‘Önderliğin doğuşu kadınların dirilişidir’ 2023-04-04 09:07:07     Medya Üren-Rojda Aydın   AMED - Abdullah Öcalan’ın doğum gününün Kürt halkı ve kadınların dirilişi olduğunu söyleyen PYD Sözcüsü Sema Begdaş “Özgürlüğün yolu Önderliğin özgür düşüncelerinden geçiyor” dedi.    İmralı Adası’nda yaklaşık çeyrek asırdan bu yana ağır tecrit koşulları altında tutulan iki yılı aşkın bir süredir de hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın düşünceleri dünyada birçok kesim tarafından tartışılıyor.  Dünyanın bir çok yerinde tartışılan ve eğitim konusu olan Abdullah Öcalan’ın “Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlükçü” paradigması ile Kuzey ve Doğu Suriye’de yeni bir yaşam inşa edildi. Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin her geçen gün daha fazla ilgi gördüğü bu süreçte Kürt halkı ve dostları Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’ı da birçok yerde kutluyor.    Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’ı ve  düşüncelerinin yeni bir sistem inşasına dönüştüğü Kuzey ve Doğu Suriye’yi Demokratik Birlik Partisi (PYD) Sözcüsü Sema Begdaş değerlendirdi.     ‘Önder Apo’nun düşünceleri dünyaya yayıldı’   Abdullah Öcalan’ın  uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirildiğini hatırlatan Sema, yaklaşık çeyrek asırdır da İmralı Adası’nda ağır tecrit altında tutulduğunu söyledi. Sema, uluslararası komplonun amacının Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin 21’inci yüz yılda Ortadoğu’ya yayılmasını engellemek olduğunu belirtti. Sema, şöyle devam etti: “Kürt halkının özgür yaşamasını istemiyorlar. Hedefleri ve amaçları bu. 21’inci yüz yılda bu düşüncenin önünü almak istiyorlar.  Dünyaya hakim olan bu güçlerin Ortadoğu üzerine projeleri vardı. Bu komplo ile  onun düşüncelerinin önünü almak istediler. Önder Apo büyük bir direniş ile bu komployu boşa çıkardı. Birçok kişi bedenini ateşe vererek Önder Apo etrafında bir çember oluşturdu. Komplo boşa çıkarıldı ve düşünceleri tüm dünyaya yayıldı. Ancak yine aynı şekilde siyasetlerini sürdürmek istiyorlar. Tecrit siyaseti Önder Apo üzerinde yürütülüyor ve bu Kürt halkını yok etme siyasetinin, Kürt sorununun bir devamı. Bu yüzden de tüm kanunlarını ihlal ediyorlar. Tüm tutsakların aile ve avukatları ile görüşme hakkı var. Ama bu yasa Önder Apo için uygulanmıyor. Türk devleti kendi kanunlarını da ihlal ediyor. Bu da Kürt halkını yok etme siyasetinin devamıdır."   ‘Türk devleti Önder Apo’nun düşüncelerinin önünü alamadı’   Bugün tüm dünyada büyük bir mücadele verildiğini ve Kürt halkının her yerde Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele ettiğini dile getiren Sema devamla şunları söyledi: “2023 Nerozu’nda yüzbinlerce kişi alanlara çıktı ve Önder Apo’nun özgürlüğünü haykırdı. Yine Kuzey ve Doğu Suriye’nin bir çok yeirnde ‘Önder Apo’yu özgürleştireceğiz işgali sonlandıracağız’ sloganı yükseldi. Halk mücadelesini ve direnişini sürdürüyor. Bir süre önce Güney Afrika’da Önder Apo’nun özgürlüğü için gerçekleştirilen konferansa katıldık. Siyasetçi, parti lideri, akademisyen birçok kişi vardı. Mücade ile nasıl ki komplo boşa çıkarıldı, aynı şekilde Önder Apo’yu özgürleştirebilir de. Türk devleti bu halkın direnişini, mücadelesini, Önder Apo’nun düşünce ve fikirlerinin önünü alamadı.”   ‘Özgürlüğü Kürt halkının dirilişidir’   Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’a ilişkin de değerlendirme yapan Sema, 4 Nisan’ın Kürt halkı, Kürt kadınlar ve özgür yaşamak isteyen kadınların dirilişi olduğunu kaydetti. Sema, “Önder Apo dünyaya geldiğinde  Kürt halkı üzerinde birçok katliam vardı. Sıykırım siyaseti yürütülüyordu. Birçok Kürt lider katledilmişti. Kürt halkının düşmanı olan Türk devletinin özellikle Dersim isyası sonrası ‘Artık Kürt kalmadı’ dediği sürecin ardından Önder Apo doğdu. Önder Apo nasıl ki daha çocukluğundan itibaren mevcut sisteme karşı  kavga ediyorsa aynı zamanda buna karşı ardından kendi düşünce ve teorisini geliştirdi. Bu yüzden Kürt halkı o günü kendi doğuşu olarak görüyor.  Bu yüzden biz kadınlar da bu günü kendi doğuşumuz olarak görüyoruz. Önderliğin doğuşu özgür kadın ve halkların eşit yaşamının da doğuşudur. Bu günün her yerde kutlandığını görüyoruz. Özellikle de Önderliğin doğduğu Amara köyüne gidilerek kutlanıyor. 2009 yılında, doğum gününü kutlamak isteyen bazı arkadaşlar katledildi. Bu gün Kürt halkının, Kürt kadınların  özgürlük mücadelesinde önemli bir anlama sahip. Bu gün artık mücadelenin büyütüldüğü gün oluyor. Böyle karşılanıyor.  21’inci yüz yılda dünyayı etkileyenlerden biri de Önder Apo’dur. Bu yüzden de dört parça Kürdistan ve yurt dışında Önder Apo’nun doğum  günü bu şekilde karşılanıyor” ifadelerini kullandı.    Fidan dikmek bir gelenek oldu   Her 4 Nisan’da yaptıkları kutlama ve çalışmalara ilişkin Sema şunları anlattı: “Önder Apo’nun doğum günü için Rojava Devrimi, seminer ve paneller veriliyor. Önderlik gerçekliğini nasıl anlaşılması gerektiği anlatılıyor. Yine Önder Apo’nun 3 doğuş olarak ela aldığı yaşamını nasıl anlamalıyız bunu anlamaya çılışıyoruz. Yani ilk anneden doğuş, özgürlük düşüncesi ve partinin kuruluşu ve İmralı’yı nasıl bir düşünce ve felsefe okuluna dönüştürdüğünü anlamaya çalışıyoruz. Bu şekilde karşılıyoruz. Kobanê direnişi sonrasında da bu günü ulusal bir gün olarak görüyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’nin her yerinde binlerce ağaç dikiliyor. Devrimin başlangıcından bu güne kadar böyle karşılanıyor. Yine dediğim gibi seminer, çalıştay, panel ve sölenler yapılıyor. Önderliğin düşünceleri yine halk toplantıları ile anlatılıyor, paylaşılıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de dikilen binlerce fidan artık büyümüş, Bu da 4 Nisan’ın bir kültürü. Her kurum ve örgüt kendini sorumlu görüyor ve fidan dikiyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de tüm halkların katılımı ile bu şekilde karşılanıyor.”   Özerk Yönetim’in demokratik ulus projesi   Abdullah Öcalan’ın paradigması ile Kuzey ve Doğu Suriye’de  bir sistem oluşturulduğunu belirten Sema, Rojava Devrimi’ ile de demokratik ulus projesi ekseninde Özerk Yönetim inşa edildiğini söyledi. Sema devamla şunları dile getirdi: “Arap, Süryani, Türkmen halklar var. Ancak var olan sistemler Kurdistan’ı işgal etmiş ve parçalamışlardı. Sürekli halklar arasında çelişkiler yaratmak istemişlerdi. Önderlik paradigması ile Rojava Devrimi ile birlikte demokratik ulus ekseninde halkların nasıl biraraya gelebileceğini ve yönetimlerini oluşturabileceklerini, topraklarını koruyabileceklerini ortaya koydu. Bugün Kürtler, Araplar, Süryaniler iç içe geçmiş durumda.  Bu halkların çocuklarının kanı ile korundu. Önder Apo’nun fikri olan demokratik ulus,  fikriyatı her kese örnek olmuş durumda. Azınlık olan halklar da bu yönetimde kendini temsil ediyor.”   Kadınların rolü   Sema, kadınların demokratik ulus sistemi içerisinde bir değişim ve dönüşüm yaratığını dile getirdi.  Sema şu sözleri kullandı: “Kuzey ve Doğu Suriye ve Suriye’nin tamamına kadar sorunların çözümü için  tartışmalar yürütülüyor. Suriye’nin sorunlarının çözümü için Suriye’ye temsil ettiğini söyleyen sözde güçlerce yapılan tüm tartışmalar boşa çıktı. Ancak bu gün doğru bir temelde Özerk Yönetim oluşturuldu. Arap, Kürt ve Süryanilerin yer aldığı demokratik ulus projesi ile  DAİŞ’e karşı toprakları savundular. Türk devletinin saldırılarını boşa çıkardılar. Bu güne kadar da bu kazanımlar korundu ve dünyada da kabul gördü.”   ‘Rojava Devrimi, Kadın Devrimi’dir’   Rojava Devrimi’nin Kadın Devrimi olduğunu söyleyen Sema, “Kadınlar toplumsal devrimi gerçekleştirebilir. Dünyanın birçok yerinde devrimler yaşandı. Ancak Kuzey ve Doğu Suriye’de Rojava Devrimi kadınların öncülüğünde gerçekleşti. Devrimin başlangıcından itibaren toplumun değişim dönüşümünde rol oynadı.  Askeri alanda YPJ’nin bir örnek olduğunu görüyoruz. YPJ’nin kahramanlığı üzerine onlarca hikaye  yazılıyor. Rojava Devrimi Kurdistan’ın dört parçasında kadınlar için umut olmuş. Kadın oynağı rol ve misyon ile eşbaşkanlık sistemine ulaştı. Kadının Rojava Devrimi’ne katılımı ile bir sentez ortaya çıktı. Eşbaşkanlık sistemi ortaya çıktı. Rojava Devrimi’nin dünyada da örgütlendiğini görüyoruz. Ortadoğu’da onlarca kadın örgütünün yer aldığı koordinasyonda Rojava Devrimi esas alınıyor.  Yine dünya genelinde kaç tane konferans yapıldı. Yaklaşık 50 ülkeden katılan kadınlar Rojava Devrimi’ni kendilerine örnek alıyor. Bu yüzden Rojava’da  Kürt kadınlar öncülük rolünü oynadı. Herkes Rojava’daki kadınlardan güç alıyor” değerlendirmesi yaptı.    İlk kadın köyü: Jinwar   İlk kez kurulan bir kadın köyü olan Jinwar’a  da dikkat çeken Sema şu ifadeleri kullandı: “Önder Apo kadın sorunu ve  bunların çözümü için birçok teori ve çözüm önerisi getirdi.  Bunlardan biri de kadınlara ait bir yerin olmasıydı. Kadınların kendilerini koruyacakları, araştırma yapacakları, sanatlarını geliştirecekleri, kişiliklerini geliştirecekleri, siyasi, askeri ve diplomasi alanında akademik çalışmalar yapılan yerler var. Jinwar, Ortadoğu’da kadınların inşa ettiği ilk köy. Yine yeri olmayan kadınlar burada kalıyor. Kadınların kendilerini nasıl yönetebileceklerine dair Jinwar örnek olmuş durumda. Bu yüzden bu köy 2019 yılında inşa edildi. Dışarıdan gelen insanlar bu köyü ziyaret ediyor. Geldiklerinde kadınlar nasıl kendilerini yönetebiliyor diyorlar. Bugün onlarca enternasyonalist var orada. Kadın tarihi ve sosyolojisini araştırıyorlar. Jinwar böyle yönetiliyor. Birçok kadın ve çocuk var orada. Günlük olarak da ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Eğitimlerini yapıyorlar. Kadınlar burada düşüncelerini ve bilinçlerini geliştiriyor. Rojava Devrimi’nin bir kazanımıdır Jinwar köyü.”   Jineoloji Kadın Bilimi’dir   Abdullah Öcalan’ın düşünceleri ile gerçekleşen Rojava Devrimi ile Jineoloji’nin de gündeme geldiğini söyleyen Sema, “Kadın gerçekliğine ilişkin hala yazılmayan şeyler var. Bu yüzden de Jineoloji bir bilim olarak tüm dünyada gelişiyor ve örgütleniyor. Başlangıçta Efrîn, Dêrik ve Cizîr’de merkezler açıldı, seminer ve konferanslar verildi. Bugün Latin Amerika, Almanya, İtalya ve birçok yerden enternasyonalist kadınlar jineoloji  ile ilgileniyor. Jineoloji bölümlerinde yer alıyor. Kadın tarihine ilişkin birçok kitap çıkardılar. Kaybedilen kadın tarihi hala tam olarak yazılmış değil. Kadınların direnişi ve mücadelesi bu yüzden. Bugün farklı farklı jineoloji bölümleri var. Bir sosyal bilim olarak jineoloji kadın bakış açısıyla  bilimleri yorumlayabilir ve sosyal bilimleri yeniden ele alabilir konularında yorumlar yapılıyor. Bu toplumda kadının yaşadığı ve çözümlenmesi gereken birçok sorun var. Jineoloji bilimi demokratik ailenin de bilimi. Bu çerçevede çalışmalarını sürdürüyorlar” sözleri ile kadın biliminin gelişimine değindi.    ‘Tüm kadınların özgürlüğe ihtiyacı var’   Son olarak tüm dünyada yayılan “Jin jiyan azadî” sloganına işaret eden Sema, “Rojhilat’ta ‘Jin jiyan azadî’ slogani ile kadın devrimi başladı. Bu ruhla Newroz kutlandı. Bu gün de 4 Nisan’ı bu slogan  ile kutluyoruz. Seminerler verdik, fidanlar diktik, şölenler yaptık ve bu şekilde 4 Nisan’ı kutladık. Önderlik bizim için bir kişi değil. Önder Apo bir fikir ve felsefedir. Bizlerin de bunu tüm dünyaya yaymamız gerek. Tüm kadınların özgürlüğe ihtiyaçları var. Bizim düşüncelerimiz de Önder Apo’nun özgürlük, eşiklik fikridir. Özgürlüğün yolu önderliğin özgür ve eşit düşüncelerinden geçiyor. Bu temelde 4 Nisan’ı tüm kadınlara kutluyoruz” dedi.