Direniş ve hesap sorma Newrozu olacak! 2023-03-20 09:03:29     Melek Avcı    ANKARA - Halkların Newroz alanlarında halkı depremde enkaz altında bırakan AKP-MHP iktidarından hesap soracağını ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulmasına ilişkin mesaj vereceğini söyleyen HDP Milletvekili Şevin Coşkun, “Üzüntüyüz, yaslıyız, acılıyız ama bunun yanında bir o kadar da biriken öfke ile hesap sormak için newroz alanlarında bir aradayız” dedi.   Bu yıl “Her der Newroz her dem azadî” şiarı ile karşılanan ve Mereş (Maraş) merkezli depremden dolayı depremde yaşamını yitirenler ve depremzedelere adanan 2023 Newrozu’nun startı 15 Mart’ta Colemêrg’in (Hakkari) Şemzînan (Şemdinli) ilçesinde verildi. Ardından birçok merkezde alanlara çıkan halk başta PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep ederken, depremde halkı enkaz altında bırakan AKP-MHP iktidarından hesap soracağının mesajını verdi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mûş Milletvekili Şevin Coşkun, bu yıl gerçekleşen Newroz’a dair değerlendirmelerde bulundu.   Sözlerini söylemek için…   Önceki yıllarda tüm renkleriyle ve coşkuyla Newroz’u kutladıklarını belirten Şevin, bu yıl gerçekleşen Newroz’u depremzedelere adadıklarını söyledi. Şevin, “Normalde her yıl büyük bir coşkuyla, halaylarla,  zılgıtlarla, herkesin kendi rengiyle, yöresel kıyafetleriyle kadın, çocuk, genç, yaşlı herkes Newroz alanlarında olurdu. Bizler Newroz alanlarında buluşuyorduk ve bir araya geliyorduk. Fakat bu sene 6 Şubat'ta Maraş merkezli gerçekleşen deprem sebebiyetiyle Newroz’u üzüntüyle karşılıyoruz. Bu 2023 Newrozu’nu depreme adadığımız için şenlik havası olmayacak. Çoğu yerde mitingler ve açıklamalar şeklinde geçecek fakat sözümüzu en güçlü şekilde dile getireceğimiz bu alanda milyonların olmasını bekliyoruz. Tüm halklar da bu Newroz’da sırf o öfkesini göstermek, hesap sormak için sözünü söylemek için alanda olacaktır. Daha önce de 8 Mart'ı depremzede kadınlarla karşıladık. 1-8 Mart arası dayanışmaya yönelik bir program yürüttük. Resmi olmayan rakamlara göre yüzbinlerce insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Hala enkaz altında olan binler var. O yüzden bizler 8 Mart'a giderken ‘yaslıyız, acılıyız ama bir o kadar da öfkeliyiz’ mesajını verdik ve hesap sormak için alanlara çıktık. Bunun devamında Newroz’a da giderken yine aynı tutumdayız. Üzüntüyüz, yaslıyız, acılıyız ama bunun yanında bir o kadar da biriken öfke ile hesap sormak için Newroz alanlarında halklarımızla bir araya geleceğiz” diye konuştu.   Seçimden önceki direniş   Newroz’un zulme karşı bir direniş günü olduğunu dile getiren Şevin, “Tarihsel sürece baktığımızda Newroz zulme karşı direş günüdür. Zalim Dehak'a karşı Demirci Kawa'nın mücadelesidir. Zaman zaman Dehaklar farklı zamanlarda baskıcı zihniyetle ortaya çıkıyor. Ona karşı da Devrimci Kawalar da direniş ruhuyla mücadele ediyor. Daha önce Diyarbakır zindanında Mazlum Doğan 3 kibrit çöpüyle o dönemin zalim Esat Oktay Yıldıran’ına karşı bir direniş göstermişti. Rahşanlardan, Sakinelere ve günümüze kadar. Bu Dehaklara karşı mücadele geleneği hep sürdü ve şuan baktığımızda da 2023 Newrozu da direniş Newrozu’dur ve 20 yıldır AKP'nin politikalarına baktığımızda Kürtlere ve kadınlara karşı bir zulmü var. Bir saldırı politikası yürütüyor. Bu Newroz’daki direnişin diğer amacı bu faşist iktidarı göndermektir. Çünkü Türkiye'deki tüm halklar barışın ve demokrasinin inşasını istiyor. Bu savaş politikalarından beslenen faşist iktidarı göndermek için hakikaten seçim öncesi bu Newroz çok önemli. Ki 14 Mayıs’ta verecekleri cevabı buradan gösterecekler” dedi.   ‘Bu Newroz direnişi önemli’   Seçim öncesi gerçekleşecek olan bu Newroz’un çok önemli olduğunu belirten Şevin, günümüz Dehak’ı AKP iktidarından hesap sormak için sürecin çok önemli olduğunu kaydetti. Şevin, “İktidarın depremdeki tedbirsizliği, ihmali ve sorumsuzluğu bu felakete sebep oldu. Bu depremle birlikte devletin gücünü sadece Kürt halkına karşı saldırıyla ve baskıyla gösterdiğini bir kez daha gördük. Kürtler, kadınlar söz konusu olduğunda devletin gücünü görüyoruz ama deprem katliamında göremedik. Dayanışma ve yardımlar engellenirken, kan ve çadırlar satıldı. Bunların hepsini bir arada düşündüğümüz zaman bu Newroz hakikaten çok önemli bir Newroz. 14 Mayıs'ta bir seçim olacak ve ondan önce gerçekleşen bu 8 Mart, Newroz ve sonrasında 1 Mayıs'ta milyonlar alanlarda artık günümüz Dehak'ın AKP-MHP faşist iktidarını yenmek, hatta tarihin çöp sepetine göndermek için alanlarda olup direniş ruhuyla hesap sormak için alanlarda olacak” ifadelerini kullandı.   ‘En görkemli Newroz ruhu 2013’te gelen mektuptu’   Newroz’un bir direniş günü olduğunun altını çizen Şevin, yıllardan beri gerçekleşen baskı ve katliamlara rağmen Kürt halkının Newroz meydanında bir araya geldiğini söyledi. En görkemli Newrozların ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan gelen umut ve direniş mesajlarının olduğu Newrozlar olduğunu söyleyen Şevin, şöyle konuştu: “Daha önce 90'lı yıllarda Newrozlar yasaktı ama tüm bu yasaklara rağmen insanlar kutlama için dışarı çıkıyordu. Cizre'de, Nusaybin'de bu kutlamalar sırasında yüzlerce insan devletin saldırılarında katledilmiştir. Tüm bu katliamlara rağmen Newroz ruhu her zaman dinç oldu. Baktığımızda bu ruhun en görkemli olduğu ruh, 2013 Newrozu’dur. 2013-2015 yılları arasında yürütülen müzakere sürecinde Sayın Öcalan'ın İmralı'dan gönderdiği mektubunun Diyarbakır Newrozu’nda okunduğu anda tüm insanların çok büyük bir umudu vardı. Bunun akabinde partimizin 7 Haziran' da büyük çıkışıyla birlikte iktidar buna tahammül edemediği için o masayı devirmişti. Bizler şunu söylüyoruz; bugün yine Newroz’a gideceksek sadece depremi, kadınları ve baskıyı değil tüm bunların temelindeki tecridi de ele alıyoruz.  Bir bütünen bugün halklar üzerindeki her baskı Sayın Öcalan üzerindeki tecrit ile birebir bağlantılıdır. “   ‘Sayın Öcalan üzerindeki tecride dair sözümüzü yine söylüyoruz’   Bu tecrit politikasının her alana sirayet ettiğini belirten Şevin, Newroz meydanlarında bunu yine ve yeniden getireceklerini söyledi. Şevin, “Daha önce, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit yalnızca kendisini değil, tüm Türkiye halkları üzerindedir derken bu uzun zaman anlaşılmadı. Sadece Kürtler özelindeymiş gibi düşünüyordu. Fakat bu 20 yıllık iktidar sürecinde yaşadıkça tecridin tüm halklara uyguladığını görülmüş oldu. En basitinden kayyımlar bir tecrit politikasının sonucudur ve depremde kayyım atamalarının nelere sebep olduğunu, felaketi nasıl derinleştirdiğine tanık olduk. Bir halkın iradesinin tecrit ile gasp edildiğinin örneklerinden biridir. Bugün Newroz’da halklar, kadınlar ve gençler için sözümü söylüyoruz ama bunun temelinde yatan Sayın Öcalan üzerindeki tecride dair de sözümüzü yine söylüyoruz. Bu tecridin bir an önce sona ermesi ve tüm Türkiye halklarının barış, demokrasi ve eşitlik içinde yaşaması için koşulların yaratılması ve Sayın Öcalan ile müzakere yolunun açılması talebimizi de Newroz’da yineleyeceğiz. Bu yılki Newroz’un startını 15 Mart'ta Şemdinli'de verdik ve finali de 21 Mart'ta Amed'de olacak. Birçok kentte ve ilçelerde halk alanda. Herkesin seçim öncesi bu Direniş Newrozu’nda tecride, ranta ve faşist iktidara karşı alanlarda olmasını istiyoruz” diye konuştu.