyalog çabalarına karşın sonuç alamadıkları aktarılmıştır.   * Mahpusların arkadaş görüşçüsü olarak yazdırmak istedikleri kişilerin çoğunun kabul edilmediği, güvenlik soruşturmasından geçemediklerinin, hakkında soruşturma olan kişilerin arkadaş görüşçüsü olarak kabul edilmediği aktarılmıştır.   * N. K. ve Ç. A. isimli mahpusların müebbet hapis cezalarının 1 yıl önce dolmasına rağmen 3 ve daha fazla hücre cezası almaları nedeniyle koşullu salıverilme hakları olmadığı ve infazlarının yandığının bildirildiği, 1 yıldır tahliye edilmedikleri aktarılmıştır.   Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Mahpusların, diyalog zemini olmadığından çözülemeyen sorunlarına ilişkin gösterdikleri en ufak tepkinin dahi kendilerine disiplin soruşturması ve disiplin cezası olarak geri döndüğü aktarılmıştır.   * Aramalara erkek askerlerin katıldığı, mahpusların buna itiraz ettiği ancak bu şekilde talimat geldiğinin söylendiği aktarılmıştır.   Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * E. A., S. Y., A. Ç. isimli hasta mahpuslar başka bir hücrede tek tutulan A. K. isimli hasta mahpus ile yan yana getirilmeleri taleplerinin gerekçesiz bir şekilde reddedildiğini, mahpusların daha sonra Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaptığı,  bunun sonucunda  S. Y. İsimli hasta mahpusun A. K. İsimli hasta mahpusun yanına getirildiği, S. Y. belden aşağısının felçli olduğu ve A. K. isimli mahpusun ALS hastası olmasına ve hapishanede tek kalamayacaklarına ilişkin raporları olmasına rağmen bu şekilde tutulmaya devam edildiği, E. A. İsimli mahpusun iki elinin ampüte olduğu, A. Ç. İsimli mahpusun ise disleksi hastası olduğu ve denge sorunu yaşadığı, birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıkları aktarılmıştır.   * 2020 yılının Aralık ayında boynundan aşağısı tamamen felç olduğu için Anayasa Mahkemesi’nin tedbir kararı ile infazı ertelenen mahpus Abdullah Turan’ın tahliyesinden sonra cezaevi idaresinin özellikle E. A. ve S. Y. İsimli mahpuslara tavır aldığı, bu nedenle idare tarafından yanlarına kimsenin verilmeyeceğinin söylendiği aktarılmıştır.   * A. K. İsimli ağır hasta mahpusun durumunun oldukça kötüye gittiği,  temmuz ayında kalp krizi geçirdiği ve 45 kiloya kadar düştüğü, buna ilişkin olarak infaz erteleme başvurularının sürüncemede bırakıldığı, daha önce yapılan başvuruların ise reddedildiği aktarılmıştır.   Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Mahpusların hastane sevklerinin yapıldığı zamanlarda keyfi aramalar dayatılarak sevklerin engellenmeye çalışıldığı aktarılmıştır.   Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Savcılık ve İnfaz Hakimlikleri tarafından alınan kararların genelde mahpuslar aleyhine olduğu aktarılmıştır.   * Açık ve kapalı görüş ziyaretlerinin çok erken saatlerde yapılması nedeniyle şehir dışından gelen ailelerin sıkıntı yaşadığı aktarılmıştır.   * Görüntülü telefon görüşmelerinin örgütlü suçlar kapsamında hapishanede bulunan mahpuslara uygulanmadığı aktarılmıştır.   * Mahpuslara hastane randevularının 7-8 aylık veya 1 yıl sonrasına yayıldığı bu sebeple hastane sevklerinin geciktiği bilgisi paylaşıldı.   Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * B. A. İsimli trans kadın mahpusun başka bir hapishaneden isteği dışında getirildiği ve tek başına tutulduğu, diğer kadın mahpuslarla iletişim kurmasına izin verilmediği aktarılmıştır.   * Hücrelerde yapılan aramaların özel ekipler tarafından yapıldığı ve bu ekiplerin provakatif davrandığı aktarılmıştır.   * Hapishanenin alt yapısının uygun olmadığı gerekçesiyle görüntülü konuşma yaptırılmadığı, sadece normal telefon görüşü uygulandığı aktarılmıştır.   Kocaeli 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * 06.02.2023 günü 15 kişiden oluşan memur topluluğun hücreye girdiği, memurların direk H. A.’yı hedef aldıkları, ağzını ve burnunu kapatılarak nefes almasına engel oldukları ve bu şekilde süngerli odaya götürüldüğü, buna karşı ise orada bulunan R. B.’nin slogan atmaya başladığı,  sloganlardan sonra aynı şekilde R. B.’nin de zorla başka bir süngerli odaya götürüldüğü, iki mahpusun da üst alt elbiselerinin çıkarıldığı ve elleri ters şekilde plastik kelepçe ile bağlandığı ve ayak kısımlarının da bağlanarak süngerli odaya atıldıkları, bu sırada T. Ş. isimli infaz koruma memurunun H. A.’yı ‘Sizi öldüreceğiz. Size ne yapacağımızı biliyoruz. Siz öleceksiniz. Bozkurtlular geldi’  şeklinde tehdit ettiği, H. A. ve R. B.’nin yaklaşık 2 saat elleri ayakları bağlı bir şekilde süngerli odada kaldığı, mahpusların konu ile ilgili yazdıkları mektup ve dilekçelerin işleme alınmadığı, mahpusların ayrıca suç duyurusunda bulunduğu aktarılmıştır.   * Hastane randevularının çok uzak tarihlere verildiği, N.B. isimli mahpusun bütün dişlerinin döküldüğü, buna rağmen implant tedavisinin yapılmadığı, mahpusların 2 gün revire çıkarıldığı, 1 gün diş doktorunun muayene ettiği aktarılmıştır.   * Her aramada mahpusların defterlerine, dilekçe örneklerine, kişilere ait dosyaların evraklarına, mahpusların savunmalarına ilişkin materyallere el konulduğu aktarıldı   * Mahpuslara açlık grevi sonrası verilen diyet yemeklerinin vejetaryen yemeği olarak mahpuslara verildiği, bu noktada özel beslenme şekline sahip mahpusların beslenmelerine dikkat edilmediği aktarılmıştır.   * Ziyarete gelen ailelere ziyaret öncesinde ince aramaya varan, çok daha sıkı arama yapıldığı aktarılmıştır.   Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * İ. Y. İsimli mahpusun ocak ayında infaz koruma memurları tarafından fiziksel şiddete maruz bırakıldığı, bu sırada kolunun kırıldığı, daha sonrasında İ.Y. isimli mahpusun isteği dışında başka bir hapishaneye sevk edildiği, aynı dönemde M. E. İsimli mahpusun da fiziksel şiddete maruz bırakıldığı aktarılmıştır. Haziran ayında S. T. isimli mahpusa ise hastane sevki sırasında 3 kez açık ağız araması dayatıldığı aktarılmıştır.   * Mahpuslara hastane sevklerinde ağız içi araması dayatıldığı, kabul etmeyen mahpuslar karşı güç kullanıldığı, bu güç kullanımı sırasında birçok kez mahpuslarda kemik kırılmaları meydana geldiği aktarılmıştır.   * 06.07.2023 tarihinde T. A. İsimli mahpusun koğuşta kan kusmasına rağmen revir personeli tarafından duruma ilişkin infaz koruma memurlarının şahitliğinin arandığı, doktor tarafından mahpusa aynı durumun gerçekleşmesi halinde önce infaz koruma memurlarının görmesi gerektiğinin söylendiği ve mahpusun koğuşa geri gönderildiği, mayıs ayında M. K. İsimli mahpusun burnunun kanadığı, orada da revir doktorunun benzer bir tutumun olduğu, infaz koruma memurlarının şahitliği olmadan hastane sevki yazmadığı aktarılmıştır.   Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu   * Sene başında hapishane müdürünün değişmesiyle hak ihlallerinde artışlar olduğu, infaz koruma memurlarının da davranışlarının değişmeye başladığı aktarılmıştır.   * Koğuş aramalarında ‘daha bunlar iyi günleriniz’ gibi provakatif söz ve davranışlara maruz kaldıkları, usule aykırı olduğu halde arama yapılan hücreden çıkarıldıkları aktarılmıştır.   * İdare ve Gözlem Kurulları iyi hal değerlendirme kararlarının mahpusların görüşmeye çağırılmadan alındığı ve mahpuslar hakkında uyku düzenine uymama, az kitap okumuş olma, elektrik ve su tasarrufu yapmama gibi gerekçelerle iyi halli olmadıkları yönünde kararlar verildiği, mahpusların koşullu salıverilme haklarının bu gerekçelerle engellendiği, bu kararlara karşı infaz hakimliği ve Ağır Ceza mahkemesine yapılan başvurulardan da olumlu sonuç elde edilemediği, infaz hakimliğinin kabul ettiği itirazlara da savcılık tarafından itiraz edildiği, mahpusların lehine olan kararların ağır ceza mahkemesinde kaldırıldığı, bu şekilde şimdiye dek bilinen 15 mahpusun tahliyesi engellenmiş olduğu, 6 mahpusun ise Mayıs ve Haziran aylarında tahliye edildiği aktarılmıştır.   * Hapishane idaresi ile bu ihlallerin giderilmesi ve çözüm bulunmasına yönelik görüşme yapılmaya çalışıldığı, hapishane 1. Müdürünün görüşme taleplerini reddettiği, genel tavrın da taleplerin reddedilmesi şeklinde olduğu aktarılmıştır.   * Hapishanede 20’ye yakını ağır hasta olmak üzere 30’dan fazla hasta mahpus bulunduğu, hapishanede kalmalarının sağlıkları açısından tehlikeli olmasına rağmen tahliye edilmedikleri aktarıldı.”