Kayıplar Haftası eyleminden çağrı 2023-05-20 14:43:51     İZMİR - Kayıplar Haftası dolayısıyla İHD İzmir Şubesi'nin düzenlediği eylemde, hala akıbeti belli olmayan 800 yurttaş hatırlatılırken, inkâr, cezasızlık ve zaman aşımı politikalarına son verilmesi çağrısında bulunuldu.   İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi 17-31 Mayıs Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Haftası dolayısıyla Eski Sümerbank önünde basın açıklaması ve oturma eylemi düzenledi. Açıklamanın ardından Konak Pier’den denize karanfil bırakıldı. Burada yapılan açıklamayı İHD İzmir Yönetiminden Caner Canlı okudu. Açıklamaya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü ve İzmir Milletvekili İbrahim Akın da katıldı.   Kaybetme bir devlet politikası olarak muhalefete uygulanıyor   Bir devlet politikası olarak uygulanan gözaltında kaybetmenin toplumsal muhalefete yönelik sistematik saldırı yöntemlerinden biri olduğunu söyleyen Caner,  “Bu kirli yöntemi uygulayan devletler, sisteme karşı aktif mücadele içinde olan insanları gözaltına alıp kaybederek, toplumda kaygı, belirsizlik ve korku yaratmakta ve böylece toplumsal muhalefet susturulmaya çalışılmaktadır. Örgütlü işçiler, sendikacılar, gazeteciler, aydınlar, yazarlar, hukukçular, kısacası toplumun her kesiminden insanlar bu saldırının hedefi olabilmektedir. Gözaltına alınan kişiler genellikle işkence ile katledilmekte ve gizli bir yere gömülerek, cesetleri ortadan kaldırılmaktadır” dedi.   ‘Cumartesi Anneleri'nin direnişi yol göstericidir’   Kaybetmenin Türkiye’den Sri Lanka’ya, Pakistan’dan Irak’a, Suriye'den Mısır’a kadar dünyanın çeşitli bölge ve ülkelerinde hala uygulandığını kaydeden Caner, “İnsan hakları örgütlerinin, kayıp yakınlarının, demokrasi güçlerinin ortak mücadele ile devletlerin bu saldırısına karşı toplumsal muhalefeti geliştirdiği ve devletin bu politikasını teşhir ettiği ülkelerde bu saldırı, önemli oranda geri püskürtülmüştür. Arjantin’de Plaza de Mayo Anneleri'nin uzun yıllara yayılan mücadelesi ve Türkiye’de Cumartesi Anneleri'nin kararlı mücadelesi bu konuda yol göstericidir” şeklinde konuştu.   ‘Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayında mücadele deneyimleri paylaşıldı’   Cumartesi Anneleri'nin ilk kez 27 Mayıs 1995’de İstanbul’da Galatasaray Meydanı’nda oturmaya başladıklarında, gözaltına alınıp katledilen Hasan Ocak’ın Kimsesizler Mezarlığı'nda 10 gün önce bulunduğunu ifade eden Caner, “Yürütülen Hasan Ocak kampanyasından hareketle kayıplara karşı mücadelenin uluslararası düzeyde ele alınması amacıyla, bir yıl sonra İstanbul’da gözaltında kayıplara karşı uluslararası bir kurultay toplandı. 17-19 Mayıs 1996 tarihleri arasında tüm baskılara, göz altılara rağmen toplanan Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı, Arjantinli Plaza De Mayo Anneleriyle Cumartesi Annelerini ve dünyanın birçok yerinden kayıp ailelerini bir araya getirdi, acılar kadar mücadele deneyleri de paylaşıldı” sözlerini kullandı.    ‘Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Haftası ilan edildi’   Bu kurultayda Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Komite’nin kurulmasına ve Hasan Ocak’ın katledilmiş bedeninin bulunduğu tarih olan 17 Mayıs ve 31 Mayıs tarihlerini “Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Haftası” ilan edildiğini hatırlatan Caner, “Sonraki yıllarda 1997'de Kolombiya’da, 1999'da Filipinler'de 2002'de Almanya’da, 2006'da Diyarbakır’da ve 2010'da İngiltere’de gözaltında kayıplara karşı uluslararası kurultaylar düzenlendi. İnsan Hakları Derneği şubeleri tarafından birçok ilde ve yurt dışında bu hafta içinde çeşitli etkinlikler yapılıyor” diye belirtti.    ‘Cumartesi Anneleri'nin mücadele azmi örnek oluyor’   Galatasaray Meydanı'nın Cumartesi Anneleri'ne yasaklandığını, yasaklar, saldırılar, gözaltıların devam ettiğini dile getiren Caner, “Ama hiçbir yasak sonsuza kadar sürmez. Onların mücadele azmi hepimize örnek oluyor. bin 400 civarında olan kayıpların bir kısmı kimsesizler mezarlıklarında bir kısmı toplu mezarlarda bulundu. Hala akıbeti belli olmayan 800 insan, 800 can var. Bu kaybedilen kişilerin hangi düşünceleri savundukları bize göre önemli değildir. Sadece insan olmaları yeterlidir” diye ifade etti.   Son olarak Caner inkâr, cezasızlık ve zaman aşımı politikalarına son verilmesi çağrısında bulundu. Açıklamanın ardından oturma eylemine geçildi. Kitle buradan Konak Pier’e geçerek denize karanfil bıraktı.