‘Cezaevi idare kurulları savunma makamı olmayan mahkemeler’ 2023-06-03 09:01:22       Melîke Aydin   İZMİR - Hakkında verilen 7 yıllık cezayı, dosyası Yargıtay’da olmasına rağmen cezaevinde tamamladıktan sonra tahliye edilen Sevda Turgal, cezaevi idare kurullarının, tutsakların tahliyelerini engellemek için süreyi uzatmak adına bahaneler ürettiğini söyledi. Cezaevlerinde tecridin ağırlaştırıldığını vurgulayan Sevda, tutsakların unutulmaması için çağrıda bulundu.    Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sevda Turgal, 7 yılın ardından cezası, Cezaevi Kurul Kararları ile ertelemelerin ardından denetimli serbestlik sürelerini de cezaevinde tamamlatılarak tahliye edildi. Davası henüz karara bağlanmamış olmasına rağmen tüm cezayı cezaevinde tutularak tamamlayan  Sevda tahliyesinin ardından, cezaevinde yaşanan ihlallere dikkat çekerken, tutsakların yalnız bırakılmamasını istedi.    Erzirom’da Atatürk Üniversitesi öğrencisiyken, bir kadına yönelik alıkoyma ve taciz davasında fail erkeğin kendini aklamak amacıyla aleyhine ifade verenler için “örgüt üyesi” diyerek şikayetçi olduğu isimler arasında adı geçmemesine rağmen adının eklenmesiyle beraber Sevda hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla dava açıldı. Dava sonucunda ceza alan Sevda, tutuklandıktan sonra, avukatının istinaf süresini kaçırmasından dolayı dava bir üst mahkeme olan Yargıtay’a taşındı. Bu süre boyunca delilleri çoktan toplanmış olan dava hala devam ederken, Sevda, hakkında verilen cezayı cezaevinde tamamladı. Bunların yanı sıra Sevda, Kürtçe şarkı söylediği için yargılandığı başka bir davada aldığı 10 ay cezanın şu anda Yargıtay’da, ayrıca Roboski Katliamı’nın birinci yıldönümünde izinli bir gösteride basın metni okuduğu için de yargılanıyor.     ‘Kurul savunma makamı olmayan mahkeme gibi’   2020 yılının Ocak ayında çıkarılan infaz yasası ile tutsakların tahliyeleri için cezaevi tarafından belirlenen kişilerce oluşturulan Cezaevi İdare Kurulu’na dikkat çeken Sevda, “Örneğin ‘çok su kullanıyorsun’, ‘az kitap okumuşsun’, ‘topluma hazır değilsin’ diyerek kurula çıkardılar. Müdür, savcı, teknisyen, musluğu tamir eden kişinin dahi topluma hazır olup olmadığımız hakkında söz hakkının olduğu bir kuruldan bahsediyorum. Psikolog var, sosyolog var. İlk çıktığında ne olduğunu bilmediğimiz için birkaç arkadaşımız kurula çıktı. Bir mahkeme gibi ancak bir savunma makamı yok. Mahkemelerde bir savunma makamı olur ama burada tamamen iddia makamı var. Adeta görücüye çıkıyorsunuz. Güya topluma hazırlama gibi ama hangi topluma? Kim neye hazır? Tartışmalı bir konu” diye belirtti.   ‘Kurulda pişmanlık dayatılıyor’   Kurula ilk çıkanların tahliyesinin ertelendiğini söyleyen Sevda, kendisinin de bunlardan biri olduğunu dile getirerek, ertelemenin sonunda yeniden kurula çıkarıldığını aktardı. Tahliyesi tamamlanan tutsakların da bu şekilde kurula çıkarılmaya başlandığını ifade eden Sevda, “Bu, can sıkmaya başladı. Bu kadar süre zaten haksız bir şekilde içerde yatmanın üzerine ceza bitmiş, ama ‘pişman mısın?’, ‘PKK terör örgütü müdür?’, ‘suç işleyecek misin?’ gibi sorularla insanların hayatları hakkında karar alan bir mekanizmaya dönüştü. Kurula çıkmamaya başladık. Ben o stresi yaşam istemedim. Neyin pişmanlığı, kaldı ki zaten cezamız bitti. 8 ay uzatma aldım. Daha çok ‘bağımsızlara neden gitmiyorsunuz?’ gibi sorular soruluyor” sözleriyle tutsakların cezaevi kurullarında yaşadığı sorunlara değindi.    ‘Kurula çıkmayı reddetti’   Tahliye edilmeden önce kendisiyle bir psikoloğun görüştüğünü, dışarıda ne yapacağını, aile ile kalıp kalmayacağına dair sorular yönelttiğini aktaran Sevda, “İçeride 30 yıl kalan insanlar var. Ben 7 yıl kaldım, ama benim hayatımda uzun bir süre. 7 yılda her şey değişti. Küçücük yeğenlerim büyüdü. Ne yapacağımı kestiremiyorum, bu, beş dakikalık sürede belirleyebileceğim bir şey değil. Psikologla görüşmelerimiz bu minvaldeydi. Israrla kurula çıkmam söylendi ama çıkmadım. Orada da ifade ettim, bu savunma makamı olmayan bir mahkeme. O nedenle çıkmayı uygun görmedim. 8 ay fazladan yattım” dedi.    ‘Pandemide ağırlaştırılan tecrit devam ediyor’   Sevda, 6 Ekim 2021’de tüm cezaevlerine yapılan operasyonda kaldıkları koğuştan gardiyan ve robokop giyimli jandarmalar tarafından çıkarılarak ayrı koğuşlarda kalmaya zorlandıklarını hatırlattı. Yapılan görüşmeler sonrasında sayısı 50’ye yakın olan tüm tutsakların tek koğuşta kalmaya başladığını paylaşan Sevda, sağlık koşullarının da zorlaması nedeniyle aralarında bir FETÖ koğuşunun da bulunduğu iki koğuşa yerleştirildiklerini dile getirdi. Sevda, sözlerine şunları ekledi: “Bir süre voleybol turnuvasına çıktım. Bu yıl başladı. Ayrıldığımız arkadaşları ancak o zaman görebildik. Benim kaldığım son koğuş 14 kişi. Yeni gelenleri vermediler. Onlar ayrı bir koğuş. Onlarla görüşme ihtimalimiz yok. Pandemi bir tecrit ortamı yarattı, ama sonrasında da tecrit devam etti.”    ‘Kitap göndermenin önüne engeller konuyor’   Kitapların sayı ile verildiğini, dışarıdan gelen kitapların ise belli tarihler arasında cezaevine ulaşırsa teslim edildiğini kaydeden Sevda, “Mesela, bana kitap göndermek istiyorsunuz. 2 ay beklemek zorundasınız. Örneğin Ocak ayının ilk haftası kargoya verilecek, ay ortasında gelen kitapları kabul etmiyorlar. Basın yayınla ilgili değişiklikler var. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) listesinde olan kitapları vermiyorlar. Arkadaşın kendi yazdığı kitap dışarıda satışı olmasına rağmen gelmiyor” diye belirtti.    ‘Dışardan gelen dergiler alınmıyor’   Süreli yayınların da ancak cezaevi kampüsünden temin edilebildiğini ifade eden Sevda, “Bir dönem çok sıkıntı çektik. Bir müddet gazete alamadık. Dergileri dışarıdan da almıyorlar. İçerde her dergi yok. Basit bir edebiyat bilim dergisi yok. İdeolojik yayınları vermiyorlar almak istesek bile. Kitaplar çok sıkıntılıydı. Özellikle kargo ile geliyor. Bu uygulamayı aileler bilmediği için sıkıntı yaşanıyor. Gelen kitaplar zamanında gelmediyse verilmiyor, depoya kaldırılıyor. Almak istiyorsanız tekrar aileye gönderiyoruz. Bu, çok zorluyor. Ona rağmen mevcut kitaplarla isteyen çalışıyor, okuyor. Üç kere üst üste aileler kargo parası veriyor. Nedenini anlamakta güçlük çekiyorum. Bize ‘bizim için iş gücü olarak daha kolay oluyor’ diyorlar ama bunun böyle olmadığı biliniyor” dedi.   ‘Uzun süre cezaevinde olanlar için kurul sorun olacak’   Cezaevlerinde tecridin yoğun bir şekilde uygulandığını, uzun süre cezaevinde olan tutsakların ciddi sağlık problemleri olduğunu belirten Sevda, “Başka hastalıkların da çıkma riski var. Tahliyesi yaklaşan uzun süre cezaevinde kalan arkadaşlar için kurul sorunu yeni başlıyor. Onlara nasıl uygulayacaklar? Temmuz’da bir arkadaşımız var onu göreceğiz. Belirsizlik yaratmaları zorluyor. Bir daha uzatma verebilir de vermeyebilir de” diye ekledi.    Sevda son olarak tutsakların durumuna ilişkin ailelerin ve halkın duyarlılığı olsa da, yalnız bırakılmaması çağrısında bulundu.