751’inci kez kayıpların akıbetini sordular 2023-07-01 13:51:35   AMED - Kayıp yakınları ve İHD, eylemlerinin 751’inci haftasında 2 Temmuz 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen Doktor Recai Aydın’ın akıbetini sordu.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 751’inci haftasında Amed'in Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Eyleme İHD Amed Şube Yöneticileri, kayıp yakınları ve Diyarbakır Tabip Odası katıldı. Kayıp yakınları ve eyleme katılanlar faili meçhul cinayetlerinde katledilenlerin fotoğrafını taşıdı.   Bu hafta, Amed’de 2 Temmuz 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen Doktor Recai Aydın’ın akıbeti soruldu.   ‘Mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz’   Eylemde konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, “Doktor Recai Aydın şahsında emek, demokrasi ve barış mücadelesini sürdürürken öldürülen arkadaşlarımızı saygı ile anıyorum. Her hafta burada adalet talebimizi dile getiriyoruz. Ne yazık ki bu talep karşılanmış değil. Tamamlayamadığımız bir yas sürecimiz var. Biz kayıplarımızın bırakın mezar taşını, kemiklerini bulamıyoruz. Bir kayıp yakını annemiz şöyle demişti, ‘her cumartesi buraya, mezarlık ziyaretine gidiyormuşuz gibi geliyoruz.’ Aslında çok temel bir talebimiz var. Bir mezar taşımız olsun ve yas sürecimiz tamamlansın istiyoruz. Bu talep kuşaklar arası aktarılmış bir travmaya dönüşmüş durumda maalesef. Mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz” dedi.   ‘Bir daha haber alınamaz’   Ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz de Recai Aydın’ın kayıp hikâyesini paylaştı. Fırat, “Recai Aydın, Diyarbakır'ın Çınar ilçesi sağlık ocağında hekim olarak çalışıyordu. 2 Temmuz 1994 tarihinde Diyarbakır'daki evinden iş yerine gitmek için kendi arabasıyla yola çıkar. Daha sonra aynı gün Recai Aydın’ın arabası iş güzergâhı olmayan Silvan yolunda, kapıları açık halde bulunur. Ailesi Diyarbakır cumhuriyet başsavcılığına ve diğer tüm resmi kurumlara başvuruda bulunarak, Recai Aydın’ın akıbeti hakkında bilgi almaya çalışır. Ancak tüm girişimler sonuçsuz kalır. O tarihten bugüne Recai Aydın’dan hiçbir şekilde bir daha haber alınamaz” şeklinde belirtti.   ‘JİTEM infaz etti’ itirafı   Fırat, hikâyenin devamında şu ifadelere yer verdi: “17 Ağustos 1994 tarihinde Uluslararası Af Örgütü’nün çağrısıyla dünyanın pek çok yerinde dönemin Başbakanı Tansu Çiller’e ve Adalet Bakanı Mehmet Moğoltay’a ‘Dr Recai Aydın’a ne oldu’ sorusunu soran mektuplar gönderildi. Ancak tüm çabalar sonuçsuz kalır. 2005 yılında JİTEM tetikçisi Abdulkadir Aygan’ın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı olarak ilettiği ifadesinde, ‘Recai Aydın'ın JİTEM tarafından infaz edilen kişiler arasında olduğu’ itirafında bulunur. Bizler insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak; kayıplarımızın akıbetinin ortaya çıkarılması ve failleri bulunup yargılanması talebiyle 31 Ocak 2009 tarihinden bu yana her hafta ve kesintisiz bir şekilde sürdürmüş olduğumuz adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. 29 yıldır akıbeti ortaya çıkarılmayan Recai Aydın için adalet istiyoruz.”    Oturma eylemi   Eylem, yapılan konuşma ve paylaşılan hikayenin ardından gözaltında “faili meçhul” siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemine sona erdi.