Çadırlarda erkek şiddeti: Adliyeler işlem almıyor 2023-04-10 09:06:04   Dilan Babat   HATAY - Ev içinde artan şiddetin çadırlara taşındığını dile getiren Kırkyama Kadın Dayanışması üyesi Tülay Korkutan, deprem bölgelerinde karakollar ve adliyelerin aktif çalışmamasından kaynaklı erkeklerin ellerinin daha da güçlendiği uyarısında bulundu.    Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremin üzerinden 2 ay geçti. Ev içinde artan erkek şiddetini önlemede tek bir adım atmayan AKP-MHP iktidarı, 6284 sayılı yasayı tartışma haline getirdi, deprem bölgelerinde ise kadına yönelik şiddet çadırlara taşındı. Hatay’ın Samandağ ilçesi başta olmak üzere birçok bölgesinde boşandığı erkek tarafından tehdit edilen kadınlar, uzaklaştırma alınmasına rağmen depremden dolayı “bir şey olmayacak” diyen erkekler, çadırlara girerek kadınları ölümle tehdit ediyor. Deprem bölgelerinde karakollar, adliyeler ise işlem almıyor. Bu durum erkeklere daha da cesaret veriyor.    Kırkyama Kadın Dayanışması üyesi Tülay Korkutan, çadırlara taşınan erkek şiddetini ve deprem bölgesinde kadınların yaşadığı sorunları ajansımıza değerlendirdi. ‘Temel ihtiyaç sorunu devam ediyor’   Kırkyama Kadın Dayanışması’nın 2018 tarihinden bu yana Hatay’da faaliyet yürüttüğünü söyleyen Tülay,  6 Şubat'tan itibaren Hatay ve dışarıdan gelen kadınlarla birlikte çeşitli faaliyetler yürüttüklerini belirtti. Tülay, “Birçok kadın örgütü, feministler gibi bizler de kadınlara ulaşmaya çalışıyoruz. Hala çok ciddi en temel ihtiyaçlar karşılanmış değil. Hijyen malzemeleri, iç çamaşırı ve pede ulaşım noktasında sıkıntılar devam ediyor. Depremin ilk zamanlarında dayanışmanın etkisiyle yardım TIR’ları gelmeye başlandı. Tabi ki bu 2 ayın sonunda dayanışma sınırlı seviyeye ulaştı. Regl dönemlerinde kadınlar açısından kendini her ay yenileyen bir durum var. O yüzden hala pede ihtiyaç var” dedi.   ‘Çadırdaki yaşam kadınlar üzerinden şekilleniyor’   Kırıkyama Kadın Dayanışması olarak, yanlarında bulunan hijyen kitlerini kadınlara ulaştırmaya çalıştıklarını dile getiren Tülay, Hatay’ın bir çok yerinde kadın buluşmaları da gerçekleştirdiklerini kaydetti.  Tülay, “Affet ve savaş koşularında kadınlar ve çocuklar için güvenli yaşam koşulları ortadan kalkıyor. 6 Şubat’ta bunu da yaşamış olduk. Güvenli alanlarımızı nasıl oluşturabiliriz onun dışında çadır kentlerde yaşamın her yerinde olduğu gibi çadırda yaşam çok zor. Orada yeniden üretim süreci, çocukların ve diğer ailelerin bakımı kadınlar üzerinden şekilleniyor. Kadınlar üzerinden farklı bir yüke dönüşüyor. 6 Şubat’tan öncede bu böyleydi ama çadır yaşamında daha zor. Suya ulaşım zor, hijyen ürünlerine ulaşım çok zor ve her şey kadınlar üzerinden şekilleniyor. Kadınlar kendi depremzedeliğini ve yaşadıkları travmayı yaşamıyor çünkü bakmak zorunda kaldıkları çocukları ve diğer aile üyeleri var. Yan yana geldiğimizde kadınlarla birlikte birbirimize iyi gelen şeyler yapıyoruz. Kadınlarla bir araya gelirken çocuklarla da ayrı etkinlikler yapıyoruz” diye belirtti.    Pala ile çadır basıldı   Doğal afetler ve savaş koşullarında kadınlar ve çocuklar için güvenli alanların olmadığına vurgu yapan Tülay, normalde de güvenli alanların olmadığına işaret etti. “Hala kadınlar erkek şiddeti sonucu yaşamını yitiriyor, şiddete maruz kalıyor” diyen Tülay, deprem bölgesinde yaşanan erkek şiddetine dikkat çekti.  Tülay, “Çadırda yaşayan evli olduğu erkekten boşanmış olan ya da hala evli olduğu erkek tarafından şiddete maruz kalmış kadınlar bize ulaşıyor. Bize ulaşmasa bile ulaştığı kadın kurumlarının olanakları yoksa bize yönlendiriyor. En son Hatay’da bir kadın boşanmak istediği erkek tarafından çadırı basılıyor elinde pala ile. Kadının hiçbir güvenlik alanı yok. Erkek şiddetine karşı yapabileceği bir şey yok. O kadın bize ulaştı biz de çeşitli kurumlara başvurduk, uzaklaştırma kararı aldık. Erkek şiddeti vardı ama depremde artmış durumda” sözlerini kullandı.   ‘Erkeklerin eli daha fazla güçlendi’   Deprem bölgesinde evi yıkılan kadınların şiddete maruz kaldığı erkeğin evine dönmek zorunda kaldığı için kadının üzerine kaynar su döküldüğünü de dile getiren Tülay, şunları ekledi: “Bu durumda şiddetin arttığını görüyoruz. Zaten hep böyleydi, 6 Şubat’tan sonra yaşam olanakları zorlaştığı için ve erkeklerin kendilerini güçlendirecek alanlarda açılmış oldu. 6284 sayılı kanun tartışılıyor bu da erkeklere güç veriyor. Deprem bölgesinde karakollar ve adliye işlem almıyor diye eli güçlenmiş oluyor. Bundan dolayı kadınlar çok rahat bir şekilde erkekler tarafından şiddete maruz kalıyor. Birçok kadın örgütü olarak bulunduğumuz yerlerde kadınlar için güvenli alanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bizler çok büyük şeyler yapamıyoruz ne yazık ki bunun gücünü oluşturacak olan yine kamuoyudur. Hatay’da devletin hiçbir yapısı halka dönük hizmeti hala söz konusu değil ve bu kadınlar içinde böyle. Kadınlar için güvenli alanlar oluşturulmuş değil. Kadın örgütleri olarak ve toplumsal dinamikler açısından bu anlamda neler yapabileceğimizi konuşmamız lazım.”