İHD infazı yakılan tutsaklar için nöbet tuttu 2023-08-04 14:40:48     ANKARA - Bu ay “Barış Nöbeti'ni" cezaevlerinde İdare ve Gözlem Kurulları tarafından infazları yakılan tutsaklar için yapan İHD, kurulların derhal iptal edilmesi ve tutsakların tahliye edilmesi çağrısında bulundu.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirdikleri “Barış Nöbeti’ni” bugün İdare ve Gözlem Kurulu tarafından tahliyesi engellenen tutsaklar için tuttu. Nöbet öncesi açıklama yapıldı. Açıklamada, “Hukuksuz ve keyfi infaz yakmalara son verilsin” pankartı açıldı. Açıklamayı kitle adına, İHD MYK ve Merkez Hapishaneler Komisyonu üyesi Nuray Çevirmen okudu.   3 yıl önce açılan dava hala sonuçlanmadı   31349 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik” gereği oluşturulan kurullarla 6 aylık periyotlarda tutsakların iyi halli olup olmadığını değerlendirildiğini, bu kurulların Anayasa e Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğunu söyleyen Nuray, “İHD Genel Merkezi olarak, 12 Aralık 2020 tarihinde Danıştay'a ‘Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik’ hakkında yürütmenin durdurulması talebiyle dava açıldı ancak bu dava halen sonuçlanmamıştır. Derneğimize gözlem kurulu kararlarıyla tahliyeleri engellenen mahpuslar ve aileleri tarafından çok yoğun başvurular yapılmaktadır. Tahliye edilmeyen mahpusların arasında durumu ağır olan hasta mahpuslar da bulunuyor” dedi.    ‘Mahkeme gibi hareket eden kurullar hukuki değildir’   Derneklerinin tespit ettiği kadarıyla, en az 269 tutsağın tahliyesinin engellendiğini, çoğu tutsağın tahliyesinin de birden fazla kez 6’şar ay ve 3’er aylık periyotlarla engellenmeye devam ettiğini belirten Nuray, “Bu yönetmelik doğrultusunda kurulan kurullar, kendilerini mahkeme yerine koyarak mahpuslar hakkında iyi halli olup olmadıklarına dair değerlendirmede bulunarak, koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarından yararlanıp yararlanmayacaklarına karar veriyorlar. İçlerinde yalnızca cezaevi savcısı dışında hukukçu kimsenin olmadığı, mahpusların tahliye edilip edilmeyeceğine karar veren ve paralel bir mahkeme gibi hareket eden bu kurullar hukuki değildir. Çoğu mahpus hakkında tahliye tarihlerine kadar iyi halli iken tahliye tarihinden hemen önce yapılan değerlendirmede ‘iyi halli değildir’ şeklinde karar veriliyor. Ayrıca İdare ve Gözlem Kurulu’nun mahpuslarla ilgili değerlendirmelerde, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce aldıkları disiplin cezalarını da gerekçe göstererek iyi olmadıklarına karar vermesi ‘geçmişe yürüme yasağı’ ilkesine aykırıdır” diye belirtti.   Soyut sübjektif yorumlar   Gözlem kurullarının mahpusların iyi halli olup olmadığına karar verirken, soyut ve sübjektif yorumlarda bulunduğuna dikkat çeken Nuray, kurulların siyasi tutsaklar için pişman olduklarına dair beyanlar istediğini vurguladı. Nuray, “Bu kararlardan kaynaklı olarak yüzlerce politik mahpus denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarından mahrum bırakılmaktadır. Örneğin bir mahpusa kurulda kendisine yöneltilen politik bir soruya cevap vermediği için iyi halli olmadığına karar verilmiştir. Yine bir mahpus için ‘hükümlünün genel ve kısmi aramalarda sayımlarda idare ve kurum personelinin çalışmalarına zorluk çıkarmamış olsa da kolaylaştırmaya yönelik gayreti de olmamıştır’ denilerek tahliyesi engellenmiştir. Elektrik ve suyu tasarruflu kullanıp kullanmamak, kütüphaneden kitap almamak, psikoloğa çıkmamak gibi asılsız ve soyut gerekçeler öne sürülüyor. Bu gerekçelerle bir kişiye dışarıda ceza verilmesi imkansızken mahpuslar için cezalandırma gerekçesi yapılıyor. Asıl olarak siyasi mahpuslar açısından bu kurullar mahpuslara pişmanlık dayatmaktadır ve mahpuslar kendisini mahkeme yerine koyan kurullar tarafından tekrar tekrar cezalandırılmaktadır” sözlerini kullandı.   ‘İGK’ler iptal edilsin’   Nuray son olarak şunları söyledi: “Ayrıca mahpusların neredeyse tüm haklarının kullanımına bu kurullar karar veriyor ve genel olarak hakların engellendiğini söylemek abartı olmayacaktır. Mahpusların tahliyelerinin engellenmesi, umut hakkını ortadan kaldırmakta ve hem mahpusları hem de ailelerini olumsuz etkilemektedir. İnsan Hakları Derneği olarak mahpusların özgürlüğünü engelleyen İdare ve Gözlem Kurulları’nın iptal edilmesini, tahliye tarihleri gelenlerin bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz.”