Kadriye Doğan: Kobanê'den intikam alınıyor! 2023-08-06 09:07:37     DERSIM - 21’nci Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin başladığı Dersim’de inançlara yönelik saldırıları değerlendiren DAD Eşbaşkanı Kadriye Doğan, dinciliğin her alana yayıldığına işaret ederek, “DAİŞ zihniyetinin orada filizlenmesine engel oldukları için bugün Kobanê’den intikam alınıyor. Ve intikama da Diyanet İşleri’nin dahil olması sıradan bir duruş değil. Toplumun buna hassasiyet göstermesi lazım” dedi.   Dersim Seyit Roza Meydanı’nda 3 Ağustos’ta start 21’inci Munzur Kültür ve Doğa Festivali bu gün sona eriyor.  Tunceli Valiliği, Grup Yorum ve Grup İsyan Ateşi’nin sahne almasını ve 15  gün boyunca kette festival dışındaki eylem ve etkinlikleri yasaklasa da  festivalde “Yasaklara karşı buradayız” mesajları verildi.    Aleviler başta olmak üzere inançlara yönelik saldırıların arttığı, festivallerin yasaklandığı ve İslami militarizmin ülkeyi sarmaladığı bir atmosferde Munzur Festivali’nin gerçekleşmesini Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Kadriye Doğan değerlendirdi.   ‘Alevi toplumsallığı mevcut durumun farkında’   Munzur Festivali’nin Aleviler için oldukça önemli olduğuna işaret eden Kadriye, Dersim’i “Rêya Haq” (Hak Yolu) coğrafyası olarak tanımladı. Festivallerin gerçekleşmesi ve gerçekleşiyor olmasının bölgenin inancını yaşatmadaki ısrarı gösterdiğine dikkat çeken Kadriye, “Alevi inancına yönelik yüzyıllardır var olan bir baskı söz konusu ve Cumhuriyet tarihinden bu yana da devam etmektedir. Her şeye rağmen, bu kadar baskı ve katliama rağmen inancımızın özü öyle bir hakikattir ki bir şekilde kendini var ediyor. Aleviler kendi inançlarını yaşatma noktasında inatçılar ve onlara yapılmak istenen asimilasyon politikalarına karşı duruyorlar. AKP-MHP iktidarı asimilasyon politikalarında da yöntem değiştirdi. Onlar ne kadar farklı yöntemlere yönelirse yönelsin Aleviler, onların ne yapmak istediklerini deneyimleriyle çözüyorlar ve bunun önlemlerini alıyorlar.  Alevi toplumsallığı, örgütlülüğü mevcut durumun farkında. Bu mücadele devam edecek” şeklinde konuştu.      ‘Bu bizim için ciddi bir Kerbela’dır’   Türkiye’nin Cumhuriyet’in kuruluş yıllarının aksine Alevilere yönelik fiziki katliamdan vazgeçmiş gibi görünse de çeşitli asimilasyon politikalarını sürdürmeye devam ettiğini ifade eden Kadriye, içinde bulundukları süreçte yoğun bir iç asimilasyona maruz kaldıklarını dile getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir başkanlıkla Cemevleri ve Alevi toplumsallığına içerden bir müdahaleyle asimilasyonun gerçekleştirilmek istendiğine işaret eden Kadriye, “Kurumun başında ‘Alevi’ olmasına ve yazılmasına rağmen bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Zoraki bir Alevi kurumu kurulmaya çalışılıyor. Devletin burada verdiği maaşı rüşvet gibi görüyorum. O nedenle rüşvet yöntemleriyle bizi içerden asimile etmeye çalışıyorlar. Alevi köylerine cami yaparak, eğitimde ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum) gibi projelerle, karma eğitimi engelleyerek, okullara imamları psikolojik danışman olarak atayarak bu politikaları sürdürüyor. Bütün bir toplumu şeriat çemberine alan bir süreçten geçiyoruz. Türkiye’nin bütün demokratik kurumlarına yönelik ciddi saldırılar söz konusu. Bugün bizimle birlikte tüm toplumu saran, demokrasinin tüm ilkelerinin rafa kaldırıldığı bir Afganistan modeli tehlikesini yaşıyoruz. Bu anlamda ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bu bizim için ciddi bir Kerbela’dır” sözlerine yer verdi.       ‘Tehlikenin farkındalığını yaratmak zorundayız’   Tehlikenin en çok kadınları etkilediğine dikkat çeken Kadriye, şu ifadeleri kullandı: “Nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu görmemiz ve bunu anlatmamız gerekiyor. Tehlikenin farkındalığını yaratmak zorundayız. Toplumla temas edip bu tehlikeyi anlatmamız gerekiyor. Bu anlamda Dersim Festivali bize iyi bir fırsat da yaratmış oldu. İnsanlarla bir araya gelerek tehlikeyi anlatmaya çalıştık. Hassasiyetlerimizi dile getirdik. Erkek egemenlikli devlet yapıları kendini ve sistemini korumak için insan üretme faaliyeti yürütüyorlar. 20 yıllık şeriat hukukunun sürdüğü, cemaatlerin olduğu yerde eğitimler sonuç verdi. Bu kadar yolsuzluk ve rüşvetin olduğu bir yerde ve savaşı bile görmeme noktasına gelerek tercih yapıyor. Din üzerinden toplumu uyutmak erkek egemen sistemin binlerce yıldır uyguladığı bir sistemdir. Ve AKP-MHP iktidarı da bunu başarıyla yapıyor.”   ‘Kobanê intikamına Diyanet dahil ediliyor’   Dincileşen sistemin her alana müdahale ettiğini kaydeden Kadriye, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kobanê Davası’na katılım talebini değerlendirerek, “Ülkede yaygınlaşan bu politikayla artık mahkemelere bile müdahale edecek noktaya geldiler. Kobanê Davası’nın özü, Kobanê’de DAİŞ’e karşı verilen mücadeleydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Kobanê düştü düşecek’ diyordu. Bugün ise onun revanşını alır gibi, o düştü düşecek dediği şeyi almaya çalışıyor. DAİŞ zihniyetinin orada filizlenmesine engel oldukları için bugün Kobanê’den intikam alınıyor. Ve intikama da Diyanet İşleri’nin dahil olması sıradan bir duruş değil. Bunu görmek lazım. Toplumun buna hassasiyet göstermesi lazım. Yarın öbür gün tüm davalarda, boşanma davalarında bile Diyanet fetva verecek ve bu doğrultuda karar verilecek. Diyanet çok tehlikeli sulara götürüyor. Tehlike çok büyük ve bunu görmemiz lazım. Karanlık bir dönemi idrak etmek zorundayız. Demokrasi ve onurlu bir yaşamın tüm toplum tarafından benimsenip bu anlamda çok acil toplumun refleks göstermesi gerekiyor” dedi.