'Depremde de saldırılar durmadı' 2023-03-08 09:04:04   Medya Üren   AMED - Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi ve KNK üyesi Ebîr Hesaf, Türkiye’nin depreme rağmen bölgeye yönelik saldırılarını sürdürdüğünü belirterek, “Türkiye için Kürt kimliği ve varlığını yok etmekten önemli bir şey yok. Bu kadar cenaze ve kana rağmen yine de kan döküyorlar” dedi.    Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik Türkiye’nin havadan ve karadan saldırıları 6 Şubat’ta yaşanan ve on binlerce kişinin yaşamını yitirdiği depreme rağmen devam etti. Devam eden saldırılara ilişkin Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) ve aynı zamanda Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi üyesi Ebîr Hesaf değerlendirmelerde bulundu.    Saldırılar yeni değil   Son birkaç yıl içerisinde Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürdüğüne dikkat çeken Ebîr, “Saldırılar son 5 yıl ile de sınırlı değil. Türk devletinin planı yıllara dayanıyor. Önce alttan alta DAİŞ ve El-Nusra eliyle saldırılar sürüyordu. Bugün de açık bir şekilde işbirlikçi çeteleri ile saldırıları sürdürüyor. Suriyeli güçlerce de bu saldırılar yapılıyordu ancak saldırıları organize eden, planlayan Türkiye idi. 2013 yılında güçlerini Ceylanpınar’dan Serêkaniyê'ye geçirdiler ve işgal girişimleri oldu. O dönemde gençlik örgütü kuruldu ve bu saldırılar boşa çıkarıldı. Bunun devamında DAİş çeteleri devreye girdi. Bu saldırılar ulusal çapta kaygı uyandırdı ancak yine de YPJ ve Kürt gençleri sayesinde boşa çıkarıldı. Ancak bu saldırının boşa çıkarılmasının ardından da durmadılar ve işgal saldırıları devam etti. Bölgeleri birbirinden koparmak istediler. Özellikle de Efrîn, Kobanê ve Cizîr bölgelerini birbirinden kopardılar. Bunların tümü Türkiye’nin saldırılarından dolayıydı” dedi.    Asimilasyon politikaları   Efrîn’e yönelik saldırıları hatırlatan Ebîr, “Açık bir şekilde Efrîn’e girdiler ve işgal ettiler. Şimdi de bölgede özel olarak asimilasyon politikaları yürütülüyor. Efrîn’de dil Türkçe ve alışveriş de Türk lirası ile yapılıyor. Her ne kadar Suriyeli güçler denilse de yürütülen politikalar her şeyi gösteriyor. Orada bir asimilasyon ve yok etme politikası yürütülüyor. Efrîn halkı 58 gün boyunca tüm varlığı ile direndi. Bu yüzden bu gücün sindirilmesi, bastırılması için her şey yapılıyor. Birkaç yıl önce yine uluslararası güçlerin de kararı ile ateşkes ilan edildi. Ancak Türk devletinin bölgeye yönelik saldırıları hiçbir zaman bitmedi. Özellikle işgal saldırılarında Rojava devrimi’ne öncülük edenler hedef alınıyor. Türk devletinin uçakları günlerce bu insanları hedef alıyor ve kirli bir komplo yürütüyorlar” değerlendirmesi yaptı.    Depremde de saldırılar durmadı   Depremden dolayı alınan eylemsizlik kararına rağmen Türkiye’nin saldırılarını sürdürdüğünü söyleyen Ebîr, şöyle devam etti: “Böylesi durumlarda vicdani yaklaşılması gerekir. Ancak Türkiye bu büyük depremi de siyasi malzeme yaptı. Kendi yurttaşlarına bile yardım etmedi. Yine Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik Türkiye ve Suriye yönetimi tarafından engeller çıkarıldı. Bölgedeki yurttaşlara yardım ulaşmasına izin vermediler. Suriye yönetimine bağlı olan Halep de aynı durumu yaşadı. Suriye kendi yurttaşlarına sahip çıkmadı.”   Canlar üzerinden pazarlık…   Ortaya çıkan sorunlardan uluslararası güçlerin de sorumlu olduğunu kaydeden Ebîr, “Halkların gönderdiği yardımlar bu alanlara ulaşmadı. Suriye halklarına haksızlık edildi. Gelen yardımlar çok sınırlıydı. Türk devletinin yaptığı gibi burada da kendi yurttaşlarına ayrımcılık yapıldı. Şêyhmeqsûd, Eşrefiye ve Şehba için gelen yardımlar Minbic’te sınır kapısında bekletildi. Büyük bir vergilendirme ile izin verildi. ‘Yüzde 60 verirseniz yardımların geçişine izin veririz’ denildi. İnsanıların canı üzerinden pazarlık yapıldı. Böylesi birçok şey ortaya çıktı. Türkiye’ye bağlı çeteler yurttaşlar arasında ayrımcılık yaptılar. Ahlaki olmayan şeyler yaptılar” ifadelerini kullandı.    Saldırılar bitmedi   Türkiye’nin saldırılarının azalmadığını dile getiren Ebîr, şunları ekledi: “Türkiye için Kürt kimliği ve varlığını yok etmekten önemli bir şey yok. Bu kadar cenaze ve kana rağmen yine de kan döküyorlar. Bugüne kadar da bu saldırılar sürüyor ve saldırılarda yine birçok yurttaş katledildi. Tüm bunlar dünyanın gözü önünde yaşanıyor.”   ‘Çıkarları için her şeyi yapıyorlar’   “Yaşanan saldırılardan Rusya ne yaptı diye sormalıyız” diyen Ebîr, şu şekilde konuştu: “Kendi çıkarları için burada. Suriye’ye destekçi gerekiyordu bu yüzden Suriye’ye ihtiyacı vardı. Ortadoğu’da varlığını sürdürmek  ve Akdeniz’de yer edinebilmek için bu onlar için stratejik anlam taşıyor. Rusya için esas olan kendi çıkarları daha sonra Suriye yönetimi ve Türkiye. Türkiye ve Rusya her ne kadar eski düşmanlar olarak bilinse de NATO ile aralarında sorunlar olduğu da görülüyor. Bu ilişkiler daha çok Kuzey ve Doğu Suriye’ye zarar verir. Yine bilindiği gibi Suriye yönetimi ve Türkiye’nin arası da iyi değildi. Ancak bugün belli çıkarlar için bir araya geldiler. Kuzey ve Doğu Suriye’yi yok etmek için tüm oyunları oynuyorlar."