Eğitim Sen: Milyonlarca öğrenci anadilde eğitim alamadı 2023-06-16 16:00:15       AMED - Eğitim Sen Amed 1 Nolu Şubesi’nin açıkladığı 2022-2023 Yılı Eğitim-Öğretim Raporu’na göre, milyonlarca öğrenci anadilde eğitim hakkından yararlandırılmadı.   Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed 1 Nolu Şubesi, 2022-2023 Yılı Eğitim-Öğretim Raporu’nu sendika binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Toplantıda açıklamayı yapan Eğitim Sen 2 Nolu Şube Sekreteri Volkan Tuncer, salgın nedeniyle geçilen uzaktan eğitimin, eğitimde eşitsizliğe yol açtığını belirterek, salgından bugüne süregelen sosyalleşememe, kendini doğru ve yeterince ifade edememe, dijital iletişim araçlarına bağımlılık ve şiddete başvurma gibi davranış bozukluklarının bu yıl artarak devam ettiğini aktardı.   Milyonlarca çocuk anadilde eğitim alamadı   Raporda eğitim-öğretim müfredatının iktidarın amaçları doğrultusunda çeşitli vakıf ve derneklere göre hazırlandığını belirtilirken, ücretli öğretmenlik, derslik sayısının azlığı, kalabalık sınıflar, sağlıklı olmayan bina ve derslikler gibi eğitim sorunlarının bu yılda süren sorunlar olduğunun altı çizildi. Anadilde eğitim hakkına vurgu yapılan raporda, “Bu eğitim-öğretim yılı da milyonlarca çocuğun kendi anadili olmayan bir dille eğitim-öğretime başlandığı bir yıl olmuştur. Anadilinde eğitimden yoksun olarak eğitim-öğretime başlayan öğrencilerimiz kendilerini sınıf ortamına yabancı hissetmiş ve gittikleri okula ise aidiyet problemleri yaşamışlardır” denildi.   Öğretmenlere yönelik hak ihlalleri   Eğitim emekçilerinin sorunlarına yer verilen raporda, köy ve ilçelerde çalışan öğretmenlere bu durumun servis ve kira maliyetleri getirdiği aktarılırken, eğitimcilerin sorunlarını çözme amacıyla çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun sorunları çözmediği vurgulandı. Raporda, “Kentimizde son birkaç yılda eğitim emekçileri öğrencilerinin gözleri önünde defalarca veli şiddetine maruz kalmıştır. Cezasızlık politikaları saldırganları durdurmamış aksine cesaretlendirmiştir. Kimi okul müdürlerinin mobbinge varan uygulamaları da eğitim emekçilerinin kendi meslektaşlarından gördüğü bir şiddete dönüşmüştür. Siyasal iktidara yakın sendika üyeliğinin en önemli ölçüt olduğu bu süreçte liyakatsiz kişilerin kurum yöneticisi olmaları işyerlerimizde karar alma süreçlerinde demokratik yöntemin terk edildiği, çalışma barışımızın zayıfladığını bir kez daha dile getiriyoruz” ifadeleri kullanıldı.   ‘Liyakatsiz yöneticilerin kriz yönetememe gerçeği’   Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin öğrencileri de etkilediği belirtilen raporda, devamla şunlara dikkat çekildi: “Bu yıl 8’inci sınıfta olup LGS’ye girmiş olan öğrencilerimize 1’inci dönem konularının sorulacağı söylenerek kolaylık sağlandığı algısı yaratılmıştır. Ancak kalacak yeri olmayan yüz binlerce deprem mağduru öğrenci eşit şartlarda olmayan bir yarışa girmiştir. Yine kentimizde YKS’ye girecek 190 bin adaydan 40 bininin il dışına gönderilecek olması öğrencilerimizin sınav başarısı üzerinde olumsuz etki yaratacaktır. ÖSYM, binlerce adayın il dışına gönderilme gerekçesini aday sayısının fazlalığı olarak belirtmiş; burada da liyakatsiz yöneticilerin krizi yönetememe gerçeği ortaya çıkmıştır.”   Raporun sonunda, “okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde anadilinde, kamusal, parasız, bilimsel, laik ve demokratik eğitim hakkı için mücadeleye devam edileceği” vurgulandı.