PKK Lideri’nin avukatlarından çağrı: İşkence suçuna son verilmeli! 2023-08-07 11:45:39   İSTANBUL - Asrın Hukuk Bürosu, müvekkilleri PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüştürülmemelerinin dördüncü yılında, “Yetkilileri bu mutlak iletişimsizlik ve işkence suçuna son vermeye çağırıyor, demokratik kamuoyunu da duyarlı olmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.   İmralı Adası’nda, 24 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın müdafiliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 29 aydır haber alınamadıkları müvekkilleri ile 7 Ağustos 2019 tarihinden bu yana 4 yıldır görüştürülmemelerine ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.   4 yıldır avukatlarıyla görüştürülmüyor!   29 aydır hiçbir haber alınamayan Abdullah Öcalan’ın son 12 yıl içinde yalnızca 5 avukat görüşü gerçekleştirdiğinin belirtildiği açıklamada, son avukat görüşünün 7 Ağustos 2019 tarihinde yapıldığına yer verildi. 4 yıldır avukat görüşü yaptırılmadığının ifade edildiği açıklamada, “25 Mart 2021 tarihinde kardeşi ile yaptığı telefon görüşmesinin bilinmeyen bir nedenle aniden kesilmesinden bu yana da kendisinden herhangi bir haber alınamamıştır. O günden bu yana yaptığımız yargısal, idari ve diğer tüm girişimler devlet eliyle sonuçsuz bırakılmıştır. Devlet ve ilgili kurumları, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’nin başvurumuz üzerine aldığı ve 6 Eylül 2022 ile 19 Ocak 2023 tarihlerinde hükümete ilettiği ve tarafımızca defalarca başvuru konusu yapılan ‘Hiçbir sınırlamaya maruz kalmadan derhal avukatları ile görüştürülmelidir’ şeklindeki tedbir kararlarına da uymamıştır. Sayın Öcalan, Avrupa ve Türkiye ‘hukuk’ tarihinin bugüne kadar şahit olmadığı bir işkence sisteminde tutulmaktadır” denildi.   Tecridin meşru dayanağı yok!   İmralı Adası’nda tutulan diğer tutsaklar Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar’dan da 29 aydır hiçbir haber alınamadığının vurgulandığı açıklamada, uygulanan tecridin meşru bir dayanağının olmadığının altı çizildi. Açıklamada, “Mevcut yaklaşımın devletin Kürt meselesindeki inkar anlayışından kaynaklandığı açıktır. Devlet tarafından seçim sonrasında, Kosova’dan Ukrayna’ya, Ermenistan-Azerbaycan meselesinden Sudan’a kadar dünyanın dört bir tarafında yaşanan gerilim, çatışma ve savaşlara yönelik diyalog ve uzlaşı yöntemleri ile kalıcı ateşkes ve barış çağrıları/girişimleri yapılıyorken Kürt meselesinde tam tersi bir politika izlenmektedir. İşte devletin bu açık ayrımcılığı ve çelişkisi, çözümsüzlüğün ve yaşanan bütün krizlerin asıl nedenidir. Yalnız devletin bu çıplak gerçekliğinin görülmeden, duyulmadan ve buna karşı konuşulmadan değişiminin de mümkün olmadığı duyarlı kamuoyunca bilinmelidir” cümleleri kullanıldı.   ‘Sayın Öcalan’ın çözüm yöntemlerinin devreye girmesi gerekiyor’   PKK Lideri’nin çözümün adresi olduğuna işaret edilen açıklamanın devamında, şunlar kaydedildi: “Tam 4 yıl önce bugün Sn. Öcalan ile yapılan son görüşmede, kendisinin 1993 yılından bu yana demokratik çözüm çabalarını hep boşa çıkaran anlayış ve odaklara karşı barış çizgisinde direndiğini, çözümsüzlük politikalarına gelmediğini, Özal’ın 'savaşla çözüm olmaz' sözünün halen geçerliliğini koruduğunu, Kürt meselesinde demokratik çözümün mümkün olduğunu, bir haftada çatışma durumunu ortadan kaldırabileceğini, kendisine güvendiğini ancak devlet aklının da buna uygun davranması gerektiğini ifade etmişti. O gün eğer Sayın Öcalan’ın uzattığı demokratik çözüm eli havada kalmasaydı, bugüne kadar yaşanan siyasal gerilimler, toplumsal yarılmalar ve ekonomik bunalım yaşanmazdı. Sayın Öcalan’ın önerdiği, devletin dışarıda istediği ama içeride uygulamadığı çözüm yöntemlerinin, mevcut politikalarla daha fazla tarihsel onarılmaz yaralara yol açmadan devreye girmesi gerekmektedir.”   İşkence suçuna son verilme çağrısı   Abdullah Öcalan ile diğer tutsaklardan haber alma beklentisi içinde olduklarını paylaşan Asrın Hukuk Bürosu, “Haber alamama halinin her türlü riski taşıdığının karine olarak kabul edildiği gerçeği karşısında yetkilileri bu mutlak iletişimsizlik ve işkence suçuna son vermeye çağırıyor, demokratik kamuoyunu da duyarlı olmaya davet ediyoruz” çağrısı yaptı.